Paylaş
Robotik Cerrahi ya da diğer adıyla Da Vinci Robotik Cerrahi, doktor ve hastaya sağladığı özel ayrıcalıklar ile ön plana çıkan, günümüz tıp dünyasında cerrahinin ulaştığı en ileri teknolojilerden birisidir. Bu sistemde laparoskopik cerrahi esas alınarak çalışılmaktadır ancak kullanılan enstrümanların hareket kabiliyeti oldukça hassas ve yüksektir ve cerrah tarafından bir konsol yardımıyla yönetilmektedir.
Robotik Cerrahi ilk defa 1994’te kullanılmaya başlandı ve en yaygın kullanım alanı üroloji ameliyatları oldu. 2001 yılından bu yana tüm dünyada en fazla prostat kanseri cerrahisinde kullanılan da Vinci; böbrek, mesane ve testis kanserlerinde de kullanılmaktadır.
Laparoskopi yöntemi ürolojide hangi ameliyatlarda uygulanmaktadır?
Laparoskopik cerrahinin ürolojide kullanıldığı alanlar;
• Böbrek kanseri: laparoskopik radikal ve parsiyel nefrektomi
• Prostat kanseri: laparoskopik radikal prostatektomi
• Mesane kanseri: laparoskopik radikal sistektomi
• Böbrek üstü bezi (adrenal) tümörleri: laparoskopik adrenalektomi
• Testis kanseri: laparoskopik metastatik kitle ve lenf nodlarının çıkarılması
• İnmemiş testis: laparoskopik orşiopeksi
• Böbrek çıkım (UP) darlığı: laparoskopik pyeloplasti
• Böbrek alınması: laparoskopik nefrektomi
Laparoskopi yöntemi neden tercih edilir?
Laparoskopik cerrahi sağlamış olduğu bazı avantajlar nedeniyle tercih sebebi olmaktadır. Laparoskopik cerrahinin açık cerrahiye göre sağlamış olduğu avantajlar;
• Kozmetik olarak büyük bir kesi yerine çok küçük izler
• Ameliyat sonrası daha az ağrı ve daha az kanama
• Daha kısa hastanede kalış süresi
• Günlük yaşantıya daha hızlı dönüş
• Büyük ve HD görüntü kalitesi ile operasyonun gerçekleştirilmesi
Laparoskopik cerrahinin robotik cerrahiye göre sağladığı en önemli avantajı maliyet konusundadır. Özellikle böbrek cerrahisinde etkinlik ve maliyet konusu göz önüne alındığında robotik cerrahiye göre daha tercih edilir bir yöntemdir.
Laparoskopi ameliyatı riskli mi?
Açık cerrahide olduğu gibi laparoskopik ve robotik cerrahide de komplikasyon riski mevcuttur. Bu tip ameliyatların enstrüman bağımlı olması ve deneyim gerektirmesi nedeniyle tecrübeli cerrahlarca donanımlı merkezlerde uygulanması son derece önemlidir. Bu komplikasyonların görülme sıklığı yapılan ameliyata göre değişmekle birlikte sıklıkla kanama, organ yaralanması, enfeksiyon, emboli atması, solunum problemleri olarak sayılabilir. Tecrübeli cerrahlarca donanımlı merkezlerde gerçekleştirilen laparoskopik ameliyatlarda komplikasyon riski açık cerrahiye göre daha yüksek değildir.
Ürolojide robotik cerrahi ile hangi ameliyatlar yapılır?
Robotik cerrahinin en yaygın kullanıldığı alanların başında üroloji gelmektedir. Prostat kanserinin cerrahi tedavisi olan radikal prostatektomi ameliyatı ise robotik cerrahinin dünya üzerinde en sık kullanım alanı bulduğu ameliyat yöntemidir.Robotik cerrahinin ürolojide kullanım alanları şu şekilde özetlenebilir;
• Prostat kanseri tanısı alan hastalarda uygulanan robotik radikal prostatektomi ameliyatı (prostatın tümüyle çıkarılması)
• Böbrek kanserlerinde robotik radikal nefrektomi (böbreğin tümüyle çıkarılması) ve robotik parsiyel nefrektomi (böbreğin sadece tümörlü kısmının çıkarılması) ameliyatları
• Mesane kanserinde radikal sistektomi (mesanenin çıkarılması) ve yapay mesane yapılması ameliyatları
• Testis kanserinde karın içi kitlelerin çıkartılması
• Böbrek çıkım darlığında (UP darlık) robotik piyeloplasti ameliyatı
• Mesane sarkması ameliyatları• Böbrek reflüsü (VUR) ameliyatları
Robotik cerrahinin avantajları nelerdir?
Güncel kılavuz ve meta-analizler, robotik ve laparoskopik cerrahinin gerek onkolojik sonuçlar gerekse fonksiyonel sonuçlar açısından açık cerrahiye bir üstünlüğünün olmadığını ifade etmektedir (Avrupa Üroloji Kılavuzları).
• Sağlamış olduğu üç boyutlu ve büyük net görüntü,
• Cerrahın oturarak çalışmasına izin vermesi,
• 540 derece dönebilen, ince noktalara girebilen, titremesiz robot kolları bu yöntemin sağlamış olduğu en önemli avantajlardır.
Paylaş