Paylaş
D vitamini cildimizde güneşin UV-B ışınları sayesinde üretiliyor
D vitaminin, D2 (ergokalsiferol) ve D3 (kolekalsiferol) olmak üzere 2 temel tipi var. Güneşin ultraviyole B ışınları sayesinde, cildimizdeki bir kolesterol tipinden (7-dehidrokolesterol) D3 vitaminini üretmekteyiz. D2 vitamini ise vücudumuz tarafından üretilmiyor ve sadece diyet veya vitamin takviyeleri sayesinde vücudumuza alınıyor.
D vitamini göz kuruluğuna karşı gözlerimizi koruyor
Yetersiz güneşlenme ve düşük D vitamini seviyeleri, göz kuruluğuna yol açıyor. O nedenle D vitamini seviyesinin değerlendirilmesi, göz kuruluğu tedavisi açısından son yıllarda önem kazandı. Göz kuruluğu olanlarda, D vitamini seviyesine göre; daha fazla güneşlenme ve/veya D vitamini takviyesi öneriyoruz.
Ayrıca miyopi, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı, glokom (göz tansiyonu), diyabetik retinopati (şeker hastalığının göze vurması) ve üveit (göz iltihabı) gibi göz hastalıklarında da D vitamininin rolü olabileceği düşünülüyor ve son yıllarda bu konuda pek çok araştırma yapılıyor.
Göz sağlığımız için yeterli D vitamini seviyesi nedir?
Çoğu insan yeterli seviyede güneş görmediği için, yeterli seviyede D vitamini de üretemiyor. D vitamini sınırlı sayıda gıdada bulunduğu için, beslenme yoluyla da bir çoğumuz yeterli D vitamini alamıyoruz. Ancak D vitamini eklenmiş süt ve tahıl ile somon, sardunya ve uskumru gibi yağlı balıklar D vitamini içeriyor. O nedenle, yılda bir kez, tercihen sonbaharda D vitamini seviyemize baktırmalıyız. Genel vücut sağlığımız için olduğu gibi, göz sağlığımız için de baktırdığımız 25-hidroksi D vitamini seviyesinin 50 ng/ml’nin üstünde olması gerekir. Eğer seviye düşük ise, bu konuyu doktorunuza danışmalısınız.
Son bir not: Güneş gözlüğü takmamız, D3 vitamini üretimimizi engellemez
O nedenle boşu boşuna güneş gözlüğü takmayarak, gözümüzü güneşin zararlı ışınlarına maruz bırakmayalım…
Paylaş