Paylaş
Bakmayın sevinç çığlığıma, azıcık atarlı ve gel gitliyim ben, neşeli ama parçalı bulutlu, ekim gibi işte…
Ekimde doğdum ben, ekimde evlendim, ekimi severim. Biraz da üşütür ya, değmeyin keyfime. Sokulurum sevdiklerime, fazla değil, sıcak basar : ) Hep bir mesafe.
Geçen yıl ekime hayatımdaki uyanışlarımı da ekledim…
Diyeceğim o ki zaman her şeyin ilacı. Tutunduklarımız ve asla bırakmayacaklarımız varsa bu hayatta, karar sizin, kimsenin değil!
Paşa keyfiniz bilir. Sizi siz yapan, kadın yapan özellikleriniz ne cinselliğiniz ne de güzelliğiniz, ruhunuz kızlar! Geri kalan her şey sonrasında sizi tamamlayanlar…
O ruhunuz var ya, gönlünüz, hani kimsede olmayan, bir tek sizde olan, size mahsus olan. Bir de kokulu olan, ensendeki parfüm kokun değil sadece göğsündeki çocuğunun kokusu, elindeki doğradığın yemek kokusu, az önce yaptığın saçına sinen yemeğin kokusu, kimine fena gelse bile… Yıkanır geçer gülüm, en miss halin o halin senin, o halinle de olsa boşver. Allah aşkına, dokun sevdiğine o kokulu halinle, sahicisin, gurur duysun seninle.
Kadınlar, evinde ailesi ile olanlar , dışarda ordan oraya elinde rakı kadehi ile dolaşanlar… Onlarda koku çok, ense çok, beden kokusu çok ama ev kokusu bilmezler, yemek kokusu bilmezler. Çocuk kokusu, çamaşır bulaşık kokusu, çiş kaka kokusu… Bu kokular çocukluklarında kalmıştır, o da şanslılarsa… 35’ten sonra hayat başka yere atmıştır onları. Hep diyorum: “Yüzü boyalı, duman altı kadınlar onlar.” Onun için silkelenin, en dağınık, en ev halinizle bile en diksiniz! ‘En dik’ ne demek biliyor musunuz?
‘En dik’ en sağlam, en eyvallahsız, en muhtaç olmayan, ayıpsız… Güzelsiniz işte yaa, çok güzelll. Özelsiniz. Ne olur sahip çıkın ellerinizle yaptığınız her şeye, soyduğunuz domatese. Sonra da o elle taradığınız saça ve sarıldığınız boyuna kurban olsun kocanız : )
Öperim sizi, misss kokulu kadınlar…
Her sey aşktan!
Ali ve Lara’nın annesi Özlen ben… Aslında üçüncüyü de yaparım da neyse : )
Paylaş