Paylaş
Öncelikle şu konuda anlaşalım. Çikolata, şeker, gofret, cips, kraker, bisküvi besin değildir. İçindeki katkı maddeleriyle raf ömrü uzatılmış ekmek üzeri şeker deposu reçel, trans yağa dönüşmüş patates kızartması da besin değildir. Kutudaki portakal suyunun da portakalla uzaktan yakından alakası yoktur. Bunlar çöptür. Çocuklarınızı beslemez.
İyi beslenemeyen çocuklar hastalanır. Çocuklar arasında görülme oranı her geçen gün artan obezite, tip 2 diyabet, dikkat eksikliği ve bir çok hastalığın nedeni yetersiz beslenmedir. Yetersiz beslenen çocuk okulda da derttir evde de. Araştırmalar yetersiz beslenen çocukların öğrenme güçlüğü çektiğini gösteriyor.
Biliyorum beslenme konusunda bilgi kirliliği nedeniyle kafanız karışıyor ve hep aynı soru gündeme geliyor. ‘Ne yedireceğim ben çocuğuma?’ Aslında çocuğunuza ne yedireceğinizden çok ne yedirmeyeceğiniz önemli. Sağlıklı beslenme prensipleri son derece basit: Bol sebze meyve, kaliteli protein, faydalı yağlar ve bol su. Evet, bazı çocuklara sebze yedirmek bir dert. Sofrada yeşil bir şey gördüğü anda burun kıvıran, midesi bulanan çocuklar var. Peki ne yapacağız?
Bir yerden başlayacağız. Mesela çocuklarınıza ödül olarak şeker ve çikolata vermekten vazgeçerek işe başlayabilirsiniz. Çocuğunuz nasıl her konuda sizi örnek alıyorsa, beslenme konusunda da aynı durum geçerlidir. Ağzınıza şimdiye kadar ıspanak koymadıysanız çocuğunuzun bir ıspanakkolik olmasını beklemeyin. Demek ki önce sizin beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz, belki kendinizi bu konuda eğitmeniz gerekiyor.
Çocuğunuz sofraya oturmaya başladığı bebeklik döneminden itibaren onun besinleri keşfetmesine izin vermek de güzel bir başlangıç. Yemeklere dalacak çıkacak, bazılarından hoşlanacak bazılarından hoşlanmayacak. Çocuğunuzun kendine ait bir damak tadı olduğunu hatırlayın. Siz bamyaya ayılıp bayılırken o hiç sevmeyebilir. Hoşlanmadığı tatlar için onu zorlamayın. Sebzesi meyvesi bol bir coğrafyada yaşamanın şansını kullanın. Evinize gerçekten de bol çeşitte sebze meyve giriyor mu? Mutfağınızdaki seçenekleri arttırın.
Çocuklar kaç yaşında olursa olsun, renklere bayılıyorlar. Sebze ve meyvelerin rengarenk dünyasının büyüsünü her zaman kullanabilirsiniz. Sarılar, turuncular, morlar, kırmızılar, yeşiller hepsi bir arada kimin ilgisini çekmez? Sofranızdan gökkuşağını eksik etmeyin. Çocuklarınız ışığa çekilen pervaneler gibi sofraya çekilecekler göreceksiniz.
Brokolinin küçük bir ağaca benzemesi, brüksel lahanasının bir bebek lahanayı andırması, bezelyelerin sevimli minik toplar olması çocukların muhteşem hayal güçlerini çalıştırıyor ve ilgisini çekiyor.
Bir başka konu da; çocuğunuz evde ne kadar sağlıklı beslenirse beslensin dışarı adım attığınız andan itibaren yolunuzun tuzaklarla dolu olması. Abur cubur yiyecekler, şekerler, fast food restoranlar vs. artık hayatımızın her yerinde. Elbette çocukları bunlardan uzak tutmak mümkün değil. Ama hem karnı hem hücreleri doyan çocuğun bu gibi gerçekte besin olmayan yiyeceklere de ilgisi azalacak. Gördüğünüz gibi aslında iş sizde bitiyor.
Bugün sizlerle sebzeden hoşlanmayan çocukların bile hayır diyemeyeceği hatta katı gıdaya geçmiş bebeklerinize bile gönül rahatlığıyla yedireceğiniz bir tarif paylaşacağım.
Malzemeler:
Hazırlanışı:
Paylaş