Paylaş
Konuşmacı olarak katıldığım toplantılarda da, arkadaş sohbetlerinde de erkeklerden en çok duyduğum cümleler:
"Seks oyuncakları benim yerime geçer mi?"
"Ben varken seks oyuncaklarına ne gerek var!"
"Ya oyuncaktan sonra beni beğenmezse…"
Hep aynı cevabı veriyorum; beyler hiçbir oyuncak saç okşayamaz, tatlı söz söyleyemez, eve gelirken bir demet papatya getiremez, sen çok yoruldun bu akşam yemeği ben hazırlıyorum diyemez. (yapıyorsunuz değil mi bunları? ) Dolayısıyla oyuncaklar eğlenceli, nezaketli, hoş sohbet ve sevgi dolu bir adamın yerini alamaz. Nerede var öyle adam dediğinizi tam buradan duydum :)
Yaşadığımız toplumda cinsellik, tam anlamıyla bir tabu olduğu için, seks oyuncağı kullanımı tabular üstü TABU! Çoğunluğun sevişmeden çoğaldığımıza inandığını düşünüyorum :)
Neyse toplumsal problemlerimizi bir tarafa bırakacak olursak, neden seks oyuncağı kullanmanın bizi ateşlerde yakmayacağını, oyuncak kullanmanın bireysel gelişimimize katkısını ve ilişkimize katacağı boyutu anlatmak istiyorum. Oyuncak kullanmayı, saçlarınızı genellikle düz kullanırken, saç maşası yardımıyla dalgalı yapmaya benzetebilirsiniz. Oyuncaklar birer araçtır ve kullanımı isteğe bağlıdır. Olmaları farklılık yaratırken, olmamaları hayatın akışını keskin bir şekilde değiştirmez.
Partneri olmayan ya da günlük ilişkiler yaşamaktan kaçınan kişilerin bedensel, ruhsal sağlıklarının devamı için öz doyurum yaşamaları hem normal hem de sağlıklı, aynı zamanda da gereklidir. Mastürbasyon; cinsel yaşamın hayal kurularak zihinde yaşanması, el veya oyuncak yardımıyla orgazma ulaşılmasıdır.
Partnerimiz olsa bile oyuncaklı veya oyuncaksız kendimizi keşfettiğimiz, kendi içimize yolculuk yaptığımız özel zamanlarımızdır mastürbasyon. Kendi bedenimizi tanımanın, haz noktalarımızı bulmanın en iyi yoludur. Kendi bedenimizi tanımak bize hem güvenli hissettirir hem de seksten daha çok zevk almamızı, daha çok zevk vermemizi sağlar. Bağışıklık sistemimizi güçlendirir, adet dönemlerini daha kolay geçirmemizi sağlar ve uykumuzu düzenler.
Yalnız kullanabileceğimiz oyuncakların yanı sıra çiftlerin birlikte kullanabilecekleri oyuncaklar da var! Bizim gibi cinsellik baskısı ile büyüyen toplumlarda, kişiler, partnerlerinden utanır ve çekinirler. Bu durum kişilerin birbirlerine yakınlaşmasını engeller ve paylaşımlarını azaltır. Yatak odanıza seks oyuncağı sokmak sizleri hem rutinden çıkarır hem de güldürür. Gülmek ise çiftlere iyi gelir, özellikle de yatakta! Cinsellik hakkında konuşmaya başlamanız belki bir fırsat olur. Bizde gerginlik yaratan konular, eğlenceli bir oyuncak sayesinde konuşulabilir hale gelir. Seks hakkında birbirleri ile konuşabilen çiftlerin daha iyi bir seks hayatına sahip olması kaçınılmazdır. İyi bir cinsel yaşam ise uzun soluklu ve mutlu birlikteliklerin olmazsa olmazıdır.
Bizi eğlendiren oyuncakların yanında bir de, cinsel sağlığımızı destekleyen oyuncaklar var. Kegel egzersiz topları gibi... Bunlar hakkında daha detaylı yazacağım bir sonraki yazımda...
Yargısız düşünmeyi bırakabildiğimizde hayat tüm güzelliği ile akıyor aslında. Üzerinde düşünmeden, bize dikte edilen şekilde, baskı altında davrandığımızda ise kısırlaşıyor, gri bir renk alıyor hayat. Aklımızı, kalbimizi, bedenimizi özgürleştirmeden hayatlarımıza sahip çıkabilir miyiz? Kendimizi tanımadan, sınır koymadan, içselleştirmeden, kendi içimize yolculuk yapmadan başka bir kalbi sevmek, hayata ortak etmek mümkün müdür?
Paylaş