Paylaş
Uzun ama çok hızlı geçen bir yolun sonuna geldik.
Ben hep yolculuğu en az varış noktası kadar heyecanla bekleyenlerden oldum; hamilelik serüveni de bu nedenle özleyeceğim bir zaman olacak.
Zorlu geçen ilk aylar, şimdi de son dakika gribi ve tüm sıkıntılar bu gerçeği değiştirmiyor.
Arada geçen vakit çok özel ve keyifliydi; tüm empati, sempati ve göbeğime baktıkça gülümseyen yüzleri hasretle anacağım.
Doğum için eş, dost, aile hep birlikte gün sayıyoruz, yani heyecan dorukta. Tek dileğim güle oynaya ve sağlıkla bizim küçük canavarı karşılayabilmek.
O bizimle tanışmaktan memnun olacak mı onu zaman gösterecek ama biz artık onunla tanışmaya hazırız.
Çevresindeki tüm varlıklara koşulsuz şartsız sevgi ve şefkat duyabilen insanlara hep saygı duydum; kimileri için sadece kendi çocuğu, kendi kedisi kıymetlidir yani hayatları sınırlıdır. Bense şimdiye kadar hayatıma giren çocuk, kedi, köpek, bitki yani her türlü canlıya duyduğum sevgi ve bağlılığın kaç katını yaşayacağım merak içinde annelik maceramı bekliyorum.
Amerika’da yaşarken en yakın dostum olan ve hayatta duyduğum en farklı hayat hikayelerinden birine sahip 3 erkek çocuk sahibi sevgili Judy annem derdi ki “Çocuklar dünyaya bizim aracılığımızla gelir, bizden değil”.
Beni çok etkileyen bu bakış açısı ne kadar doğru; çocuklarımız aslında bizim “sahip” olduğumuz nesneler değil; olmalarını sağlıyoruz ve hayatta kalabilmeleri için sevgi ve bakım veriyoruz ama onlar aslında bizden bağımsız evrenin bir parçası. Doğada hayvanların ve bitkilerin üreme ve gelişme mucizeleri ve zamanı geldiğinde özgürce kendi yollarına gitmeleri hayranlıkla izlememiz ve örnek almamız gereken bir akış.
Biliyorum çocuk sahibi birçoğunuz “Doğumdan sonra konuşalım” diyor; eminim kendilerine göre de haklılar; eskilerin deyimiyle “Yaşayıp göreceğiz”.
“Annelik”... Bu yeni vasıf beni neye dönüştürecek bilmiyorum; eminim telaşlarım, endişelerim etrafımdakileri zaman zaman eğlendirip, zaman zaman delirtecek; dalga geçilmesine hazırım. Bu işin en heyecan verici yanı Can eşimle birlikte yeni bir maceraya atılıyor olmak.
Onunla hikayemizin her aşaması çok özeldi. Hep bir şekilde kendi tarzımızla ve eğlenerek yaşamayı başardık; ismi hala belli olmayan minik canavarımızı da aynı hissiyatla, yavaş yavaş, her keyif ve zorluğun tadını çıkararak ve kendimizce hayatımıza eklemeyi umuyoruz.
“İstemek başarmanın yarısı “ der sevgili annem.
Hadi bakalım…
Paylaş