Paylaş
Sevgi okurlar;
Bugün tıbbi ayrıntılara girmeden astımdan bahsedeceğim. Astım alerjik olabilir . Ama alerji ile ilgisi olmayan bir astım türü daha var. Isı değişimleri, soğuk hava, kokular, adet görme, duman gibi faktörler de buna yol açabilmektedir. Allerjik astımda ise etkenler ev tozları, polenler, besinler, küf ve hayvan döküntüleri vb. olabilir. Bun da İmmun Globulin E adı verilen bir faktör belirleyici rol oynar. Allerjik olmayanda bu, normaldir. Bazı enfeksiyon hastalıkları(grip gibi) bu hastalığı tetikleyebilmektedir. Egzersiz, aspirin astımı tetikleyen etkenlerdendir.
Çocuklarda her iki tip astımın da birleşik etkisi söz konusudur.
Astım, hava yollarımızın müzmin bir hastalığıdır. Zaten zemininde çoğunlukla yatkınlığı olan hastanın, fiziksel veya ruhsal etmenlerle veya alerjen denilen ve hastalığı tetikleyen etkenlerle karşılaştığında bronş kaslarının kasılması, bronş adı verilen hava kanallarının yapışkan tıkayıcı vasıfta bir salgı ile dolması, bunun sonucunda da nefes almada ve özellikle de vermede sıkıntı çekmesi olarak anlayabiliriz.
Burada tanı çok önem kazanmaktadır. Her hırıltı astım mıdır? Bir hasta bizlere öksürük balgam ve hırıltı ile geldiği zaman buna “ bronşit “ denebilir. Ama her bronşit astım değildir. Bir insan, hiç astım hastası olmadığı halde yaşamı boyunca çok sayıda bronşit geçirebilir.
Bronşit, bir solunum hastalığı olsa da eğer ciddi nedenlerden (duman, kimyasal madde buharı, sigara gibi) dolayı olmamış ve sadece mikroplardan kaynaklanmışsa, bir süre sonra tamamen geçebilir. Yani bronşit kelimesini astım ile eşdeğer görmemeliyiz. “Çocuğunuz bronşit olmuş “dediğimizde hastalar dehşete kapılıyorlar. Halbuki bu tedavi edilebilir ve tedavisi de çoğunlukla güç olmayan bir hastalıktır.
Bir çocuğun astım olarak değerlendirilebilmesi için çocuğun astım krizi veya en az 3 kez hışıltılı atak geçirmesi, devam eden inatçı öksürüklerinin olması, hızlı yürüyen veya koşan çocuğun ciddi bir nefes darlığı geçirmesi ve ailede veya hastanın bizzat kendisinde alerjik bulguların daha önceden saptanmış olması gerekir. Bu bulguların veya bir-ikisinin birlikte olması astım tanısını düşündürür. Ayrıca astım tanısı konmuş hastanın - eğer alerji düşünülüyorsa ve 3 yaşından da büyükse - kanda bakılan IgE’sinin yüksek veya üst sınırlarda olması beklenir. Bu test 3 yaş altında güvenilir değildir, ama eğer bu çocukta veya daha küçük bir çocukta , üst sınırlara yakın değerlerde ise , diğer bulgularla birleştirildiği zaman değer kazanmaktadır.
Bu anlatılanlar şunun için önemli: Eğer çocuğunuzda bu yukarıda sayılanlar yoksa, sadece hırıltısına bakılarak ve gerekli inceleme yapılmadan uzun süre kullanılacak ilaçlar başlandı ise bu durum bir yanlış /gerekmeyen tedaviyi gösteriyor olabilir. Bu kriterleri karşılamadan tedaviye uzun süredir devam ettirilen hastalar görülürse, hastayı tekrar değerlendirmek üzere tedavisini geçici bir süre geri bırakıp, hastayı gözleme almak gerekir. Şunun bilinmesini isterim ki bu çocukların büyük bir kısmında astımın hastalık bulguları ortaya hiç çıkmadan çocuklar yaşamını devam ettirmektedir.
Tanı bir kere konduğu zaman tedavi olanakları fazladır. En azından artık hastanın yaşamını tehlikeye atmasını engelleyen ilaçlar başlanarak, bu müzmin hastalığın etkilerini bastırmak, çocuğun kaliteli bir yaşam devam ettirmesini sağlamak olanaklıdır.
Çocuklarımıza sağlıklı bir yaşam dilerim.
Paylaş