Paylaş
Gebelikte yapılan takiplerde belli bir süre dinlenmiş bir hastanın tansiyon değerlerinin 140/90 mmHg üzerinde bulunması ve 4 saatlik takipte en az iki kere bu şekilde ölçülmesi gebelikte hipertansiyon tanısı koydurur. Gebelik hipertansiyon nedenlerini şu şekilde özetleyebiliriz;
- Kronik hipertansiyon
Gebe kalmadan önce hipertansiyon hastalığı bilinen anne adayındaki durumdur. Bazı durumlarda hasta kendinde tansiyon yüksekliği olduğunu bilmez, o yüzden gebelik planlamadan önce hastaların değerlendirilip bazı bulgularını kontrol etmek gerekir. Gebeliğin diğer hipertansiyonla giden rahatsızlıkları, şart olmamakla beraber daha çok 20. gebelik haftasından sonraki dönemde görülür. Kronik hipertansiyon ise önceden de olduğu üzere ilk haftalarda basit bir kan basıncı ölçümü ile saptanabilir. Dikkat edilmesi gereken bir durumda gebelikte hipertansiyonun en ciddi spektrumu olan preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) kronik hipertansiyon zemininden gelişebilmesidir.
- Gestasyonel hipertansiyon (Gebeliğin başlattığı hipertansiyon)
Hamilelikten önce hipertansiyon hastalığı bulunmayan ve özellikle gebeliğin 20. haftasından sonra başlayan tansiyon yüksekliğidir. Hamilelik boyunca devam eden başka bulgular vermeyen ve de gebelik sonrası 24-48 saat içinde kendiliğinden geçebilen bir durum olabileceği gibi, idrarda albümin kaçağı, aşırı vücutta şişme (ödem), bebeğe giden kan akımlarında azalma ile seyreden preeklampsi, sara nöbetleri meydana getiren eklampsi ve karaciğer fonksiyonlarının bozulması ile seyreden HELLP sendromu gibi son derece ciddi tablolar ortaya çıkabilir.
Gebelikte tansiyon yüksekliği anne ve bebek açısından takip edilmesi gereken bir süreçtir. Gebelikte hipertansiyon saptanan durumlarda öncelikle nedeni belirlenmelidir. Ayrıca, anne ve bebek açısından uygun takip, tetkik ve tedaviler düzenlenmelidir. Özellikle fetüse giden kan akımlarını bozabilecek bir durum olduğu için bebeklerin gelişimleri, amnios mayi (bebeğin içinde olduğu sıvı), bebeğe giden kan akımları düzenli kontrol edilmelidir. Annelerin takibinde ise tuz kısıtlaması yapılmalı, düzenli değerlendirmelerde kan basıncı ölçümleri alınmalı, gerekirse biyokimyasal testlerle olası bir preeklamps (gebelik zehirlenmesi) açısından dikkatli olunmalıdır. Hamilelik de zaman zaman ayaklarda, ayak bileklerinde şişme (ödem) görebilmekteyiz ama ellerde ödem olması, tansiyonun kısa zaman diliminde artma eğilimine girmesi, annenin bilinç durumundaki değişikler, ani gelişen görme bozuklukları olası bir preeklampsi açısından acil bir şekilde bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmayı gerektirir.
Hamilelikte düşük tansiyon
Hamilelikte bebeğe yeterli miktarda kan gitmesi için dolaşım sisteminde birtakım değişikler olur. Kalp atım miktarının artması, vücutta sıvı ve kan miktarının artması ve de ortalama arteryal kan basıncının azalması beklenen ve olması gereken durumlardır.
Hamilelikte aşırı tuz, elektrolit ve su kaybı ile giden aşırı bulantı kusma, aşırı terleme, ishal gibi durumlarda kan basıncında bir miktar daha düşme beklenecektir. Bu durumlarda halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı gibi şikayetler meydana gelebilir. Yeterli sıvı ve elektrolit alımı, istirahat, tansiyon takibi yapılmalıdır. Sıvı kaybı daha ağır hastalarda hastane koşullarında hastayı değerlendirmek anne ve bebek açısından daha sağlıklı olacaktır.
Paylaş