Paylaş
Çocukla beraber yaşadıklarınız, davranış ve duygularınız çok daha etkilidir ama doğru zamanda, doğru beden dili ile söylenen söz de çok güçlüdür.
Anne baba ile kurulan iletişimin neredeyse tümü bilinçaltı kütüphanenizin bir yerinde saklıdır. Öyle cümleleri vardır ki onlar hep ön raftadır, kulağınızda küpe, zihninizde bir yankıdır. Bir işe başlarken, devam ederken ya da pes ettiğinizde içinizden kendiliğinden çıkan ses çoğu zaman anne ya da babanıza aittir. Atacağınız adımı olumlu ya da olumsuz etkiler bu sözler.
Peki, çocuğun öz güven sahibi olması için hangi sözler etkilidir?
En yalın tanımıyla öz güven; kişinin benlik değeri ve bir etkinliği yapabilmesi hakkındaki olumlu düşüncelere sahip olmasını ifade eder.
Bir konu hakkında çocuğun düşüncesini sormak ona verdiğiniz değeri en güzel ifade eden cümlelerin başında gelir. Yüzlerce söze ve davranışa bedeldir.
Çok hassas bir konudur. Hayat bu duygularınızı her zaman saklayamazsınız, bazen çocuğunuzun yaptığı bir davranış ya da söze öfkelenebilirsiniz. Öfkelendiğinizde çocuklar genellikle bu durumu maalesef “annem babam beni sevmiyor” diye yorumlarlar. Anne babası tarafından sevilmediğini düşünen bir çocuğun özgüveni asla sağlam olmaz. Bu yanlış yorumlamayı önlemek için bu cümle kurtarıcınız olabilir.
Basit ama çok güçlü bir ifadedir. Özellikle 0-6 yaş döneminde çocuk anne ve babanın onayına ihtiyaç duyar. Bir eylemin sonucunun iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız olduğuna anne babanın verdiği tepkiye bakarak karar verir. Bu ifadeyi ne zaman, ne şekilde ve ne sıklıkla söylediğiniz çok önemlidir. Yapılan eylemi değil de çocuğu övmeniz risklidir. Çocuk yaptığı eylemin, etkinliğin sonucuyla değil sizin övgünüzle ilgilenmeye başlar. Bu cümleyi başarılı bir eylemin sonrasında eyleme vurgu yaparak söylemeniz güçlü bir etki yaratır.
Öz güven kavramının ortadan ikiye bölseniz bir yarısı cesaretle ilgilidir. Çocuğun cesur hissetmesi için sorunlarda da yanında olacağınızı bilmesi gerekir. Sorunlar ya da başarısızlıklar karşısında anne ya da babasının kızacağını ya da gereğinden fazla üzüleceğini düşünen çocuk özgüvenli davranamaz.
Bu ifadenin öz güvenle ne ilgisi var diye sorabilirsiniz. Hem de çok ilgisi var, açıklayalım. Çocuğun özgüveni için en temel konu kendisine ait olan işleri yapma sorumluluğunu almasıdır. Fiziksel ve zihinsel olarak yapmaya hazır olduğu bir eylemin, işin sorumluluğunu alması çocuğa özgüven kazandıran en temel ve konudur. Örneğin elleri kaşık tutmak için uygun olduğu halde yemeği siz yedirirseniz, kıyafetini giyebilecek fiziksel olgunluğa hazırken siz giydirirseniz o çocuğun özgüveni gelişmez. “Anne sen yedirir misin” dediğinde “Bu senin işin, sen yapabilirsin” demeniz sorumluluk bilincinin temelini oluşturur.
Duygusal ihtiyaçları karşılanan çocuk ruhsal olarak da fiziksel olarak da güçlü olur. Çocuğun en temel duygusal ihtiyacı sevildiğini hissetmektir. Tüm dünyanın hemfikir olduğu en güzel sözdür.
Şehir ve iş hayatı çocuklara yeterince vakit ayırmamızı engelliyor. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı işlerin uzaması çocuğa “annem babam benimle vakit geçirmek istemiyor” düşündürebilir. İsteyerek bıraktığınızı düşünmemesi için bu ifade önemli.
Çocuklar bazı sıkıntılar yaşar ki kabullenmek istemeyiz. Örneğin çocuğunuz konuşurken takılmaya, kekelemeye başlar doğal olarak hemen müdahale etmek ve değiştirmek isteriz. İyileştirme isteğinde çok ısrar ederseniz çocuklar “annem babam beni böyle sevmiyor” mesajı alırlar. Anne babanın niyeti kesinlikle bu değildir ama ısrar etmeleri bazen de hatalı yaklaşımları çocukta bu algıya neden olur. Buna benzer durumlarda lütfen bu cümleyi hatırlayın, inanın ve ifade edin. Çocuğunuzla ilişkide kurtarıcı bir
Konu öz güvense bu ifade ilk onda olmalı. Çocuğunuza güvendiğinizi ifade etmenin güzel bir yoludur. Özellikle kritik zamanlarda, olaylarda söylediğiniz “Ben oğluma/kızıma güvenirim” ifadesi çocuğunuzun kulağının bir köşesinde hep kalır. Bazen onu hata yapmaktan korur. Bu cümleyi sadece bir iş ya da bir sınav öncesi söylerseniz cümle anlamını yitirir hatta stres kaynağı olur. Sadece sınavlar öncesi söylenirse “Sınavın sonucun yüksek olmalı, yüksek not bekliyorum” anlamına dönüşebilir.
İş hayatında başarıyı, ilişkilerinde mutluluğu yakalamış insanların anne ve babalarına dair anılarında bu ifadenin en ön sıralarda olduğunu duyacaksınız. Yerinde ve zamanında söylenen bu ifade tartışmasız çok güçlüdür.
Paylaş