Paylaş
Çocuklarda oyunlarla ya da sportif aktivelerle gelişen yaralanmalarının önüne geçme çabalarımızın temel birkaç öğesinden bahsetmek isterim. Bunlar, uygun ortamın hazırlanması, yeteri kadar motor beceri gelişmiş olması ve spor öncesi ve sonrasında gerekli rutinlerin uygulanması şeklinde sıralanabilir.
Oyun sahasında ya da ilgilenilen spor dalıyla ilgili çevrede çocuğun yaralanma ihtimalini arttıracak ek engellerin olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Parkta oyunlar sırasında aşırı engebeli yüzeyler, çocuklar arasında heyecanla gezen evcil hayvanlar, oldukça farklı yaş gruplarındaki çocukların karışık olarak oyun oynuyor olması, toplu oyunlarda gereğinden büyük veya ağır top kullanılması, çocukların ayaklarının takılmasına yol açabilecek çıkıntılar, oyun alanının araç trafiğine yakın olması temel sorunlar olarak listelenebilir. Bunlara ek pek çok faktör de oyun özelinde düşünülebilir. Ebeveynlerin denetimi altında bu çevresel sorunların tespit edilip düzeltilmesi ya da o alanlarda çocuklarımızın oynamasına izin verilmemesi koruyucu yaklaşımın bir parçası olarak ilk dikkat edilmesi gereken hususlardır. Sportif aktivitelerde ise zeminin o spor dalının standartlarına özel seçilmiş olması, özel antrenör gözetiminde ve belli bir disiplinle hareket ediliyor olması, farklı spor dallarının aynı anda sahayı paylaşmıyor olmaları dikkat edilmesi gereken noktalardır.
Oyun alanlarında özellikle bazı oyuncakların yaralanma riskini arttırdığı bilinmeli ve çocuğun bunlarla oynamasına engel olunabileceği gibi yakın ebeveyn gözetimiyle oynamasına izin de verilebilir. Bu oyuncaklara başlıca örnekler olarak trambolin ve halat merdiven verilebilir. Bu iki oyuncak ile çok sık yaralanma görüldüğü uluslararası çalışmalarla da gösterilmiştir.
Bir çocuğun ilgilenilen oyun veya spor için yeteri kadar gelişmiş olması da önemli bir diğer faktördür. Her çocuğun kendi gelişim süreçleri olduğu, aynı yaştaki çocukların aynı hareket becerilerine sahip olamayacağı her zaman akılda tutulmalıdır. Buna göre de bazı oyunlar veya spora başlama yaşları çocuğa göre belirlenmelidir. Örneğin, bir çocuğun tek ayak üzerinde dengeli zıplayabilme yaş aralığı 4-5 yaştır ve bu aralığın başında ve sonundaki çocukların bir arada aynı oyunu oynamaları yaralanma olasılığını arttıracaktır. Aynı şekilde, spora (oyunla karışık) başlama yaşı ortalama beş iken belli dallara özelleşme yaşı ise 13 olarak verilebilir. Ancak, bunlar ortalamadır ve gerek antrenörler gerekse hekimlerin yönlendirmeleri bu zamanlamaların belirlenmesinde çok önemlidir.
Sportif aktiviteler öncesindeki yeterli ısınma ve sonrasındaki soğuma ve germelerin tüm yaşlarda spor yaralanmalarını önlemedeki önemi artık tüm dünyada kabul görmüştür. Gerek zaman kısıtlılığı gerekse çocuğun sabırsızlığı nedeniyle bunları ihmal etmek hem yaralanmaları arttıracak hem de spor sonrası kendine gelme (recovery) periyodunu çok uzatacaktır. Bunlar da çocuğun hayat boyu sürdürmesini istediğimiz sportif hayatının önünde birer engel teşkil edecek yaralanmaların oluşmasına yol açacaktır.
Çocuklarımızın mutlu, sporla iç içe ve sağlıklı bir yaz dönemi geçirmelerini dilerim.
Paylaş