Tabakta gelmeyen ana gıdalarımız

Bu zamana kadar hep sağlıklı yiyecekler yemekten bahsettik. Eğer çok sağlıklı beslenirsek, 3 beyazdan uzak durursak, yeteri kadar su içersek, günde bilmem kaç porsiyon taze sebze meyve yersek çok sağlıklı oluruz. Kesinlikle doğru. Ama gözden kaçırdığımız bir şey var. Biz sadece yiyeceklerden mi besleniyoruz? Ya ruhumuzun gıdaları?

İÇ HUZURUNUZ VAR MI?

Yapayalnız, ailesi ve arkadaşı olmayan bir insan düşünün. Sizce bu insanın ihtiyacı sıcak bir brokoli çorbası mı yoksa sımsıcak bir kucaklanma mı? Nefret ettiğiniz bir işte çalışırken bardak bardak içtiğiniz çim suyu aşırı stres yüzünden sağlığınızda oluşan hasarı tedavi edebilir mi? Diyelim dünyanın en sağlıklı yiyecekleriyle besleniyorsunuz, sofranızdan kinoanız, çantanızdan goji üzümünüz, masanızdan yeşil çayınız eksik olmuyor. Ama bütün gün oturup, hiç kımıldamadan yaşıyorsanız, hayatınızda hiç hareket yoksa iyi beslenmekten ne kadar fayda sağlarsınız? Ya da manevi dünyanızda büyük çatışmalar yaşıyorsanız, iç huzurunuz yoksa, kafanız hep doluysa, tam anlamıyla sağlıklı olduğunuzu söylebilir misiniz?

Kendinizi mutsuz hissetiğiniz zamanlar daha kolay hastalanmanız, sağlıksız yemekler yemeye daha yatkın olmanız ya da yeme konusunda kontrolünüzü kaybetmeniz sizce size neyi anlatmayı çalışıyor?

Şimdi birine yeni aşık olduğunuz o ilk günleri düşünün. Her şeyin mümkün olduğu, gözlerinizin ışıl ışıl parladığı günleri. Sizi çok heyecanlandıran bir projeyi çalıştığınız zamanları gözlerinizin önüne getirin. Sabahları ne kadar enerjik uyanıp, koşa koşa işe gittiğinizi hatırlıyor musunuz? Çocukken oyuna dalıp gitmişken annenizin sizi yemeğe çağıran sesini de hepiniz hatırlıyorsunuz değil mi? Açlığınızı hiç hissetmediğiniz, sürekli oyun oynamak istediğiniz zamanları.

Mutlu olduğunuz, eğlendiğiniz, ruhunuza uygun işler yaptığınız zamanlar her zamankinden daha az acıktığınızı fark ettiniz mi? Kendinizi daha enerjik, daha mutlu, daha sağlıklı hissettiğinizi?

SEVGİ İLE BESLENİRİZ

Bizi besleyen gıdalar sadece et, süt, yumurtadan ibaret değildir. Bunlar ikincil gıdalarımızdır. Biz aşktan, sevgiden, eğlenceden, mutluluktan, güzellikten, iyilikten de besleniriz. Bizi besleyen ana gıdalarımız bunlardır. Bizi besleyen ana gıdalarımız tabakta gelmez. Sevgi dolu ilişkiler, arzu ettiğimiz bir kariyer, zevk alarak yaptığımız fiziksel aktiviteler, inançlarımız için yaptığımız uygulamalar ruhumuzu besler, yaşamsal açlığımızı giderir.

Yaşamımıza ne kadar çok sevgi, aşk, mutluluk alırsak ikincil gıdalara bağlılığımız, bağımlılığımız o kadar azalır. Tam tersi de geçerlidir. Kendimizi gereksiz yere ikincil gıdalarla doldurursak yaşamımıza ana gıdaları alma potansiyelimiz de o kadar azalır.

Tüm geleneksel inançlarda yılın belli zamanlarında oruç tutulması tavsiye edilir. Bu bizim ana gıdalara karşı güçlü bir farkındalık oluşturmamızı sağlar.

Bu hafta size bir tarif vermeyeceğim. Bu hafta yaşamınızda "ana gıdaları" keşfetmeye biraz zaman ayırmaya ne dersiniz?