Paylaş
16 yaşındaki oğlunun odasının darmadağın olduğunu, temizleriyle kirlilerinin birbirine karışmış olduğunu, eğer kendisi kaldırmaz ise sabahları okula geç kaldığını bıkmış, yorulmuş bir şekilde ifade ediyordu annesi.
“Aslında oğlum başarılı bir çocuk, ama hala test çözmesi gerektiğini ben hatırlatıyorum. Ne bana ne de babasına hiç yardım etmiyor. Geçen gün marketten pırasa almasını istediğimde yüzüme gülerek “Pırasa mı, nasıl bir şekli var ki, neye benziyor?” diye sordu. Önce çok sinirlendim ama sonra biraz düşündüm de oğlum hiç pazara gitmedi ki, marketten kendi ilgi alanı olan şeyler dışında ev için hiç alışveriş yapmadı ki. Eğitim sitemi ortada başarılı olsunlar, sınavları iyi geçsin diye peşlerinde koşuyoruz, ne çamaşır makinası çalıştırdı, ne de bulaşık makinası. Havlu asmayı bile bilmez. Hatta düğmesi kopsa “Bu pantolonu çöpe atalım, bu eskimiş, yeni bir pantolon alalım” der.
Anne babalar çocuklarını belki sınavlara iyi hazırlıyorlar, ama gerçek hayata hazırlamayı unutuyorlar. Bir gün üniversite hayatına başlayacağını, ayakları üzerinde durması gerektiğini, gerçek hayatın ders kitaplarından ibaret olmadığını görmezden geliyorlar.
Aslında bu iyilik dolu davranışlarının altında yatan gizli mesaj şu:
“Bu işler için canını sıkma. Ben senin yerine yaparım. Bütün işleri senin yerine yapmak için her zaman hazırım. Senin kapasiten yeterli değil, bensiz bu hayatı yaşayabilirsen, kendimi değersiz işe yaramaz hissederim. Lütfen senin için hizmet etmeme izin ver, bana ihtiyaç duyduğun sürece sevildiğimi hissederim”.
Çocuklarınızın yetişkin hayatlarında başarılı olabilmeleri için bazı becerileri kazanmaları gerekiyor. Maalesef ki bu becerileri satın almazsınız, sadece deneyimle kazanabilirler.
Bizim görevimiz bağımsız ve üretken bir yaşam kurmak için, sorumluluk sahibi, kapasiteli genç bireyler yetiştirmek, bu nedenle onlara fırsatlar vermeliyiz. Ancak bunun için 18 yaş çok geç. Pozitif alışkanlıklar kazanması için 4-5 yaşlarında küçük sorumluklar almasına fırsatlar yaratmalıyız.
Paylaş