Paylaş
Her anne ve babanın hayalidir çocuklarının bir gün yuvadan uçup, kendi yuvalarını kurması. Ayrı bir evi, ayrı bir hayatı olsun isterler. Ancak teoride son derece masum olan bu istekleri aşağıdaki iki örnekte olduğu gibi pratikte tam bir kabusa dönüşebilir.
"Balayından döndük, sabahın saat 7’sinde telefon çaldı, kayınvalidem eşimi arıyordu ve “Oğlum en sevdiğin çorbayı yaptım, saat kaçta geleceksiniz” diye soruyordu."
"Doktor hanım beş aylık evliyiz, kayınvalidem kendisini bir gün görmesek kavga çıkarıyor. Kınada, nişanda, düğünde her şeyi sorun etti, eşim annesiyle benim aramda kaldı. En son annesi “Oğlum sana kadın çok, ama anne yok” dedi, bu söz evliliğimizi bitirdi. Artık ipler koptu boşanmak istiyorum."
"Eşim sabah ben işe gider gitmez annesinde alıyor soluğu. Akşama kadar onunla oturuyor, kız kardeşleriyle çarşıya çıkıyor, çocuğa çoğu zaman kayınvalidem bakıyor. Her akşam iş çıkışı onları almaya gidiyorum, “Şimdi ev soğuktur, yemek de yok, annemlerde yiyelim” diyor. Hafta sonları da annesi kardeşleriyle çocuğu özledik diyerek bize geliyor ve bizde kalıyorlar. Evimizde bir düzen kalmadı, ben de kendimi dışarıya atıyorum, boğuldum resmen onların bu vıcık vıcık ilişkisinden…"
Daha çiftler birbirlerini tanımadan eşlerinin aileleri ile sorun yaşamaya başlıyorlar. Çoğu zaman çocuklarının evlenip ayrımlaşmasını kabul edemiyor aileleri. Hala yanlarında olsunlar, müdahale alanlarının dışına çıkmasınlar istiyorlar. Dolayısı ile yeni evli çiftler kendi ilişkilerinin sorumluluklarını taşıyamıyorlar.
Çoğu evlilikte, eşin ailesiyle yaşadığı problemlerin başında gelin-kayınvalide çatışması geliyor. Özellikle de evin ya da ailenin kontrolü elinde olan annelerin bu kontrolü yitireceği ve oğullarını kaybedebileceği korkusu, farkında olmadan gelinini düş¬man olarak algılamasına sebep olabiliyor.
Bağımlılık: Eşleri tarafından cinsel veya duygusal doyumsuzluk yaşayan kadınlar ilk erkek çocuklarına aşırı bağımlı oluyorlar. Oğullarına olan bu düşkünlükleri, onun başka bir kadına sevgi veya aşk duymasına karşı tahammülsüzlük oluşturuyor.
Önyargılar: Diğer yandan gelinlerin de kendi ailelerinde kayınvalide kavramına karşı geliştirdikleri ön yargıları, daha en baştan olumsuz tavırlar sergilemelerine, kendilerine rakip görmelerine sebep oluyor.
Kıyaslama: Gelinlerin sürekli olarak anneleri ile kayınvalidelerini kıyaslamaları veya kayınvalidenin gelinini kendisi ile kıyaslaması her iki tarafın da aşırı beklenti içine girmesine sebep oluyor.
Kendini değersiz hissetme: Kendini değersiz hisseden gelinler veya kayınvalideler daha çok karşı tarafın gözünde takdir ve onay alarak değer kazanmaya çalışıyorlar. Aslında kendi duygusal boşluklarını fark etmediklerinden, kendi yanlışlarını görmek yerine karşı tarafı suçlamayı tercih ediyorlar.
Paylaş