Paylaş
Hastalık belirtileri genellikle ilk 11–12 gün içinde ortaya çıkar. Semptomatik olgularda en sık belirti ateş, yorgunluk, kas ağrısı, boğaz ağrısı ve kuru öksürük; daha az sıklıkla bulantı-kusma ve diyaredir. Hastane yatışlarının başlıca (%91) nedeni pnömoni, %3.4 olguda akut solunum sıkıntısı sendromu ve %1.1 olguda şok tablosudur. Hastaneye yatırılan kişilerde, hastalık belirtilerinin başlangıcından hastaneden çıkarılmaya kadar geçen medyan süre 22 gündür. İnvazif mekanik ventilasyon gerektiren hastalarda mortalite oldukça yüksek ve belirtilerin başlamasından ölüme kadar geçen süre medyan 14 gündür.
Yaşlılar, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, diyabet gibi altta yatan tıbbi sorunları olanlarda ölüm olasılığı daha yüksektir.
Peki, bu virüsün bu kadar ölümcül olmasının sebebi nedir?
Yapılan çalışmalarda bu virüsün vücuda girdiğinde bir yandan pıhtılaşma sistemini harekete geçirdiği diğer yandan damar endotelini (iç yüzeyi) bozarak hem arter (atar damar) ve hem de venlerde (toplar damar) pıhtılaşmaya neden olduğu ve bu pıhtıların damarları tıkayarak (akciğer, kalp, beyin, böbrek vs.) ölüm oranını artırdığı gösterilmiştir.
Görüldüğü gibi hastalık yalnızca akciğerleri değil vücudun tüm organlarını etkilemektedir.
Koronavirüs kalbi nasıl etkiler?
1-Miyokardit dediğimiz kalp kasını tutarak kalp yetmezliğine neden olur veya mevcut olan kalp yetmezliğini kötüleştirebilir,
2- Koroner damarların (kalbi besleyen damarlar) iç yüzeyini bozarak kalp krizine neden olabilir,
3- Çeşitli ritim bozukluklarına neden olabilir.
Sonuç olarak, enfeksiyon doğrudan kalp damar sistemini etkileyebildiği gibi kalp damar hastalığıda COVID-19 enfeksiyonunu kolaylaştırmaktadır.
Kalp damar hastalıklarında sıkça kullanılan ilaçlar
1-ACE inhibitörleri/ARB
Hipertansiyon tedavisinde sıkça kullandığımız, ACE inhibitörü/ARB kullanımının COVID-19 kliniğini kötüleştireceğine veya kötü gidişli kliniği düzeltebileceğine dair kanıta dayalı bir veri yoktur veya kanıt düzeyleri düşüktür.
COVID-19’un birincil tutulumu solunum sisteminde olmakla birlikte, bazı hastalarda kalp damar hasarı da olabilmektedir ve COVID-19’lu hastalar da diğer hastalar gibi bu durumla ilgili birincil ve ikincil koruma önlemlerine ihtiyaç duyacaklardır. Bu veriler ışığında, kalp damar hastalıkları üzerinde faydası kanıtlanmış bu grup (ACE inhibitörleri/ARB) ilaçların tedaviden çıkarılması uygun değildir. Türk Kardiyoloji Derneği, güncel kılavuzlara göre kendilerine herhangi bir ACE inhibitörü/ARB başlanmış tüm hastalara ilaçlarına devam etmelerini önermekte, hastanın COVID-19 hastası/şüphelisi olmasının kararlarını etkilememesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Diğer kullanılan hipertansiyon ilaçları ile ilgili herhengi bir spekülasyon olmadığından hastalar mevcut ilaçlarına devam edebilirler (diüretikler vs).
2-Statinler
Kardiyovasküler hastalığı olanlarda COVID-19 enfeksiyonunun ölüm oranı hızı oldukça fazladır (%10.8) ve kalp tutulumu özellikle akut miyokart hasarı şeklinde kendini göstermektedir.
Akut miyokart hasarı ve koroner olaylardaki olumlu etkisi bilinen statinlerin COVID-19 enfeksiyonu sırasında devam edilmesinin kardiyovasküler (kalp damar) komplikasyonlar üzerinde olumlu etkisi olması beklenebilir. Bu nedenle statin kullanımının sürdürülmesi mantıklı görünmektedir. Yapılan bir çalışmada toplum kökenli pnömonide (zattüre), hastane yatışı sırasında statin kullanan hastalarda daha yaşlı, diyabet oranı daha fazla ve hastane yatış süreleri daha uzun olmasına karşın ölüm oranının daha düşük olduğu bildirilmiştir. Bu bulgunun nedeni tam açıklanamamakla birlikte, antienflamatuvar (iltihap azaltıcı) etkinin rol oynayabileceği düşünülmüştür. Bu nedenle, COVID-19 pandemisi sırasında kalp damar hastalarında statin tedavisine güncel kılavuzlara uygun şekilde devam edilmesi ve hasta uyumunun özendirilmesi önerilir.
3-Beta bokerler
Beta blokerlerin COVID-19 enfeksiyonu sırasında kullanımı ve ilişkisini gösteren bir yayın yoktur. Ancak, mevcut bilgilerin gözden geçirilmesiyle etki şeklini değerlendirmek mümkün olabilir. Virüsün neden olduğu sistemik enflamasyonun (iltihap) damarlar içindeki plakların yırtılması, kalp krizi veya beyin embolisi gibi acil olayları tetikleyebileceği düşüncesi, COVID-19 pandemisi süresince kalp damarları içindeki plak stabilizasyonu sağlayabileceği düşünülen statin ve beta blokerler gibi ajanların yararı olabileceğini düşündürmektedir.
Bugünkü bilgilerimiz beta blokerlerlerin hastanın durumuna göre, doktorun insiyatifi ile kullanılacağını düşündürmektedir.
4-Kalp yetmezliğinde kullanılan ilaçlar
Diüretikler (idrar sökücü ilaçlar), ACE inhibitörleri, beta blokerler en sık kullanılan ilaçlardır. COVID-19 süresincede normalde olduğu gibi kullanılmalıdır.
5-Stent uygulanan hatalarda kullanılan ilaçlar
COVID-19 kendisi pıhtılaşmayı artırdığı ve damar iç yüzeyini bozduğundan dolayı kan sulandırıcı ilaçların devam edilmesi önemlidir. Yapılan çalışmalarda COVID-19 geçirip kalp krizi ile gelen 1-2 yıl önce stent takılan hastalarda geç stent pıhtılaşmasının olabileceği ve mutlaka kan sulandırıcı ilaçlarına devam edilmesi önerilmektedir.
6-Kalp kapakçığı değişmiş (metalik kapak takılan) hastalarda kullanılan ilaçlar
Metalik kalp kapağı takılan hastalar, kapak üzerinde pıhtı oluşmaması için ömür boyu ilaç kullanmak zorundadır. Bu ilaç yerine kullanılacak ilaç maalesef yoktur ancak acil durumlarda yerine geçici başka bir ilaç verilir. Etkinliği INR dediğimiz bir değerle ölçülür (normal tedavi edici INR değeri 2.5-3.5). Ancak bu değer çeşitli yiyecekler ve bazı antibiyotiklerle çok değişir. Dolayısı ile bu süreçte INR değerinin sık bakılması (3-5 günde bir) önerilmektedir.
Sonuç olarak COVID-19 pandemisi başta akciğerler olmak üzere kalp damar sistemi üzerine öldürücü etkiler yapmaktadır. Kalp damar hastalıklarını tedavi etmek amacıyla kullandığımız mevcut ilaçların doktorun herhangi bir önerisi olmadan bırakılmaması ve COVID-19 süresince de devam edilmesi önemlidir.
Paylaş