Paylaş
Günlük hayatımızı ve ilişkilerimizi yönetirken kendimizi korumak adına taktığımız maskelerimiz var. Bu maskelerimiz aslında hayatta kalmak adına geliştirdiğimiz özgün stratejilerimiz.
Özel birisiyle duygusal bir temas kurduğumuzda ise teker teker çıkartmaya başlıyoruz maskelerimizi, bazen süreli bazen süresiz olarak.
Samimi ve derin ilişki kurduğumuzda ise tamamen çıplak kalıveriyoruz.
Kolay mı aşık olmak? Değil! Her şey bir yana denk gelmek bile bir şans işi :) Diyelim şanslısınız, kolay mı olacak o özel aşk ilişkisini yaşamak? Olmayacak :)
O uzun zamandır hayalini kurduğunuz kelebekler uçuyor mu midenizde, yerde misiniz gökte mi bilmeden mi yaşıyorsunuz? Harika; buyrun o zaman hayatınızın en büyük tecrübelerinden birini yaşamaya hoş geldiniz; Aşık oldunuz!
Kendinizi hazır zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Bence, kendini tanımanın, onunla yüzleşmenin, içinizdeki sizle buluşmanın en pratik yolu olsa gerek aşık olmak.
İlişkiler hakkında ne çok atıp tuttunuz kimbilir bugüne kadar :) Kendinizi de çok iyi tanıyordunuz, sınırlarınız, tabularınız, olmazsa olmazlarınız vardı. Ben bundan hoşlanmam, şunu asla yapmam, bunsuz olmaz.. Öyle değil mi?
Oysa biliyor musunuz ki kendimize ait sandığımız birçok duygu aslında bizim bile değil. Kimini anne/babamızdan, bazılarını hayatın bize kazandırdığı tecrübelerden , bir kısmını da yaşadığımız toplumun bize dayatmalarından ötürü sahipleniyoruz. Kararlarımızı alırken, seçimlerimizi yaparken yalnız değiliz anlayacağınız. İşte tam da bu yüzden kalpten bir ilişki kurmak, kendimizi bulmanın en güzel, bir o kadar da en gerçek yolu belki de.
Ne mi oluyor o kalpten ilişkide? İkna etmeye veya haklılığımızı ispat etmeye çalışmadan tartışmayı öğreniyoruz , aynı konu hakkında farklı düşüncelere sahip olmanın mümkün olabileceğini, sonunda uzlaşma olmasa da konuşmayı ve dinlemeyi deneyimliyoruz. İşte o zaman başka olasılıkların varlığına, bilgiye ve şefkate açılıyor biricik kalbimiz.
Yapmam dediklerinizi yaparken bulacaksınız kendinizi. Aynaya baktığınızda gözleri parlayan, sırıtmaktan ağzını toplayamayan kişiyi tanıyamayacaksınız hatta. Kendinize şaşıracaksınız muhakkak! Çünkü uzun zamandır kendinizi korumak adına ördüğünüz duvarlarınız birer birer yıkılıyor olacak. Hayatta kalma stratejileriniz var ya hani becerinizle övündüğünüz, aklınıza gelmeyecek ne oldukları. Ne inanılmaz!
Eğer bu noktada kaçıp gitmeyi seçmezseniz belki de ilk kez gerçek kendinizi göreceksiniz tüm çıplaklığıyla.
Dedim ya; kolay mı sandınız aşık olmayı? Kolay olmayacak elbette katman katman soyunmak, geçmişinizden taşıdıklarınızı birer birer çıkarıp atmak ama aynı zamanda onlarla bağlantıda kalıp sizi varedenleri kucaklamak.
Derin ve kalpten bir ilişki yaşamak iki kişinin ayrı ayrı nefes almasına izin vermek ve buna rağmen aynı yolda yürümek olsa gerek.
Tüm belirsizliklere, korkulara, yolda karşınıza çıkan ve canınızı yakan duygulara rağmen aşkı seçerseniz sevgili okur, belki bu defa ilk kez hayatı seçmiş ve kucaklamış olursunuz! Eğer izin verirseniz her şeyin bir dakikada değiştiği mucizesine tanıklık eder ve aynada ilk kez kendinizle göz göze gelirsiniz.
Paylaş