Paylaş
Ancak süreç uzadıkça, ekonomik zorluklar baş gösterdikçe, anneler yoruldukça, sosyal yaşam kısıtlandıkça, en önemlisi de hareket alanımız daraldıkça aile içi ilişkiler gerilmeye, çocuklar fiziksel özgürlüklerinin kısıtlanması dolayısı ile internetin büyülü dünyasına kapılmaya başladı. Ebeveynler rahattı çünkü çocuklar evdeydi, güvendeydi, üstelik bilgisayar, tablet veya cep telefonunun karşısında saatler geçiriyorlar, pek de sesleri çıkmadan, etrafta koşturmadan oyun oynuyorlardı. Ancak ebeveynlerin atladığı çok önemli bir şey vardı ki internet dünyası sokak kadar tehlikeli olabilirdi. İnternette hiç tanımadığı insanlarla sohbet edebilirler, merak ettikleri her bilgiye bazen doğru kaynaktan, bazense konunun uzmanı bile olmayan kişiler tarafından yazılmış yalan yanlış bilgilerin olduğu kaynaklardan tek bir parmak dokunuşu ile ulaşabilirler, yaşlarına uygun olmayan porno içerikli filmler izleyebilirler, kumar veya uyuşturucu kullanımını özendirici sitelerde gezinebilirlerdi.
Çocukların porno sitelerine erişiminin engellenmemesi bir cinsel istismardır
İşte asıl risk burada başlıyor! Özellikle 12 yaş altı çocukların oyun oynama niyeti ile internete girdiklerinde aniden karşılarına yaşlarına uygun olmayan cinsel içerikli reklam siteleri çıktığında, merak duygusu ile bu sitelere gireceklerdir ve bu da onların ruhsal travmaya uğramasına neden olacaktır. Bazen izlediklerini taklit etmek isteyecekler bazen de huzursuzluk, mide bulantısı, korku ve iğrenme duygusu ile yetişkinlik çağını ele geçirecek, ömür boyu cinsel işlev bozukluğuna neden olabilecek sorunlar yaşayacaklardır. Unutulmamalıdır ki bu da bir cinsel istismardır. Cinsel istismar sadece cinsel organlara değil, bedenin tümüne yönelik dokunuşları, bakışları, ayartıcı konuşmaları, sevme ve hitap biçimlerini, cinsel imaları, cinsel organlara komik ve farklı adlar vermeyi, cinsel içerikli görseller göstermeyi, çocuğun kendi cinsel bölgelerine ya da bedeninde herhangi bir yere ya da bir başkasının bedenine dokunmasını talep etmeyi kapsayabilir. Bu nedenle ebeveynler veya bakım verenler tarafından çocukların yaşına uygun olmayan cinsel içerikli resim, video, film gibi her türlü görsel uyarana maruz kalmalarını engellemeyip, ihmale kurban olmaları da bir tür cinsel istismardır.
Erken erotizasyonun neden olduğu problemlere dikkat!
Çocukluk dönemi, gerek fiziksel, gerek zihinsel, gerekse duygusal açıdan cinsel gelişimin henüz tamamlanmadığı bir süreçtir. Bu dönemde yaşanacak herhangi bir cinsel ihmal veya istismar kapanması zor yarlara neden olacaktır. Her türlü erotizm içeren görüntüler çocuklarda erken erotizasyona neden olacak, bu da uzun süreli duygusal ve davranışsal etkilere, korku, depresyon, kızgınlık, düşmanlık ve uygunsuz cinsel davranışlara yol açabilecektir. Çocuklarının bu tür sitelere erişmesini engellemek ailelerin görevidir, olası küçücük bir ihmal, cinsel istismara yol açabileceği için aileler de primer sorumlu olacaktır. Bu nedenle aileler kontrolsüz internet kullanımına kesinlikle izin vermemeli, mutlaka cep telefonu, tablet veya bilgisayarlara çocuk koruma programları yüklemeli, YouTube ve diğer oyun kanallarına filtre programı ile cinsel içerikli görüntülere erişimlerini engellemeleri şarttır. Ebeveynler çocukları ile yatmamalı, yatak odalarının kapısını kapalı tutmalı, çocukların önünde erotik kılık kıyafet ile dolaşmamalı, 2 yaşından sonra onlarla çıplak yıkanmamalı,3 yaşından sonra mahremiyet eğitimi vermelidirler.
Eğer çocuklarının bu tür sitelere girdiğini fark ederlerse ya da çocuklar bu durumdan bahsederse mutlaka bir çocuk psikiyatristi veya piskoterapisti tarafından değerlendirilmesi sağlanmalı, erken psikolojik müdahalenin büyük yaraların açılmasını engelleyeceği unutulmamalıdır.
Paylaş