Paylaş
Anne olacağınızı öğrendiğiniz andan itibaren hep hayaller kurarsınız, onunla ilgili her şeyi taaa içinizde taşırsınız... Kalbinizde, aklınızda,notlarınızda, kısacası onun için yaratacağınız dünyanın her detayında.
En büyük temenni sağlıkla kucağa almaktır.
Sonra başlar ihtiyaçlar sinsilesi, tecrübeli annelerden yorumlar, büyüklerden yorumlar, bitmek bilmeyen tavsiyeler sinsilesi içinde kaybolur durursunuz.
Çünkü yine baş başa kalırsınız aslında, kendi ihtiyaçlarınız, kendi bütçeniz ve kendi tercihlerinizle.
Tecrübeli anne lafını hiç sevmiyorum, iki çocuk annesi olarak her çocuğun yeni bir tecrübe olduğuna inandığım için, bizlerin de hamilelik ve yaş dönemleri, düşünceleri değişiyor aslında.
10 yıl önceki düşüncelerimle, şu anki düşüncelerim nasıl aynı değilse, çocuğumla ilgili fikirlerimde çok değişiyor pek tabii ki.
Olgunlaşıyoruz, büyüyoruz, pişiyoruz.
İlk anneliğimde, 27 yaşındaydım...
Hamileliğimde o kadar çok okudum, sohbet ettim, gözlemledim ki, yanı başımdaki anneme rağmen, her şeyin en doğru seçimini ben bilirim, ben yaparım zannederdim. Dilimde bir "Zaman çok değişti anne" lafı, kendimden pek emin, pek net, pek güvenli, pek kesin halimle kibirlendirdim.
Her şeyi eksiksiz yapacağım diye aldım da aldım, yedekledim de yedekledim. Adı üstünde yedek! Tanımı bir adettir değil mi? Kaç tane yedek olabilir ki? Ne siz sorun ne ben söyliyeyim.
Her şeyi elimi attığımda bulacağım ya, o yedekleri kullanacak kadar vaktimiz olmuyormuş meğer, bir hızla büyüyormuşki bu bebeler,o ilk giydiğini bir daha giyemez oluyormuş meğer.
O kendime has kibirim, yerini gizliden mahçubiyete bırakıp, eşime, anneme "Ay bunların çoğu hediye geldi zaten" demeye başlamıştım.
Hayır ben derinden ızdırap çekiyorum bari onların ruhu hafiflesin de üzülmesinler diye, benim bu şuursuz halime.
Yıllar birbirini kovaladı, şimdi kızım 10 yaşında... Ayakkabısı eskimeden, pantolunu küçülmeden almayı bırakalı çok oldu benim hayatımda.
İşte tam bu sıralar 1 yaşına girecek olan yeni bebemiz geldi hayatımıza, bu sefer erkek.
Bende bir rahatlık, bir boşvermişlik, yedi ay olmuş göbeğim kocaman, odası hazır mı diye soranlara "Olur olur her şey hallour, önce sağlık olsun, açıkta kalmaz yatar bir yerde" halleri, kılık kıyafeti soranlara "Ay ben bir günde hepsini hallederim, zaten kaç parça alacağım sözleri
İşe yaradı mı?
Kesinle "evet", diyorum ya büyüyor insan, olgunlaşıyor.
Her şeyi en rafine, en basit, en şipşak halleri ile organize ettim,oğlum da hepsini bir güzel eskite eskite paraladı çok şükür.
"Benim zamanımda"...diye başlarsam söze, böyle bütçemize göre en uygun alışverişi yapabileceğimiz çarşı-pazar, İstanbul'un bir ucundan bir ucuna gitmeden bir şeyi araştırıp bulamadığımız, bir bebe şampuanı için bile dükkan dükkan gezmeden işimizi halledemediğimiz zamanlar vardı derim.
İnternetten alışveriş olsa bile güvenebilir miyim kaygıları vardı her zaman.
Taaa ki anne arkadaşlarım sayesinde tanıştığım butikbebe’yi deneyene kadar.
Bir annenin tüm ihtiyaçlarını hamileliğinde ve sonrasında tamamlayacağı her şeyin bit tık ötemde olması büyük bir konfor.
Hiçbir şeyi yedeklememe gerek kalmadan ,sanki depom zaten orası gibi hissediyorum.
Mobilyası, halısı, lambası, biberonu, puseti, bezi, kremi, kıyafetleri, hele de en beğendiğim tahta oyuncaklar ile renk renk önlükleri hepsi butikbebe’de.
Annem yok yanıbaşımda ama, insan hayatındaki boşlukları kendine yardımcı pratik yollarla hallatmeyi başarabildiğinde, hayat bir gıdım olsun kolaylaşıyor işte.
Kim derki bu kadar basit bir şey, hayatı nasıl kolaylaştırır diye?
Cevap çok basit aslında...
‘Anne olunca anlar’
Bahar gelirken bütün anneler ve anne olmak isteyeneler, hayattaki tüm negatifleri kabullenip gerçek pozitiflere baktığımızda her şey görünmez oluyor aslında. O çocuklarımız var ya o çocuklarımız, hayatımızdaki olumsuz her şeyi bertaraf eden ‘silgilerimiz’ bizim...
Gerisi laf, söz, hikaye...
Lafım bütün annelere... "Siz iyi olun, her şey iyi olur"
En içten sevgilerimle Lara ve Aliko'nun annesi Özlen...
Paylaş