Paylaş
Dünyanın en özel, en unutulmaz ilişkisi anne-kız ilişkisidir herhalde.
En güçlü aşklar, türlü türlü sevgiler, onlarca çocuk sevgisinin ötesinde bir ilişki sanki.
Doğurganlığınız ortak çünkü, en büyük bağ bu öncelikle. İkinizde aynısınız.
Hemcinsiniz olması sebebiyle yıllar geçtikçe dostluğa dönüşen ilişki bambaşka paylaşımları deneyimliyor, zaman zaman her derdi paylaştığınız sırdaşlığa, zaman zamanda her türlü konuda kanatlarınızla sarıp sarmalamaya dönüşüyor.
Gözler, gözlerle buluştuğunda tarifi mümkün olmayan, kimsenin bile anlayamayacağı, bilemeyeceği türden bir dil vardır aranızda.
Yıllar geçip, ayrı düştüğünüzde bile o dil, o his içinizde hep aynı kalır, kendi kendinizle baş başa kalırsınız o dili konuşan diğer kişi olarak ama şanslıysanız yine hemcinsiniz kızınız ya da kız kardeşiniz vardır, sizinle aynı dilden konuşan.
Dört gün ben bıktım kızıma, şu sıralar salgın olan yüksek ateşli virüse karşı.
Dün bütün günde o baktı bana.
Sabah uyandım ve istedim ki evde o gün yardımcı bile olmasın.
İkimiz kalalım, baş başa, sakin sakin, bir battaniye, iki yastık böyle geçti günümüz.
Pamuk gibi elleri ile ekmek kızartı bana, peynir kesti, kendi deyimiyle en büyük en turuncu portakalı seçti bana meyve sepetinden, ne kadar muntazam soyduğunu ben bilmiyordum.
Öyle ki akşam o kadar anlattım ki babasına da soyup göstermek zorunda kaldı.
Suyum, ilacım, elimi ovaladığı kolonyalı elleri…
Uyanmayayım diye usul usul yanımda çevirmeye çalıştığı kitap sayfaları.
Hiçbir büyüğün göstermeyeceği hassasiyette bir özen.
Sormuştu küçükken "Anneannemin kanatları varmıydı diye?"
Doğuran herkesin koruyucu kanatları var demiştim ona. "Anneler, çocuklarını bu kanatları ile korurlar."
"O zaman bende anne olunca, benimde kanatlarım olacak." demişti dört dört buçuk yaşlarında.
Dün akşam babamız geldiğinde dedim ki, "Kızımın kanatları da erken çıkıyor, anne olmadan, önce kendi annesini kavramaya çalışıyor o kanatlarla."
12 yaşındayken annemin hastalığı ile baş başa kaldığım zamanı hatırladım dün.
Benim de kanatlarım gücüm yettiğince çırpınmıştı.
….
Kanatlarım sızlıyor şu sıralar…
Kanatlarımın yeri ağrıyor sanki...
Dün akşam üstü gözümü açıp, camın önüne geldiğimde baktım bembeyaz örtülmüş karlara.
Keşke her şey böyle olsa, kapansa üstü bütün kötülüklerin, örtülse üstü, unutsak…
Paylaş