Evliliğin ilk yıllarında uyum sorunu yaşamamak için nelere dikkat edilmeli?
Haberin Devamı
Evlilik kararı hayatımızı en çok etkileyen kararların başında gelir. “Evliliğin iyi ya da kötü olduğuna dair önyargıları unutun çünkü bir ilişkiyi iyi ya da kötü hale getirmek tamamen sizin elinizde” diyen Evlilik ve Çocuk Terapisti Uzman Psikolog Ramazan Şimşek, evliliğin ilk zamanlarında çiftlerin dikkat etmesi gereken noktaları sıraladı.
Uzun ömürlü, güçlü ve sağlıklı bir bağın kurulması evliliğin ilk yıllarından geçiyor. Gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemek ne kadar önemliyse evliliğin ilk yıllarında sağlam adımlar atmak o kadar önemlidir.
Evliliğin ilk zamanlarında dikkat edilmesi gereken noktalar
Cinsellik hakkındaki beklentilerinizi, isteklerinizi, sınırlarınızı içten bir şekilde konuşmaya çalışın. Ten uyumu diye bir şey yoktur. Ruhlar uyum sağlayınca ten de uyar.
Evlilik öncesi çok zorlanacağınız borçların altına girmeyin. Evliliğin en heyecanlı yılları borçların altında ezilmesin.
Para konusu toplumumuzda, eşlerin zor konuştuğu bir konudur. Bütçe konusunda ilk zamanlarda açık konuşulması ileride çözülmesi imkânsız hale gelecek sorunları önceden önleyecektir.
Olabildiğince açık iletişim kurun. Ev içinde ve dışında eşinizden beklediğiniz rolü, yapmasını istediklerinizi, kendinizin yapabileceklerini ve yapamayacaklarınızı, düşüncelerinizi özellikle de farklılıklarınızı konuşmaya çalışın.
Eşinizin bir davranışını yorumlamaya, niyet okumaya kalkmayın. Yorumlamadan önce nedenini, niyetini eşiniz açıklasın. Onun ifadesine güvenin. Örneğin eşiniz telefonuyla meşgulken “Kiminle görüşüyorsun?” sorusunda yargı ifadesi vardır, bunun yerine “Hayatım ne yaptığını merak ediyorum” demeniz daha yerinde olur.
İlişkinin ve evliliğinin ilk yıllarında daha çok sorun olan kıskançlık konusunu çözün. İyi ya da kötü kıskançlık yoktur. Kıskançlığın her türü ilişkiye zarar verir. Panzehri ise şüpheyi defetmek, eşinizin sözüne güvenmek ve onu korumaktır.
Haklılık çekişmesine asla girmeyin. Teorik olarak kimse yüzde yüz haklı olamaz. Birinin yüzde yüz haklı olması karşı tarafın kaybetmesi anlamına değil, ilişkinin kaybetmesi anlamına gelir.
Eş, dost, akraba yanında eşinizi asla eleştirmeyin. Bunun telafisi gerçekten zor olur.
Eşinizin gelişimini, başarılarını, doğrularını mutlaka destekleyin. Onunla gurur duyduğunuzu bilmesi ruhları birbirine bağlar.
Saygıyı her ne olursa olsun korumaya çalışın. Fikrine, düşüncesine farklı da olsa saygı gösterin.
Kök ailelerinizi evliliğinize fazla sokmayın, tamamen de dışında bırakmayın. Ülkemizde eşinizin ailesine gösterdiğiniz saygı ilişkinize son derece olumlu yansımaktadır.
İlişkinizin ilk dönemlerinde gösterdiğiniz özeni ilerleyen yıllarda da gösterin.
Arkadaşlık etmeniz, olumlu, yapıcı yaklaşmanız, düşüncelerine değer vermeniz, dinlemeniz, ilgi göstermeniz, onun görünmeyen yönlerini tanımaya çalışmanız, diğer bir deyişle “sevgi haritası” oluşturmanız son derece önemlidir.
Boşanma lafını ağınıza sakız yapmayın. Bu sizin enerjinizi sömürür.
En ufak sorunda cinselliği cezalandırmayın. Yatağınızı ayırmayın.
İlişkinizle ilgili sorunları başkalarıyla konuşmayın. Özellikle de ailelerinizle paylaşmayın.
Ortak etkinliklerinizi artırmaya çalışın. Ama bireysel zamanlarınız da olsun.
Çocuk için ortak karar alın. İkiniz de hazır hissettiğinizde girişimde bulunun.
Öfkeli zamanlarda iletişim kurmayın, mutlaka 20-30 dakika kadar molalar verin. Sakinleşince konuşun.
Ne yapıp edip problemlerinizi çözmeye çalışın. Büyük sorun yoktur, çözülemeyen sorunlar vardır.
Aşamadığınız sorunlar olduğunda patinaj yapmayın mutlaka bir uzmandan destek alın.