Özlen Çopuroğlu
Özlen Çopuroğlu
Özlen Çopuroğlu

Uçurduk gitti...

Kırk günümüz geçti gitti güle oynaya. Bundan sonrası eminim göz açıp kapayıncaya kadar, hızla geçiverecek yıllar...

Haberin Devamı

Geldi, geliyor derken doğdu da, 40’ımızı bile uçurduk gitti.

Kızım için annemin hazırladığı çıkın, dün gibi gözümün önünde; kocaman pembe kurdeleli...

Naciş teyzeme götürmüştük kızımın kırkını uçurmaya.

Elleri una bulanmıştı bebemin, anlamı var mıdır bilmem ama elleri hala una bulansın bayılır, kız çocuğu işte klasik...

Bu kez annem yok, biz de kırkımızı eşimin büyük anneannesi ile uçurduk gitti...

Uçurduk gitti...

Yanaklarımızı buladık bu sefer una, ak sakallı dede olacağın günler olsun diye diye...

Adettendir deyip, hoş bir iki anı oldu işte.

Artık işe başlayıp, hayallerime koşturmaya da başladım. Hem de çoooktan…

Haberin Devamı

Küçük buzağım sütten kesilmesin diye, sütlerimi eve depolayıp, bir yandan da çantamda süt pompama 2-3 saatte bir süt çektiğim hallerdeyim.

Keyifli, güvenli ve sevimli bir havamdayım.

Anneler ne kadar huzurlu olursa, çocuklar da o kadar huzur buluyor, buna inananlardanım.

Kucak bebeği büyümeden, tadını çıkartmaya çalışıp, bir yandan da hayatın getirdiği herşeye hazırlıklı olmaları için yavaştan kendi mücadelelerine başlamalarından yanayım.

    Uçurduk gitti...    

El bebek, gül bebek iyi hoş da, ‘düşe kalka büyüyen‘ bebekten yanayım.

Kırk günümüz geçti gitti güle oynaya. Bundan sonrası eminim göz açıp kapayıncaya kadar yaş, yaş hızla geçiverecek yıllarca...

Rengarenk uçurtmalar gibi uçuşsun çocuklarımızın, bebelerimizin gün be günleri...

Özlen ben, annesinin uzak diyarlardan kolladığına, herşeyi düzene, yoluna soktuğuna yürekten ve en derinden inanan, hatta çok emin olan; uçurduğu sadece bebeğin 40’ı değil, tüm olumsuz enerjileri de hayatından uçuruuuuup gönderen, herkes için iyi dilekler dileyen Özlen...