Paylaş
Yok yok kilodan değil şişme nedenim, çok bilmeyi hobi edinmiş annelerden şiştim.
Hatta diyorum ki kızlar birleşip sosyal medyada bir “çok bilen anneler grubu” mu kursak?
Hamilelikle ilgili sürecimi çok paylaşmadım biliyorsunuz, sıradan bir hamilelik işte. Anne olanlarınız zaten bildiği, yaşadığı, henüz anne olmayalarında sağdan soldan bildiği, standart, klasik, rutin...
Belki benim için tek farkı, dokuz yıl aradan sonra doğuruyor olmak olabilir. Bununda örnekleri olan çok arkadaşım var. Memnuniyetle, özenerek, beğenerek izliyorum yine hepsinin tecrübelerini.
9 yıl önce ilk çocuğunu doğurmuş biri olarak o zamandan bu zamana gördüğüm, gözlemlediğim, öğrendiğim tek birşey var o da, her çocuğun ayrı olduğu...
Anne, baba, kardeş bir olsada her çocuk bazen benzer, bazen benzemez huylarla geliyor.
Öyle olmasa her kardeş huy ve alışkanlıklar olarak garanti aynı olurdu.
Kimisi hakikaten huyu, suyu ile bazen çok benzer oluyor ki, benimde yürekten temennim bu ama göreceğiz tabiiki. Ne desem boş, kim bilebilir deneyimleyip yaşamadıktan sonra.
Ama artık son günlerin içindeyim, biriktirdikçe dozu artan bir önyargılar sinsilesi içinde aslında şikayetçi değilim. Çok takmayan biri olarak eğlendiğim bile söylenebilir.
Dokuz yıl önceki halimde bende bunu deneyimlememiştim. Bunun en büyük sebebi arkadaşlarımın içinde ilk evlenen ve çocuk sahibi olan ilk kişi olmamdı sanırım. Dolayısı ile ne evililikle ne de hamilelik ve çocukla ilgili çok bilen anneler grubundan bir üye ile hiç tanışma fırsatı bulamamıştım. Çünkü her iki konudada bir fikirleri yoktu.
Ama 9 yıl sonra özelliklede ‘yeni anne’ler diye adlandırıyorum ben bu grubu, aman yarabbim her konuda bilirkişiler. “Ay bir sakin olun, ben 9 yıl önce doğurdum, son güne kadar çalışıp, 20 gün sonra işe başladım. İnşallah sağlıklı olduktan sonra herşey olur.” desem bile şimdilik sadece dinlemedeyim.
Ama hep anlatılıp benimde hiç karşılaşmadığım için anlamadığım şu sağı solu dinleme, kulak asmak, her kafadan ses çıkar söylemlerini bende deneyimledim. Genelde yaşlılardan yakınırlar ya, zaman değişmiş bence yeni anneler yaşlılara on basar bıdı bıdı konusunda.
Öncelikli uzmanlık konuları ve işte başlıkları. Hadi hep birlikte eğlenelim:
1. Bebeklerin kaç kilo doğacağı?
Yahu son güne kadar doktorlar bilmiyor, siz hangi fakülteden uzmansınız? Doğum kilosunu tam olarak bilmeyi, bu konudaki varsayımları, “bak gör doğuma yakın bebeğin büyümesi yavaşlar kilo artışı durur, bu hesaba göre 2,500 bilemedin 2,900 arası doğar anca... (Bu arada kızımın 38 haftalıkken 3.680 doğduğunu öğrenincede “Aaa desene bak ikinci kesin çok daha küçük doğar.” tezindeler).
2. Uyku düzeni
“Allah kolaylık versin, ikinciyi yaptın delisin, uykusuzluk seni dağıtacak, şimdiden bol bol uyu sen, perişan olup biteceksin. Oooo hele de oğlan, gazı mazı durmaz, ben 6 ay uyumadım, ben 8 ay uyumadım” şudur budur... (Bu arada kızımda hiç uykusuzluk nedir bilmediğimi öğrenince, “aa o zaman bu kesin uyumaz” tezindeler)
3. Beslenme
Emzirirsin, emzirmezsin, sütün besler, beslemez, ek besine şu zaman geçmelisin, bu zaman geçmelisin, emziksiz olmaz, emziksiz büyümez, emzik hayat kolaylaştırır, biberon budur, şudur... (Bu arada kızımda beslenme sorunu yaşamadığımı, dilediğim gibi emzirdiğimi, dilediğim zaman ek besine geçtiğimi, hiç blenderla besleme nedir bilmediğimi,hatta emzikli bebeklere bayıldığımı ama vermek istememe rağmen kullanmak istemediğini, yeme ve yedirme sorunu yaşamadığımı öğrenince direk tez otomatik olarak, “aaaa bak gör bu tam tersi olur”).
4. Sosyal hayat ve cinsel hayat
Sosyal hayattan şöyle koparsın, böyle koparsın, tatile şu kadar zaman gidemezsin, bu kadar zaman çıkamazsın, cinsel hayat şöyle durur, böyle açılır, bitmek bilmeyen bıdı bıdılar. Canımın istediği gibi dışarıya çıktığımızı, tam 10 gün sonra normal hayatıma devam ettiğimi, bebekle 5 ay sonra yurtdışına uçakla seyahate gittiğimi, 7 ay sonra çocuksuz gittiğimi, gönlümce gezip tozduğumu, yemeğe, sinemaya, eğlenmeye, dostlarıma, herşey bir yana 20 gün sonra bill fiil tam zamanlı işe başladığımı öğrenincede, “bak gör bu kez unut hepsini” tezindeler.)
Sevgili yeni hamileler, birden fazla çocuğu düşünenler, evlenmeyi ya da ilk bebeği düşünen kızlar, tatlı tatlı dinleyin ama sadece dinleyin derim.
Emin olun her çocuk farklı bir deneyim, bir önceki deneyiminizle birebir de olabilir, bambaşka da olabilir, ayrı ama benzerde olabilir. Hiç kimsenin deneyimi bebek gelip siz onu tanımadan huyu, suyu belli olmadan işinize yaramaz.
Hele hele kilosu, beslenmesi, uykusu, şusu busu hiçbirini kestirmek mümkün değildir. Ancak kendi deneyimlerimle gözlemlediğim en önemli şey şu ki, bebişler sağlıklı, sıhhatli dünyaya gelirse, gerisi kolay, gerisi annenin düzenine bağlı. Annenin sosyal hayata bakış açısıda, rahatlığıda, evdeki huzuruda, bebeğe çok yansıyor düşüncesindeyim.
Çocuktur hepsi düşe kalka büyüyecek, hepsinin gazıda olur, zaman zaman iştahsızlığıda, uykusuzluğuda, burnuda akar, ateşide çıkar, öksürürde, yemeden içmeden kesilirde, gülerde, ağlarda, keyiflide olur, gün gelir mızmızda. Ahhh ahhh, hele birde okullu olunca, bir birey olarak hissetmeye başlayınca her konuyla ilgili birde fikri olunca bambaşka dönemler başlar, deneyimlenir.
Sonuç olarak olurda olur ,zaman bu, su gibi akar geçer, bizler dahil tüm bebekler bu yollardan geçer. Ama benim en sevdiğim, bayıldığım, ilgimi çeken anneler, ‘PRATİK ANNELER’dir.
Sohbetlerine doyum olmaz, sakin, dingin, huzurlu, eşiyle mutlu, evde keyfi yerinde, hobilerinden vazgeçmemiş, işi gücü varsa buna motive, yoksa uğraşlarına fokuslanmış, kendine de zaman ayıran, dostları ile ferahlayan, onları boşlamayan, işinde gücünde olsada şikayet edip zaman yok diye sızlanmayan, evinide, eşinide, yemeğinide, çocuğunuda, bakımınıda, aşk yapmayıda ihmal etmeyen benim tabirimle ‘AHTAPOT ANNELER’.
Tek dilek var bence bütün anneler-babalar için, tek güzel başlangıç noktası... O da sıhhati, sağlığı ile dünyaya gelen kuzular. Ben de bütün yolda olan ve yola çıkacak kuzular için hayırlı, güzel başlangıçlar ve önce sağlık diliyorum. Gerisi laf, söz, hikaye, hepsi olur kızlar, su yolunu bulur.
Özlen ben, sıradan, öylesine bir eski anne...
Paylaş