Paylaş
Her yıl okullarda eğitim, öğretimin başlaması ile çocukların kendilerini derslere verip veremedikleri, dikkat eksikliği olup olmadığı gündeme gelen bir konudur. Öğretmen, veli ve çocuk arasında ‘’acaba mı?’’ diye arayışlara giriliyor. Nöroloji doktorlarına gidiliyor, beyin dalgalarına vs. Bakılıyor. Sonuçta olumsuz bir şeye rastlanamıyor. Ya da bazı testler uygulanıyor, öğretmen ve ebeveyn görüşlerine başvuruluyor. Çocuğun hangi yaşta ne kadar süre ile dikkat verip vermeyeceği düşünülmüyor. Göreceli olarak test soruları cevaplanıyor. Keskin ve net olarak bu sorular cevabını bulamıyor. Birkaç soruda herkese göre yorum gerektiren sorulara olumsuz cevap vermek çoğu zaman teşhis için yeterli sayılıyor. Orta dereceli okullarda sınıf öğretmeninin ve rehberlik öğretmeninin görüşlerine de başvurulduğunda hemen ilaç kullanımına başlanıyor. Gerçekten gerektiği zaman tabii ki doktor bu ilaçları reçete edecektir. Ama net olarak bu durum teşhis edilmeden ilaç kullanımına başlanmamalıdır.
Çocuklar davranışları açısından değerlendirilmeli ve bunların nedenleri düşünülmeli, duyguları dikkate alınmalı, dikkat eksikliğine neden olan durumlar pedagog tarafından aile ile detaylandırılarak değerlendirilmelidir.
Her yaş çocuğunun dikkat süresi, gelişim özellikleri, günlük yaşamı öncelikle değerlendirilip, bu konulardaki sorun varsa halledilip, sonrasında gerekiyorsa ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Günümüzde pek çok çocuk gereksiz yere bu ilaçları kullanmaktadır.
Çocukların küçük yaşlardan hatta aylardan başlayarak gelişim takibi yapılıp, alınması gereken önlemler geç kalmadan alınmalı ve aile ve çocuk arasındaki beklentiler dengelenmelidir. Örneğin, 1-2 yaşındaki çocuklar için ebeveyn beklentisi uzunca oyun ve oyuncakları ile zaman geçirebilmesi... Ancak, bu yaşlar için dikkat süresi beklentisi kısa olmalıdır. Hiç bir zaman 4 – 5 yaşındaki çocuk süresi kadar dikkat veremeyecektir.
Çocuğun odası hangi renktedir? Beslenmesi nasıldır? Ailesinin tutumları nasıldır? Sosyal ilişkileri nasıldır? Gerekiyorsa nasıl düzenlemeler yapılmalıdır? Çocuğun okulda yaşantısı nasıldır? Öğretmeni ile ilişkileri nasıldır? Eğer öğretmenle ilgili sorun yaşanıyorsa ne yapmak gerekir? Arkadaş edinebiliyor mu? İçine kapanık mı? Bu durumlar onu üzüyor mu, kafasına takıyor mu? Ailede eşler arasında sorun ve kavgalar yaşanıyor mu? Çocuğun yanında tartışma olmasa da beden diliniz ve stresiniz bunu hemen açık edecektir. Ortamın gergin olması da, çocuğun dikkat eksikliği için hemen akla gelen sorunlardan birkaçıdır..
Tüm bireyler nasıl karşısındaki kişi tarafından anlaşılmak istiyorsa; çocukların buna daha fazla ihtiyacı vardır. Yetişkin kişiler belki birbirlerini daha iyi anlayabilirler. Sözel olarak, konuşabilirler, birbirlerini dinleyebilirler ama çocuklar için durum böyle değildir.
Küçük çocuklar, kendilerini sözel olarak ifade edemediklerinde, olumsuz, onu üzen duygularını, ağlayarak, bağırarak, agresifleşerek, resimleri ile, davranışları ile, alt ıslatarak, kekeleyerek, dışkı kaçırarak, inatçılık yaparak, öz güven kaybederek, sessizleşerek, konuştuğu halde artık kendini sözel olarak ifade etmekten vazgeçerek, yaş özelliklerine göre odasına kapanarak, iletişimden uzaklaşarak yaşarlar.
Tüm bu tıkanılan noktalarda yardım alma, önemsenmesi gereken bir durumdur. Ve dikkat eksikliğine sebep olabilecek her türlü sebep ortadan kaldırıldıktan sonra eğer hala dikkat sorunu yaşanıyorsa, ilaç kullanımına müracaat edilmelidir. Çünkü davranışların düzenlenmesi ile sorunun rahatlıkla çözümlenebileceği görülecektir.
Davranışların düzenlenmesinin ötesinde bazı dikkat geliştirici çalışmalar, oyunlar uygulanarak da çözüme yaklaşmak mümkün olabilmektedir. Okul öncesi dönemde yaşına uygun dikkat durumu belirlenerek, uygun oyunlar ve destekleyici çalışmalarla güzel mesafeler alınacaktır.
Dikkat eksikliği için ilaç kullanmadan önce bir kez daha düşünün.
Paylaş