Paylaş
40 yaşlarında bir danışanım, çok yakın bir arkadaşının cinsel ilişkiye daha başlarken boşalma probleminin olduğunu, ancak onu bir türlü tedaviye ikna edemediklerini söylemişti. Evliliklerinin tehlikeye girdiğini 5 yıl önce başlayan probleminin giderek arttığını, artık ailede huzur kalmadığını madem o tedaviye gitmiyor ben geleyim de reçetesini düzenleteyim demişti.
Arkadaşının yaşadığı problemin “Denetimsiz Boşalama” yani halk arasındaki deyimle erken boşalma problemi olduğunu, bu problemin düzelebilmesi için gerekli bir takım tıbbi testlerden geçtikten sonra, uygun ilaç tedavisinin başlanabileceğini ancak problemin kaynağında %95 psikolojik sorunlar yattığı için de ilaç tedavisinin yetmeyeceğini, mutlaka psikoterapi alması gerektiğini anlattım.
Danışanım bana zaten arkadaşının birkaç eczaneden ilaç aldığını, hatta internet sitelerinden çeşitli geciktirici kremler sipariş ettiğini ancak probleminin hala devam etmesinden dolayı psikolojisinin daha da bozulduğunu söyledi.
Seansın sonlarına doğru artık terapist-danışan arasındaki kaliteli iletişim ve güven yeterince sağlanmış, danışan arkadaşının probleminin %100 tedavisi olduğunu öğrenince rahatlamıştı. Kapıdan çıkıp arkadaşı için ikinci seansın randevusunu aldıktan sonra tekrar içeri girerek aslında bu problem benim yaşadığım bir cinsel problem, ama utandığım için söyleyememiştim dedi. Ben de aslında onu anladığımı çünkü bir çok erkeğin yaşadığı cinsel problemi sakladığını, tedavi olmak için doktora gitmekte zorlandığını, söyleyip dürüstlüğü için teşekkür ettim.
Cinsel İşlev Bozuklukları çiftlerin çözmekte zorlandığı en önemli sorunların başında geliyor.
Gerek toplumsal değerler gerekse dini baskılar nedeni ile birçok kişi sağlıklı cinsel yaşam konusunda bilgisiz. Neredeyse tüm çiftler ya evliliklerinin başında ya da evlilikleri sürecinde bazı cinsel uyum sorunları ya da cinsel işlev bozuklukları yaşıyorlar.
Aslında nasıl diğer bedensel rahatsızlıklar için konunun uzmanına gidip rahatlıkla tedavi oluyorlarsa, bu konuda da rahatlıkla gidebilmeli, mutlaka bir cinsel terapistten destek almalılar. Çünkü erkeklerin yaşadığı cinsel işlev bozukluğu onların sadece haz ve doyum duygularının kaybolmasına neden olmuyor beraberinde birçok karmaşık duyguları da yaşamalarına neden oluyor;
• Sevilmeme,
• Terk edilme korkusu,
• Yalnızlık,
• Küçük düşme duygusu,
• İşe yaramazlık duygusu,
• Gurur incinmesi,
• Cinsel rol, cinsel kimlik, cinsel tercih karmaşası,
• Suçluluk ve günahkarlık duygusu,
• Hak etim, bedelini ödemeliyim düşüncesi.
CİSED (Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği)’nin yapmış olduğu araştırmaya göre;
Erkeklerde en sık görülen Cinsel İşlev Bozuklukları:
• %70 Denetimsiz (Erken) Boşalma
• %55 Sertleşme sorunları (İktidarsızlık)
• %25 Cinsel isteksizlik
• %10 Geç boşlama
Hangi etkenler Cinsel İşlev Bozukluğunu hazırlar?
• Cinsel eğitimin yetersizliği,
• Cinsel mitler,
• Yetersiz cinsel deneyim,
• Yaşam biçimi (alkol, sigara, esrar ve diğer madde kullanımları),
• Aile içi ilişkilerde problem,
• Çiftler arasında yaşanılan çatışma,
• Kişilik bozuklukları,
• Travmatik cinsel deneyim öyküsü,
• Psikoseksüel roldeki güvensizlik.
Paylaş