Paylaş
Kadınlar ekonomik özgürlüklerini kazandıkça bağımsızlaşmaya ve bir erkeğin korumasına ve maddi desteğine ihtiyaç duymamaya başladılar. Kadınlar artık tehlikelerden kendilerini koruyabiliyor, kendi faturalarını ödüyor, başına bir şey geldiğinde acil ve adli tüm müdahalelerde bulunabiliyor. Artık daha geç yaşta evlenmek istiyor, evleneceği erkeği kendisi seçmek istiyor ve ne zaman, kaç çocuk doğuracağına kendisi karar vermek istiyor.
Sonuçta erkeler artık sadece evin ihtiyaçlarını gidererek kadınları mutlu edemiyorlar, çünkü bu günümüz kadınlarını mutlu etmeye yetmiyor, kadınlar annelerine göre eşlerinden daha fazla şey bekliyorlar. Bu durumda erkekler kadınlar tarafından takdir edilmek ve değer görebilmek için daha fazla şey yapmaları gerekiyor. Kadınların ise eşlerine annelik yapmadan, gereğinden fazla vermeden, kendi isteklerini de feda etmeden sevgilerini ve ilgilerini daha fazla gösterebilmeleri gerekiyor.
Tüm bunları başarabilmeleri için elbette kendi ailelerinden bunu nasıl yapabileceklerini öğrenmiş olmaları gerekiyor ki maalesef çok çok az çift bu kadar şanslı. Kadınların hem kadınlıklarını hem de güçlerini kaybetmeden hak ettikleri duygusal desteği nasıl alabileceklerini bilmeleri , erkeklerin ise hem boyun eğmeden hem de saldırmadan eşleri ile iletişim kurabilmeleri, yaşanılan çatışma ortamlarını eşlerinin de görüşlerine saygı duyarak yönetebilmeleri gerçekten önce farkındalık sonra niyet sonra da kararlılıkla emek gerektiriyor.
Tarihin hiçbir döneminde kadınlardan bu kadar çok şey beklenmemiştir herhalde, günde sekiz on saat çalışacak, eve gelip yemek, temizlik, ütü yapılacak, çocuklarla ilgilenip, onların hem duygusal hem de eğitim hayatlarına yatırım yapacak ve eşlerine tüm şirinlikleri ile güler yüz gösterip sevgilerini aktarabilecek…. Sadece çalışan kadın değil, ev hanımları için de durum bundan çok farklı değil, çünkü eğitim sistemi aileleri çok fazla işin içine çekiyor, çocukların her şeyiyle ilgilenmeleri gerekiyor.
Sonuçta kadınlar yorgun, stres altında ve genel olarak kendilerini desteksiz hissettikleri için mutsuzlar..
Tarihin hiçbir döneminde erkekler kadınların bu kadar istilasına uğramışlardır herhalde. Hayatlarının her alanında kadınlarla çalışıyorlar, hak ettikleri parayı kazansalar bile günümüzün tüketim toplumunda hep daha fazlasını istiyorlar, kendilerini yenilgiye uğramış hissediyor, yeterince takdir edilmediklerini düşünüyorlar.
Sonuçta nefes alabildikleri gevşeyip dinlenebildikleri tek yer olan evlerinde eşlerinin mutsuz, şikayetçi ve talepkar hallerinden dolayı bezgin, bıkkın ve mutsuzlar ..
Not: Dr.JOHN GRAY ‘in “ Annenizin söylemediği, Babanızın bilmediği” kitabını okumanızı öneririm.
Paylaş