Paylaş
Bu filmi daha evvelden seyredenler lütfen parmak kaldırsın!
Muhteşem bir pazar kahvaltısının ardından, çocuğumuz haftanın dört gözle beklenen en popüler atölye çalışmasına götürülür. Daha sonra muhakkak "Bak bu hafta hiçbir şey almayacağız, sadece gezmeye gidiyoruz" deyip, en az 3 torba ile kapısından çıkacağımız AVM’ye bir uğranır. Gelmişken en çocuk dostu restaurant’ta pizza, makarna veya hamburgerler sipariş edilir. O sırada en sevdiği arkadaşı da yakınlardadır ve birlikte sinema programı yapılır. Üç boyutlu gözlükler, patlamış mısırlar derken, şu ana kadar bütün bu atraksiyonlar sırasında vızıldanmamışsa , hazır olun cennetten kalkan son uçağa binişler başlamıştır. Neden eve gitme vakti deyince kıyamet kopar ki anlamam? Daha evvel gün bitiminde eve gitmediğimiz mi görülmüş? Peki ya eve girince bir daha çıkmadığımız? Dolu dolu geçen bu muhteşem gün çöp; yıkanmak, oda toplamak, uyumak haksızlık.
Sahip oldukları, yaşadıkları, paylaştıkları hiçbir şeyin onların minik dünyalarında kıymeti yokmuş gibi hissettiğiniz olmuyor mu hiç?
Haftada kaç kere "Ne yapsam yaranamıyorum" diye homurdanıyorsunuz, saydınız mı?
Bizim çocukluğumuzda ailenin bir amacı, bir görevi vardı sanki. Çocuklar daha az şikayet eder, en ufak şeyden memnun olurlardı. Devir, alım gücü, olanaklar, medya, aile anlayışı gibi onlarca şey değişti, ancak bugün bunları tartışmayacağım. Bugün yapıcı olmak istiyorum ve çocuklu aile hayatımızda Aile İçi Görev Listesi hazırlamanın, bireylerin dünyasında neleri değiştirebileceğinden bahsetmek istiyorum:
Görev listesi deyince akıllara kim çamaşırları asacak, kim elektrik düğmelerini kapayacak gibi bir iş bölümü dağılımı gelmesin lütfen. Çok daha duygusal bir yaklaşım bu; amaç ise AİLEmizi ön plana çıkartmak, neleri arzuladığımızı sıraya sokmak....
Görev bildiriminin, ebeveynler ile çocuklar arasında güçlü bir bağ oluşturduğuna inanıyorum. Bu hazırlık keyifli bir ortamda yapılmalıdır bence. Eğlenceli bir hale getirmek isterseniz, aile toplantısı diye de adlandırabilirsiniz. Küçük yaştaki çocuklar için boya kalemleri ile resimleyebilir, sohbetler sırasında onlara sevdikleri şeyleri ikram edebilirsiniz. Büyük çocuklu ailelerde aynı heyecanı göremezseniz, yemek masasında sohbet açarak alıştırma turları yapabilir veya teke tek özel görüşmelerle önce bu fikri onlara alıştırabilirsiniz. Böyle bir alışveriş içine girildiğinde çocuklar fikirlerine değer veriliyor olmaktan heyecan ve memnuniyet duyabiliyor, kendilerini önemli hissedebiliyorlar.
Birlikte konuşulan ve paylaşılan her şeyi yazmakta fayda var. Ne de olsa çocukların görsel hafızası oldukça yüksek. Ayrıca ihtiyaç duyulduğunda geri dönüp bakılacak bir liste olması, belli aralıklarla bu listenin güncellenmesi de çok etkili bir yöntem. İşte sorulara bazı örnekler:
- Ailemizin var olma sebebi nedir?
- Nasıl bir aile olmak istiyoruz?
- Birbirimize nasıl davranmalı ve konuşmalıyız?
- Ailemizin sorumlulukları nedir?
- Kendini evinde ne rahat hissettiriyor?
- Nasıl aileler bize ilham verir ve neden onlara hayran kalırız?
Her bireyin fikri çok önemlidir. Doğru, yanlış, saçma gibi yorumlar yapılmadan, saygı ile dinlenmelidir. Hiçbir fikri eleştirmeyin, bırakın tüm açıklığı ile kafalarındaki düşünceleri size akıtsınlar. Aldığınız fikirleri yazmaya devam edin, değerlendirmeden, renk vermeden. Bireyleri rahatsız edecek cümleler tartışmalara sebep olabilir, ancak bunu gerginliği heyecan haline dönüştürmek ebeveynlerin elinde...
Evde beyaz tahtanız var ise; tüm verileri, duyguları, düşünceleri herkesin görebileceği şekilde yazın. Ciddi ve önemli mesajlar veren bir geri bildirim değil, tam tersi belki bir cümleden oluşan, samimi yaratıcı açıklamalar aslında olması gereken. Birçok çocuğun ilk iki soruya "Birbirimizi sevmek için varız" veya "Sonsuza kadar beraber olmak istiyorum" dediklerini duyarsanız şaşırmayın. İki kardeş bir gün birbirlerini kırdıklarında, bu yazıyı gösterirsiniz onlara. Kalabalık ailelerde, her kafadan bir ses çıkması toplantıyı kontrolden çıkabilir. Her bireye kağıt kalem dağıtıp, ailemiz hakkında ne düşünüyorsanız lütfen yazın veya resimleyin diyebilirsiniz.
Günlük hayatlarını yaşarken somut ve maddi değerleri olan şeylere önem veriyorlar gibi gözükseler de, böyle bir çalışmanın ardından göreceksiniz ki, manevi değerler çok daha ön planda olacak. Tabii "Murat’ın babasının üstü açık spor arabası var, onlar çok şanslı" ya da "Her gün dişlerimi fırçalamak zorunda olmadığım bir hayatım olsaydı" gibi yorumlara da hazır olmak lazım.
Sevgi; bağlılık, dürüstlük ve kendini adama demektir. Nasıl evlenirken iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta eşimizin yanında olacağımıza söz veriyorsak; Aile İçi Görev Listesi de ebeveynlerin çocuklarına verdiği bağlılık sözüdür. En mutlu günde veya en büyük kriz anında ailecek aldığımız kararlara göz gezdirmek, birbirimize ne kadar saygı duyduğumuzu bize hatırlatacak ve bunları hayatımıza geçirmemize yardımcı olacak bir rehberdir aslında.
Sadece sevmeyi istemek sevmek değildir. Sevgi bir istek eylemidir. Yani niyet ve uygulamadır. Aynı zamanda seçimi de kapsar. Sevmeyi seçtiğimizi severiz kısaca. Ailenizi sevmeyi seçmiş olmanızı; aile fertlerinizin hayallerini, beklentilerini, kendilerinden beklenenleri anlamanız için bu eğlenceli, bir o kadar da zorlayıcı çalışmayı uygulamanızı yürekten dilerim.
Ben çok etkilendim. Bazen şaşırdım, bazen duygulandım, bazen tepki vermek istedim, bir çok kez gözlerimden süzülen yaşlara hakim olamadım. Birilerini içinize aldığınız sürece bağlılık artar. Şiddetle tavsiye ediyorum, denemesi bedava...
Paylaş