Kaynasın tencerelerde yemekler

“Yazıyor, yazıyor, ev kokusu yazıyor!” diye çığıramadığıma göre, ben de başlığı kondururum.

Şef değilim, yemek gurusu falan da değilim ama hayatımı iki çocukla, reklamcı olmanın getirdiği yoğun çalışma saatleri içinde sığdırmış, araya da hobilerimden vazgeçmeyerek tutkularıma vakit ayırmak için de yarıştığım, kendi halimde bir kadınım.

Evim, eşim, işim, dostlarım ve sohbet kaynayan tencereleri sevdiğim hayatımda yer açtığım tek şey var kendime, nefes almak ve sevdiğim şeyleri yapmak.

Yemek yapmak sadece iş bilenlerin alanıymış gibi sahiplenmeyi haksızlık bulduğumu hatırlatıp, evinizin şefi olduğunuzu vurguluyorum. Bağlayın önlüğünüzü, girin mutfağa derim ben…

Yemek yapmanın aslında kulağınıza fısıldandığı gibi hiç de zor olmadığını yaparak anlatacak çok insan tanıyorum.

Annelerimizin yaptığı 100 çeşit dolmanın aslında temelinin aynı tariften yola çıktığını düşünürsek ya da yine 100 çeşit köftenin temelde tek bir karışımın varyasyonları olduğunu anladığımızda, etrafımıza içine ne kadar tuz ve yağ koyuyordun diye sormadan, pişirmeye başlıyorsunuz; hem de kendi tariflerinizi, kendi istediklerinizi, kendinizin istediği usülde.

E, bütün mesele başlamak işte.

Etli yemekler

‘Soğan candır’ diyerek başlıyorum bildiklerimi anlatmaya.

Eksiği, fazlası hepsi mümkün.

Evirin, çevirin kendi usulünüze getirin dediğim notlarım bunlar.

Hani #paylaşmasamolmazdı dediğim.

Kuru sulye, nohut, bamya, lahana, patates, türlü, bezelye, ıspanak sayın iste sayabildiğiniz kadar.

Aslında hepsini pişirmek için tek temel var bence.

Soğanı yağda pembeleştiririz, kuş başı kesilmiş kuzu etini, kavrulmuş kıymayı ya da kesilmiş tavuğu, hindiyi, işte etten kastınız her neyse onu ilave edip 3-4 dakika daha kavurup isterseniz domatesinizi, isterseniz salçanızı, isterseniz ikisini de ekleyerek ya da eklemeyerek suyunu çekene kadar pişirin biraz.

Şimdi sıra geldi işin en güzel ve ‘işim bitti’ diyerek tencerenin kapağını kapatacağınız kısmına.

İçine bezelye koydunuz, tuz, karabiber eklediniz, istediğiniz diğer baharatları ve biraz da su ilave ettiniz.

Pişti bile etli bezelye… Hepsi bu! Gerçekten bu. Bakın bunun içine maydanoz isteyen mi çıkar, dereotu serpen mi, havuç koyan mı yoksa patates mi… Onu sizin keyfiniz ve biricik canınız bilir.

Soğanlı, etli harca;

*Patates ekleyin, etli patates

*Bamya ekleyin, etli bamya

*Ayşe fasulye ekleyin, etli fasulye

*Patates, biber, patlıcan, kabak, yeşil fasulye ekleyin, türlü

*Önceden ıslatılmış, isterseniz haşlanmış kuru fasulye ekleyin, etli kuru fasulye

*Haşlanmış nohut ekleyin, etli nohut

*Önceden ıslatılmış yeşil mercimek ekleyin, mercimek olsun

Tencerede pişenlere alternatif güveç deneyelim bir de…

*Aynı şekilde pişirilmiş etin yanına patates, biber, kekik, bütün arpacık soğan, sarımsak, domates sosu ekleyin, toprak kapta pişen güveç olsun.

*Güveci fırına koyup pişir aynı karışımla, al sana fırında güveç.

*Pazıyla, lahanayla, marul yaprağı ile birinden biriyle kapatın üstünü fırına verin, mis gibi etli kapama.

Tutar mı tutmaz mı tarif telaşı için gramajlar değil bence usül önemli.

Diğer her şey, tadı, tuzu, malzemesi ve pişirme süresi istediğiniz kıvama bağlı derim.

Ve yazının devamı isteğe bağlı, işinize yaradı mı, yaramadı mı lütfen ben beceremem diyenler varsa hele bir girsin de elinin tadını keşfetsin.

#ellerinizesağlıkolsun hep, bir de yüreğinize

#herseyasktan