Paylaş
Kadınlarda iç genital organ olarak bilinen over (yumurtalık) sınırlı sayıda yumurta hücresi (ovum) üretme yeteneğine sahiptir. Bir kız çocuğunda ergenlikle birlikte yumurtalarda başlayan hareketlilik yaklaşık 40-50 yaşına kadar devam eder. Bu süreç içerisinde her ay bir adet olmak üzere yumurtalıklardan yumurta üretilir ve adet siklusunun ortalarında aktif yumurta döllenmek amacı ile tüplere bırakılır. Tüplerde yumurtanın spermlerle karşılaşması durumunda ise döllenmesi, hücre bölünmesi ve daha sonra bölünmüş hücrelerin rahim içine tutunması ile gebelik süreci başlamış olur.
Tüm bu döngü yaşam süresi boyunca 40-50’li yaşlara kadar devam eder. Bu süreç bazı kadınlarda daha erken ya da bazılarında biraz daha geç sürebilir. Bir başka deyişle yumurtalıklarda yumurta üretimi nihayetinde sona ermektedir. İşte yumurtalıkların yumurta üretemediği, rezervlerinin tükendiği bu dönem tıpta menopoz olarak adlandırılmaktadır. Bir kadın doğuştan yumurtalıklarına kodlanmış olan yumurta sayısını tamamladığında yaşamının diğer kalan bölümünü hayatının sonuna kadar menopoz döneminde geçirmektedir.
Andropoz nedir?
Pekala, erkeklerde durum nasıl? Kadınlarda sınırlı sayıda üretilen yumurtalar gibi erkek spermleri de sınırlı sayıda mıdır? Spermler bir gün biter mi? Menopozun erkekteki karşılığı var mı? Varsa adı nedir?
Andropoz aslında birazda isim benzerliği nedeniyle zorlama bir ifade ile kadınlardaki menopoza denk gelen anlam yüklenmeye çalışılmışsa da birebir karşılığı değildir. Andropoz denildiğinde erkeklerde 40’lı yaşlardan sonra bazı hormonal değişikliklerin eşlik ettiği semptomlar bütünü kastedilmektedir. Bu hormonal değişikliklere bağlı olarak bazı fiziksel ve ruhsal sorunlar ortaya çıkmaktadır. O yaşa kadar daha aktif, canlı, cinsel ve üreme potansiyeli yüksek olan erkekte tüm bu özelliklerin azalması andropoz olarak adlandırılmaktadır. Testosteron hormonu olarak bilinen erkeklik hormonu seviyesinde azalma ya da etkinliğinde kısıtlanma andropoz semptomları görülmesi için en önemli hormondur.
Andropoz belirtileri
Erkeklerde andropoz dönemi kadınlarda olduğu gibi net ve belirli bir yaş aralığı bulunmaz. Genellikle 40 yaş sonrasında birtakım biyolojik ve psikolojik belirtilerin ortaya çıktığı bu dönemde aslında hormonal etkinin rolü oldukça fazladır. Özellikle cinsel ve üreme fonksiyonları üzerine etkili hormonlarda azalma ya da bu hormonların hücreler tarafından etkinliklerinin kısıtlanması andropoz belirtilerinin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Andropoz semptomları temelde 2 grup altında toplamak mümkündür:
A. Fiziksel belirtiler
• Vücut kitle indeksinde artış (obezite)
• Memelerde büyüme (jinekomasti)
• Boy kısalması
• Kemik yapı mineralizasyonunda azalma
• Kaslarda erime
• Göbek ve kalça bölgesinde yağlanma artışı
• Uyku problemleri, uyuklama hali
• Sertleşme sorunu
• Boşalma sıvısında (menide) azalma
• Cinsel istek azalması
• Erkek infertilitesi (kısırlık)
B. Psikolojik belirtiler
• Özgüven kaybı
• Dikkat azalması
• Odaklanma güçlüğü
• Yaşama karşı ilgi azalması
• Depresif duygulanım
• Enerji azalması
• Sürekli yorgunluk hissi
• Keyifsizlik, isteksizlik
• İçe kapanma
• Dış dünya ile etkileşimde azalma.
Andropoz nasıl teşhis edilir?
Andropoz dönemi belirtilerini yaşayan erkeklerin durumlarını fark edip üroloji uzmanına başvurmaları zaman alabilir. Çoğu zaman erkekler bu durumu yaşla birlikte gelen doğal değişikler olarak kabul ettikleri için durumun farkına varmaları gecikmektedir. Kliniğe başvuran erkeklerin birçoğu eşleri ya da çevresindeki diğer insanların uyarıları ile farkındalık oluşturup bu şekilde üroloji kliniklerine başvurmaktadırlar.
Andropoz tanısında erken dönem başvuru tedavinin başarısında kilit rol oynar. İster fiziksel belirtiler ister psikolojik belirtiler, tüm şikayetlerin giderilmesinde erken tanı ve tedavi başarıyı belirleyen önemli bir unsurdur. Üroloji uzmanı öncelikle fizik muayene ile durum değerlendirmesi yapmaktadır. Muayenede cinsel organlar ve prostat ihmal edilmeyen iki önemli unsurdur. Zira andropoz hakkında objektif veri barındırırlar. Fizik muayene dışında kan tahlilleri, hormonal analizler ve uygun görülen durumlarda radyolojik değerlendirmeler ile kesin teşhis konulmaktadır.
Andropoz nasıl tedavi edilir?
Tedavinin temelini aslında fiziksel belirtileri ortadan kaldırmak amacıyla kullanılan hormon tedavisi oluşturmaktadır. Testosteron hormonu yerine koyma tedavisi ile andropoz şikayetlerinin pek çoğunu giderebilmek mümkündür. Ancak hormon replasman tedavisi mutlaka bir üroloji uzmanı tarafından takip edilmelidir. Zira bilindiği gibi 40 yaş sonrası prostat kanseri ya da iyi huylu prostat büyümesi (benign prostat hiperplazisi) görülme sıklığı da erkeklerde artmaktadır. Kullanılacak olan testosteron hormonun bu hastalıklar üzerine olumsuz etkileri olabileceğinden rastgele testosteron hormonu kullanılmamalıdır.
Testosteron hormonu yanı sıra diğer hormonal eksiklikler varsa yerine konulmalıdır. Bununla birlikte genel sağlık kuralları (sigara, alkol, madde bağımlılığı gibi kötü alışkanlıklara son verilmesi, fiziksel egzersiz, düzenli ve dengeli beslenme) andropoz döneminde de geçerlidir. İhtiyaç duyulan hastalara psikolojik destek tedavisi de gerekebilmektedir.
Andropoz çocuk sahibi olmayı etkiler mi?
Andropoz dönemindeki erkeklerde hormonal eksikliğin yol açtığı sperm sayısında azalma, hareketliliğinde zayıflama ya da mevcut olgun spermlerin şekillerinde bozulma görülebilir. Tüm bu olumsuz etkilere rağmen kadınlardaki menopoz döneminde olduğu gibi üreme potansiyelinde tamamen kayıp söz konusu olmaz. Daha net ifade ile andropozdaki erkeklerde sperm bozuklukları olabilir ancak çocuk sahibi olma yeteneklerini tamamen kaybetmezler.
Paylaş