Paylaş
"22 yıllık evliyiz, evlendiğimiz günden beri önce aile, sonra iş, sonra maddi sorunlar derken hep problem yaşıyorduk. Bazen küser haftalarca konuşmazdık. En son 12 yıl önce büyük bir kavga ettik ve ben yatak odasını terk ettim. Ne eşim ne de ben ilk adımı bir daha atmadık. Önce özür dilemesini bekledim, sonra beni ikna etmesini istedim. Ama ne o benden özür diledi, ne de ben onu affettim.
Bu evliliği kızım için yürüttüğümüze karar verdik, önce yatakları, sonra hesapları, sonra da sosyal ortamımızı ayırdık. Kızımızın yanında ona hissettirmemeye çalışıyorduk ama galiba başarılı olamadık. O üniversiteye gidince boşanırız dedik, ama bu sefer de kim evden ayrılacak konusunda anlaşamadık. Son 2 yıldır evde hiç konuşmuyoruz. Kızım tatile gelirse ortak bir konumuz oluyor, onun dışında ikimiz de ayrı ayrı hayatlar yaşıyoruz.
Bir arkadaşım siz niye evlilik terapistine gitmediniz dedi, bizi yönlendirdi. Sizce bunca olaydan sonra bir şeyleri toparlayabilir miyiz? Yoksa boşanmalı mıyız?"
Bu örnekte olduğu gibi sorun yaşayan çiftlerde zorunlu olmadıkça hiçbir iletişime girmediklerini, ama yalnız yaşamaktan korktukları için de birbirlerini baston olarak görerek hayata tutunduklarını sıkça görüyoruz. Çiftler ‘ sanki aynı evde yaşayan iki otelci gibiyiz ‘ diye tanımlamaktalar kendilerini.
Peki neler oluyor da çiftler birbirlerinden bu kadar uzaklaşmayı başarabiliyorlar? İletişimlerini neler azaltıyor?
Bu saydığım sebepler çiftin yaşadığı sorunların bir süre sonra kronik bir hal almasına sebep olmakta, birbirlerinden uzaklaşmalarına , kavga etmektense hiç konuşmamalarına neden olmaktadır. Doğal olarak gözden ve gönülden uzak olan tenden de uzaklaşacaktır.
Paylaş