Paylaş
Özellikle erkeklerde bel ve göbek bölgesinde artış gösteren yağlanma, “gömülü penis” durumunun ortaya çıkmasına ve erkek cinsel organının olduğundan daha küçük görünmesine sebep olmaktadır. Bu durumda penisin bir kısmı kasık bölgesindeki yağların altında kalmakta, dolayısıyla da ortaya çıkan görüntü erkekte duygusal bozulmalara ve özgüven eksikliklerine yol açmaktadır.
Öyle ki erkeklerin bilinçaltındaki otorite ve cinsiyet algısını sembolize eden penisin şekli ve büyüklüğü, erkeklerin büyük bir çoğunluğunun özgüven sahibi olması üzerinde doğrudan etkilidir. Bir erkeğin penisi, kilo alımı ile daha küçük görünse de aslında küçülmemiştir. Daha küçük görünmesinin nedeni ise penisin karın duvarına yapışık olması ve göbek genişlediğinde penisi içe doğru çekmesidir. Böyle bir durumda, erkeğin yeniden sağlıklı kilosuna dönmesi halinde penis de normal şeklini ve boyutunu geri kazanacaktır.
Normal penis boyu nedir?
Normal bir penis boyunun ne kadar olması gerektiği konusu, çoğu erkek tarafından hayatlarının bir bölümünde merak edilmektedir. Öyle ki penis uzunluğunu etkileyen birçok ayrı faktörden söz etmek mümkündür. Toplumların genetik özellikleri ve coğrafi değişkenleri de bu faktörler arasında yer almaktadır.
Normal penis boyunu belirlemek için öncelikle uzman bir üroloji hekimi tarafından uzunluk ve kalınlığın global standartlara göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte kişinin mikropenis, gömülü penis veya benzer bir hastalığının olup olmadığı da mutlaka araştırılmalıdır. Genel olarak bakıldığında, doğru olarak ölçüldüğü takdirde ortalama 10 santimetre ve üzeri uzunluktaki bir penisin hem cinsel ilişkinin yaşanabilmesi hem de partnerin memnun edilebilmesi için yeterli olduğu söylenebilmektedir.
Mikropenis nedir?
Mikropenis, genellikle doğumda teşhis edilen ve bir bebek için normal boyut aralığının oldukça altında olan bir penis için kullanılan tıbbi bir terimdir. Mikropenis yapısı, görünümü ve işlevi de dahil olmak üzere sağlıklı penislerle benzerlik göstermektedir.
Doğumdan önce, erkek bebeğin cinsel organları, başta androjenler olmak üzere belirli hormonlara tepki olarak gelişmektedir. Vücudu yeterince androjen üretmediği ya da normal şekilde üretilen androjene vücudun doğru biçimde yanıt vermediği durumlarda ise mikropenis problemi ortaya çıkabilmektedir.
Mikropenis, hormonla ilgili başka bir durum olmaksızın kendi başına gelişebilirken, diğer bozukluklara bağlı olarak da görülebilmektedir. Başka bir sağlık sorunu olmadığını varsayarsak, mikropenis normal, sağlıklı bir penis ile aynı işlevi görür. Yaşa göre uluslararası standart boy ölçüm cetveli değerlerine bakılarak mikropenis tanısı konulabilir.
Penis boyu sonradan uzatılabilir mi?
Penis boyunun sonradan uzatılabilme ihtimaline yönelik araştırmalar, normal penis boyuna sahip erkekler de dahil olmak üzere birçok kişi tarafından yapılmaktadır. Günümüzde genellikle cerrahi prosedürlerle penisi bir miktar uzatmak mümkün olmakta; bunun yanı sıra cerrahi olmayan teknikler de hastalar tarafından sıklıkla denenmektedir. Her ne kadar bu yöntemlerin işe yaradığına dair dezenformasyonlar olsa da sonuç olarak penis uzatma egzersizlerinin ve ameliyat dışı yöntemlerin kesin olarak işe yaradığını söylemek mümkün değildir.
Buna göre en çok denenen yöntemler şunlardır:
• Penisi çekme veya çeşitli masaj yöntemlerini uygulamak,
• Bitkisel içerikli ilaç ve kremler kullanmak,
• Bazı ürünlere başvurmak.
Tüm bunların aksine, bilinen hastalıklar dışında penis boyunu belirleyen yalnızca 3 faktör olduğundan söz edilmelidir. Bunlar;
• Büyümeye bağlı gelişim (yaşın ilerlemesi ile orantılı olarak penis belli bir yere kadar uzamaktadır),
• Genetik faktörler ve soya çekim,
• Bireyin fiziksel özellikleridir.
Penis boyu çocuk sahibi olmayı etkiler mi?
Bu soru, birçok erkeğin yetişkinliğe ulaştıklarında, özellikle de bir ilişkide doğurganlık sorunları varsa düşünmeye başladığı önemli bir sorudur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; penisin boyu, doğurganlığı etkileyen bir faktör değildir. Çeşitli penis boyutlarına sahip erkeklerin rahatlıkla çocuk sahibi olduğu bilinmektedir. Penis boyu ve doğurganlık üzerine yapılan araştırmalar sonucunda şunlar söylenebilir:
- Penis boyutu ve doğurganlık ilişkili olabilir; ancak bu yalnızca cinsel ilişki nedeni ile olabilir. Yeterli uzunlukta olamayıp cinsel birliktelik gerçekleştirmekte zorlanan çiftler çocuk sahibi olmada sorun yaşayabilir. Her uzunlukta, genişlikte ve şekilde penise sahip erkeklerin, infertilite problemleri olmadığı sürece doğal yoldan çocuk sahibi olmaları mümkündür.
- Testiküler atrofi yumurtaların küçük olması anlamına gelip, testis boyutunun küçüklüğüne bağlı doğurganlığı olumsuz etkileyebilecek bir diğer faktördür. Bir başka deyişle, penis küçüklüğünden ziyade testis hacminde küçüklük olması çocuk sahibi olmada daha önemli bir faktördür.
Paylaş