Paylaş
Çocukluğumuzdan bu yana lezzetinde, kalitesinde, servisinde hep aynı çizgiyi devam ettirmiş, vazgeçilmezliğini korumuş ve alanında lider Pelit Pastanesi'nin büyüklüğünü bilmek başka; sahne arkasındaki titizliği, detayları ve onları bir numara yapan çalışmayı görüp büyülenmek bambaşka. Esenyurt'ta yer alan 25,000 metrekare kapalı alana yayılmış ve en ileri teknolojinin kullanıldığı fabrikalarını sıradışı bir organizasyonla birleştirerek ziyaret ettim geçtiğimiz hafta sonu.
Çikolata ve pastaları ile çocukların dünyasını fethetmekle kalmamış, onlara fabrikanın içerisinde çocukça bir dünya hazırlamışlar. 12 çocuk ile birlikte pasta süsleme çalışmasına adım atmak üzere içeri girdiğimizde, hepimiz ağızlarımız açık sonu gözükmeyen bir uzay üssüne giriyormuşcasına havalara girdik. Sadece bir katı dolaşmak için Segway şart :) Bu kadar büyük bir yerde, onca insanın çalıştığı alanda böyle bir hijyen beklemiyordum açıkcası. Evinizin mutfağı bu kadar temiz değildir inanın. Her 5 dakikada bir yanınızdan geçen araba kıvamındaki temizlik makinaları ve çalışanların titizliği beni büyülerken, her bir çocuğa hazırlanan pastaların bazının üzerine koyacakları süslerin çeşitliliği miniklerin gözlerini yuvarlarından fırlatmaya yetti. Faaliyet ve gezi sonrasında çocuklar için tasarlanmış 'Çikolata Köy'ünü dolaştık ve bu eserin mimarı Baran Uyan ile kısa bir söyleşi yaptık.
Pelit Pastacılık’a ait Esenyurt Fabrika Binası’nda çocuklar için birçok tasarım yapılmış. Bu alanların tasarımcısı olarak çocuklar için tasarım/mimarlık hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
Çocuklar için oyun oynamak ve doğal hayatın içerisinde olmak çok önemlidir. Mümkün olduğunca doğal hayatı tanımalı ve hayat gerçekliklerini oyunlar üzerinden doğal hayat içerisinde kurgulamalılardır.
Mimar olarak çocuk alanları tasarlarken görevimiz, onlara hayal dünyalarını geliştirecek ve bu dünyada imgeler üzerinden hayatı tanımlayacakları alanlar sunabilmektir. Pelit Pastacılık fabrika binasında da bu şekilde hareket ettik.
Peki neler sunuyor Pelit fabrika binası çocuklar için ?
Öncelikle buranın bir fabrika olduğunu, gıda fabrikasında hijyenik bir takım regülasyonlara tabii olduğumuzu unutmadan tasarım sürecine başladık. Pelit’in belki de en butik üretimi olan Pasta Üretimini bütün çocukların görmesini istiyorduk. Zira o bölümün ritmik ve renkli üretimi sadece çocukları değil büyükleri de büyülüyordu. Bu amaçla Sayın Selahattin Ayan Bey’e fikrimizi açtığımızda çok destekledi. Zaten yıllardır İstanbul’un ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinden birçok okul ve öğrencisinin programlı olarak fabrikayı gezmeye geldiklerini, öğrenci sayısının günlük yaklaşık 100-300 arasında değiştiğini söyledi. Böylece tasarımı yapılacak alanın çocuklar tarafından haftanın her günü ziyaret edilebileceğini öğrenmiş olduk. Ziyaretçi çocuk sayısının sıklığı sebebi ile binanın ana girişinden kolaylıkla ulaşılacak, ve imalat alanını tepeden görecek cam bir tüp tasarladık. İmalat alanının tepeden görülmesi tezgah yüksekliklerinin çocuk ergonomisine göre yüksek olması sebebiyleydi. Ayrıca tüm tezgahlarda farklı birçok üretimi çocuklarımıza gösterebilmek istiyorduk.
Bir gıda firmasının mutfağının en mahrem yerini bu kadar rahatlıkla çocuklar için sergilemesi ise ayrıca çok önemliydi bizim için. Cam tüp boyunca imalatı görerek gezinti yapan ziyaretçi çocuklarımıza imalatı gören cam duvarın karşısında bir takım sahneler ve bu sahnelerde bir takım enstalasyonlar hazırladık. Burada da amaç bir sanayi binası içerisinde değil, doğal ortama öykünen, imge dünyalarını tahrik edecek bir koridor elde edebilmekti. Yine çocuk alanlarında katalog ürünler harici üretilen pastaları sergiledik.
Çocukları özellikle tasarım sürecine katmak istedik. Bu amaçla Selahattin Ayan Bey, anketler hazırlattı. Gelen çocuklar anketlerde sorulan sorulara muhteşem yanıtlar verdiler. Verilen yanıtlar bizlerin de ufkunu çok genişletti. Çeşmesinden çikolata akan, çikolatadan çeşme de, çikolatadan heykeller de, çikolata müzesi fikri de hep bu anketleri yorumlamamız sonucunda ortaya çıktı. Ayrıca cam tüp içerisinde yer alan köy enstalasyonu fikri de “pastanın içeriğinde bulunan malzemeleri bilmiyorum, nasıl üretiliyorlar?” diye soran bir kız çocuğumuzun sorusu ile ortaya çıkmıştı. Cam tüpün girişinde bir hol ve bu holde Pelit’in 57 yıllık geçmişinden miras eski malzemeleri sergilediğimiz ünitelerimiz yerleştirildi. Çocuklara marka kültürünü ve gelinen noktayı anlatmak, onlara başarının alt yapısını hissettirmek istedik.
Çocukları tüm işlerimizde olduğu gibi burada da çok önemsedik. Örneğin çocuklara özel tuvaletler tasarladık. Tüm seramikleri İtalya’dan geldi. Binanın bence en özel yerlerinden biri ve bizim için çocukların bu binada kendilerini özel hissettirme amacımızı en iyi vurguladığımız alanlardan biri oldu. Yani çocuklar bu binada “bu alanlar benim için beni düşünerek hazırlanmış, bunun kullanıcısı benim” diye hissetsinler istedik. Restaurant bölümünde yine alternatifli bir çocuk oyun bölümü hazırlattık. Bu arada Pelit’in design atölyesi ve oranın yürütücüsü Damn Rong (“Thailand’lıdır kendisi) animasyon ve karakter yaratma işlerinde, duvar boyama işlerinde ve enstalasyonların hazırlanmasında bizlere çok yardımcı oldu. Çocuklar için pasta ve mutfak şefliği workshopları düzenlenebilen bir mini mutfak hazırladık. Zaman zaman buralarda workshoplar düzenleniyor. Ayrıca fabrika binasının dışında, yan parselde nüfusu her gün artan bir Hayvanat Bahçesi konumlandırdık. Burada da çocuklar hayatlarında belki de ilk kez gördükleri bir takım hayvanları elleri ile besleyebiliyorlar.
Çikolata Müzesi’nden bahseder misiniz?
Çikolata müzesi İsmail Acar Bey’in küratörlüğünde hazırladığımız ve tamamı çikolatadan heykeller ve rölyeflerden oluşan, bir çok temanın işleneceği yeni bir bölüm.
Çocuk tasarımında dikkat ettiğiniz en önemli kriterler nelerdir?
Çocuk imge dünyasının uçsuz bucaksız ufkunu algılayabilmek ve ergonomi.
Bir pasta ve çikolata fabrikası nasıl çalışır, bayılarak yediğimiz ürünler nasıl hazırlanır çocuklarınıza birkaç saatliğine bile olsa yaşatmak istiyorsanız, Pelit Pastacılık'ın Esenyurt'ta yer alan fabrikasını gezmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Paylaş