Paylaş
“Yedi sene önce eşimi meme kanserinden kaybettim, çok sıkıntılı günler geçirdik. Geç fark ettiğimiz için vücudun başka yerlerine de sıçradığını öğrendik. Onun için canımı verirdim ama başaramadım. Her yolu denedik; doktorlar, ilaçlar, ameliyatlar… Kızlarımız o zamanlar küçüktü; biri 3 yaşındaydı, diğeri 7 yaşında. Üç yıl boyunca ailelerimiz seferber oldu, çocuklara annelerinin hastalığını hissettirmemek için çok uğraştık. Annem, kayınvalidem, ablam, babam, çocukların bir dediğini iki etmiyorduk.
Eşimin vefatı herkeste derin yaralar açtı, tekrar toparlanmamız, hayatın bir ucundan tutmamız zaman aldı gerçekten. Şimdi kızlarım 13 ve 17 yaşında… Hem benim ailem hem de vefat eden eşimin ailesi “Artık evlen, yeni bir hayat kurmayı hak ediyorsun, bir erkek bu kadar yalnız yaşamamalı” diyorlardı. Kızlarım bile evlenmeme sıcak bakmaya başlamıştı.
Bu yedi yıl içinde kadın arkadaşlarım olmuştu ama hiçbirine ciddi bir ilişki gözüyle bakamıyordum. Sonunda bir gün bankada bir hanımla tanıştım. Gözlerinin içi gülüyordu, sönmüş olan hayat enerjimi yakacak kıvılcım gibiydi. İlk kez kalbimin yeniden çarptığını hissettim, onu görmek için çeşitli bahaneler üretmeye başladım, neredeyse her gün bankaya gidiyordum. Bir yıla yakın arkadaşlığın ardından evlenme teklif ettim, kabul etti. Ailem de kızlarım da evlenmemize sıcak baktılar.
Şimdi evlilik aşamasındayız, ancak her şey karıştı. Ne doğru, ne yanlış? Ben işin içinden çıkamıyorum. Nişanlım da ailesi de düğün istiyor, evdeki bütün eşyaların değişmesini istiyor. “Ben senin eski hatıralarınla yaşamak zorunda değilim, yıllarca gelinliğimin, düğünümün, evimin hayalini kurdum, benim de hakkım” diyor. Ancak kızlarım da eski eşimin ailesi de düğün olsun istemiyor, evdeki eşyaların değişmesini istemiyor. Bir anda aileler arasında kaldım. Vicdanımla, hayat enerjimin arasında kaldım. Vefat eden eşimle, birlikte yaşlanmayı planladığım nişanlımın arasında kaldım. Şimdi ne yapmalıyım? Kimseyi üzmeden, kırmadan nasıl bu işin içinden çıkacağım doktor hanım?”
Birçok evlilik, iletişim eksikliği, aldatma ya da yaşanılan sürekli çatışmaların ardından her iki tarafta da geri dönülemez bir noktada kopmalara, hayal kırıklıklarına neden olarak bitiyor. Bazen her iki tarafın ailesi yaşanılan bu süreçte hatalı davranıp daha derin yaraların açılmasına sebep olabiliyor. Eğer çift boşanma sürecini sağlıklı geçiremezse hem kendileri hem de çocuklar psikolojik olarak çok yıpranıyor. Ya da bazen yukarıdaki örnekteki gibi eşlerden birinin vefatı da evliliğin bitmesine sebep olabiliyor. Eğer çocuklar küçükse hem maddi hem de manevi sorumluluğu tek başına yüklenebilmek yalnız kalan eş için zor bir sürecin tek başına atlatılmasını gerektiriyor, bazen de depresyona girmelerine sebep olabiliyor. Bu nedenle her ne nedenle olursa olsun ayrılığın ardından yaraların sarılması, yeniden kendilerine ve başkalarına güven duyabilmeleri zaman ister.
Özellikle boşanmış çiftlerde yaşanılanlar her iki tarafın da olgunlaşmasına, hatalarından ders çıkarmasına, problem çözme yeteneklerinin gelişmesine katkı sağlar. Bir süre sonra “Bir daha asla evlenmem” derken, karşılarına biri çıkar ve ikinci baharı yaşama umudu ile her şey yeniden güzel hayallerle başlar.
• Birbirinize açık olun, isteklerinizi ve beklentilerinizi saklamayın.
• Eski evliliğinizin yeni ilişkinizi gölgelemesine müsaade etmemeli, bundan sonraki hayatınızda mutlu yaşamanın sizin de hakkınız olduğunu unutmamalısınız.
• Eski eşinize olan kızgınlığınızı, alamadığınız hırsınızı, yeni eşinizden çıkarmayın.
• Evleneceğiniz kişinin ailesine saygı duyun, onlarla açıkça konuşun.
• Mümkün olduğunca ailelerinizi yeni ilişkinizden uzak tutun, evlilik aşamasında dahi sınırları iyi belirleyin.
• Ne olursa olsun eski eş hakkında kötü konuşmayın.
• “Daha önce aldatıldım ya yine aldatılırsam” gibi eskiye ait güvensizliklerinizi yeni ilişkinize yansıtmayın.
• Eğer yeni eşiniz ilk evliliğini yapıyor ise gelinlik, düğün gibi manevi değeri olan isteklerine saygı gösterin. İlişkiye daha başından kırgın başlamayın.
Eğer çocuklarınız varsa;
• Birbirinizin çocuğuna önyargısız yaklaşın, unutmayın ki boşanma sürecinde en masum çocuklardır, çocukları asla cezalandırmayın.
• Çocukların ayrı yaşamak zorunda kaldıkları anne veya babalarını asla kötülemeyin.
• Yeni eşinizle ve çocuklarla birlikte karar alarak yaşam alanınızı yenileyin.
• Eğer eski eşiniz vefat etmiş ise kaybedilen kişinin hatırlarına saygı gösterin.
• Çocuklar üzerinden eski eşinize mesajlar göndermeyin.
• Birbirinizin çocuğuna annelik veya babalık yapabilecekseniz, gerçekten sevecen ve adil davranabilecekseniz evlenin yoksa evlenmeyin.
• Çocuklarınızın yaşadığınız bu sürece saygı duyabilmesi için onlara açık olun, duygularınızı paylaşın ve onları dinleyin.
• Çocuklarınızın yeni eşinize alışabilmesi için zaman tanıyın, her fırsatta birlikte vakit geçirip paylaşımlarını arttırın.
Paylaş