Paylaş
Erkek spermlerinin sayılarında azalma, hareketlerinde yavaşlama ya da normal şekillerinde bozulma görülmesi en sık rastlanan problemlerdir. İnfertil (Kısır) erkeklerin bazılarında ise bir boşalma sırasında gelen meni sıvısı içerisinde hiç sperm bulunamamaktadır. Bu durum tıpta azospermi olarak isimlendirilmektedir.
Farklı kaynaklarda değişik oranlar bildirilmiş olsa da bugün için erkek infertilitesinin yaklaşık %30-40’da hastalığa sebep olacak herhangi bir sebep bulunamamaktadır. Kan tahlilleri, sperm testleri, hormonlar, radyolojik yöntemler ve ileri düzey araştırma yöntemlerinin tamamı denenmiş olsa bile bu bireylerde sperm fonksiyonlarını bozacak hiçbir sebep bulunamamaktadır. İdyopatik infertilite olarak bilinen bu grup hastalarda araştırmalar her geçen gün daha fazla sayıda yapılmaktadır.
Bu gruptaki hastaları araştıran İsveç’li bilim insanları ilginç sonuçlar elde ettiler. Çocuk sahibi olamayan ya da sperm fonksiyonları bozuk olan erkeklerin doğum anında benzer özellikleri var mı? sorusunu araştırdılar. Bir başka deyişle doğum sırasında hangi özelliklere sahip olan çocukların hayatlarının ileriki yıllarında infertilite sorunu ile karşılaşabileceklerini araştırdılar. Konu oldukça ilgi çekici idi. Çünkü sebebi bilinemeyen gruptaki hastaları kısmen de anlamamızda ışık tutacak bir soruya yanıt aramışlardı.
Araştırmacılar bu erkekler ile ilgili saptadıkları ortak özellikleri şu şekilde paylaştılar:
1. Normal gebelik haftasından daha erken sürede doğan bebeklerde yetişkin yaşta erkek infertilitesi görülme ihtimali daha fazla.
2. Normal gebelik haftasına göre daha düşük doğum kilosunda doğan bebeklerde yetişkin yaşta erkek infertilitesi ile daha sık karşılaşılıyor.
3. Normal gebelik yaşından daha küçük olan erkek bebeklerde yaşamlarının ileriki yıllarında infertilite ile daha fazla sıklıkta karşılaşılıyor.
Tüm bu bulgular bize bir gerçeği net olarak ifade etmektedir. Anne karnında çocuğun gelişim süreci (intrauterin dönem) içinde gelişim sorunu yaşayan erkek bebekler, yaşamlarının ileri yıllarında erkek infertilitesi açısından bir risk grubunu oluşturmaktadır.
Sebebi saptanamayan sperm bozuklukları ve çocuk sahibi olamama durumunda anne karnındaki çocuğun gelişim süreci büyük öneme sahip gibi görünmektedir. Hiç şüphesiz konu ile ilgili araştırmalar daha fazla sayıda artarak devam edecektir.
Paylaş