Paylaş
Toplumda glokom sıklığı nedir?
Kırk yaşın üstünde glokom görülme olasılığı %2’dir.
Dünyada 70 milyon insanda glokom vardır. Dünyada 6.5 milyon insan glokom yüzünden görmesini kaybetmiştir.
Türkiye’de görülme sıklığı %2-2.5 ‘tur. Türkiye’de tanı konmuş glokomlu hasta sayısı 550 bindir. Ancak ülkemizdeki gerçek glokomlu sayısının bunun 4 katı olduğu düşünülmektedir.
Glokomun tipleri neler?
Glokomun çok çeşitli tipleri vardır. Bunların arasında en yaygın olanlar “primer açık açılı glokom (PAAG)”, “normal tansiyonlu glokom (NTG)” ve “primer açı kapanması glokomu” (PAKG) denen tiplerdir.
Glokom neden olur?
Glokomun oluş mekanizması, tiplerine göre değişkenlik gösterir:
1. Primer açık açılı glokom: Göz içi sıvısını göz dışına atan kanallarda daralma olur ve bunun sonucunda sıvı göz içinde birikerek, göz içi basıncını artırır. Artmış göz içi basıncı, göz sinirine hasar verir.
2. Normal tansiyonlu glokom: Normal tansiyonlu (normotensif) glokomda, göz siniri hücreleri normal aralıktaki basınca bile duyarlı olabilir veya göz sinirinde beslenme bozukluğu yüzünden hasar gelişebilir.
3. Açı kapanması glokomu: Göz içi sıvısı, drenaj sistemine ulaşamaz. Göz bebeği yüzünden veya başka nedenle blokaj olur.
Glokomun belirtileri nelerdir?
Glokomun belirtileri de tipine göre farklılık gösterir:
1. Primer açık-açılı glokom: Göz içi basınç genellikle 30 mmHg’yı geçmez ve göz sinir hücre hasarı yıllar içinde gelişir. Primer açık açılı glokomda hasarın henüz çok ilerlemediği başlangıç evrelerinde görsel belirtiler yoktur. O nedenle hastalar göz doktoruna başvurmadıkları müddetçe glokomları olduğunu anlamazlar. Glokoma “sinsi” bir hastalık denmesinin nedeni budur. Ancak hastalık çok ilerlediğinde geri dönüşsüz görme kaybı ve görme alanı kaybı baş gösterir.
2. Normal tansiyonlu glokom: Belirtileri primer açık açılı glokomla benzerlik gösterir ancak daha yavaş ilerler.
3. Açı kapanması glokomu: Akut açı-kapanması glokomunda göz içi basınç 60-80 mmHg’ya ulaşır. Kornea (gözün şeffaf tabakası) ödemine bağlı olarak görmede sislenme ve ışıkların etrafında haleler oluşur, görme çok düşebilir, göz kızarması ve şiddetli göz/başağrısı olur, karın ağrısı-bulantı-kusma gelişebilir.
Glokom riskini artıran faktörler nelerdir?
Primer açık açılı glokom için belli başlı risk faktörleri şunlardır:
• Göz içi basıncı (GİB): Göz içi basıncı arttıkça glokom riski de artar. Her 2 göz arasında 4 mmHg’dan fazla basınç farkı da glokom riski göstergesidir.
• Yaş: Yaşlılarda daha sıktır.
• Aile hikayesi: Kardeşlerde risk 4 kez, çocuklarda 2 kez fazladır.
• Şeker hastalığı
• Miyopi
• Doğum kontrol hapı: Östrojenin koruyucu etkisini ortadan kaldırarak, glokom riskini artırdığı düşünülmektedir.
• Hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, migren gibi hastalıklar glokom riskini artırır.
Normal tansiyonlu glokom için risk faktörleri şunlardır:
• İleri yaş
• Kadın cinsiyet
• Ailede normal tansiyonlu glokomlu bireylerin olması
• Kornea kalınlığının ince olması
• Migren ve Raynaud fenomeni hastalıkları
• Vücut tansiyonunun düşük olması
• Obstrüktif uyku apne sendromu
• Miyopi
• Tiroid hastalığı
Primer açı kapanması glokomu için risk faktörleri şunlardır:
Glokom tanısı nasıl konur?
Tanı yöntemlerinin başında tonometri (göz tansiyonu ölçümü), gonyoskopi (göz açısının değerlendirilmesi) ve göz sinirinin değerlendirilmesi gelir. Glokomda görüntüleme yöntemlerinin önemi çok büyüktür. Bu görüntüleme yöntemleri şunlardır:
1. Pakimetri: Kornea kalınlığını ölçer. Korneanın kalın olması yalancı yüksek ölçüme, ince olması ise yalancı düşük ölçüme yol açmaktadır.
2. Perimetri (bilgisayarlı görme alanı testi): Görme alanınında glokoma bağlı oluşan görme alanı kayıpları perimetri ile tespit edilir.
3. Stereo disk fotoğrafı: Glokomda göz siniri zamanla incelir, diğer bir deyişle cup/disk (C/D) oranı artar. Stereo disk fotoğrafı, bu değişiklikleri kayıt altına almamızı sağlar.
4. Konfokal tarayıcı lazer oftalmoskop: Göz sinir başı ve retinanın (ağ tabaka) üç boyutlu görüntüsünü alır.
5. Optik koherans tomografi (OCT): Göz siniri etrafındaki sinir lifi tabakası, göz sinir başı ve sarı noktadaki retina kalınlığını ölçer; grafik olarak hastalığın seyrini gösterir.
6. Tarayıcı lazer polarimetri: GDx (Glucoma Diagnosis) RNFL analizörü, polarize diod laser ışığı ile sinir lifi tabakası kalınlığını ölçer.
7. Gözün ön kamara derinliğinin ölçülmesi: Primer açı kapanması riskini değerlendirmede ve ameliyat sonrası takiplerde önemlidir.
Glokomda erken tanı, körlüğü önler
Pek çok hastalıkta olduğu gibi glokomda da erken tanı çok önemli...
Glokomun erken evrelerinde herhangi bir belirti bulunmuyor. Göz doktoruna düzenli gidilmediği takdirde tanı çok gecikebiliyor, bu da geri dönüşsüz görme kaybı ve görme alanı kaybına yol açıyor.
Erken tanı konduğunda ise glokomu kontrol altına almak, yıllık sinir lifi kaybını yavaşlatmak, görme alanını ve görmeyi korumak mümkün…
O nedenle herkes ve özellikle glokom riskinin artmış olduğu 40 yaş üstü bireyler, her yıl düzenli göz muayenesi yaptırmalı…
Paylaş