Paylaş
“Bir öğrencinin okul başarısında % 50 genetik faktörler, % 30 öğretmen etkili”. Bu sözler Prof. Dr. Ziya Selçuk’a ait. Ziya Hoca, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi. Ama geçmişte Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yapan çok etkili eğitimcilerden biridir.
Selçuk, bu sözleri Çeşme’de Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin geleneksel 11. Sempozyumu olan “Digital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve Sorumluluklarımız” başlıklı toplantıda dile getirdi.
Aslında sempozyumun konusu ikinci yarıyıldan sonra 17 ilde 52 okulda 5. ve 9. sınıflarda başlayacak olan Fatih projesinin artıları ve eksileri.
Konuşmacılar açık açık dillendirmese de bu proje ile çekincelerini dile getirdiler. Henüz dünyada dijital eğitim tartışılırken, sınıfa tabletlerin girmesinin eksileri ve artıları konuşulurken bizim bu projeyi hızla uygulamaya geçmemize yönelik akademisyenler sık sık atıfta bulundular.
Kuşkusuz bunlar arasında en ciddi eleştiriler Ziya Hoca'dan geldi. Prof.Dr. Ziya Selçuk, teknoloji ile ilişkimizde çok acele etmememiz gerektiğinin altını çizerek aile, okul ve öğretmenlerin henüz bu projeye hazır olmadığını belirtiyor. Yatırım yapılacaksa bunun öğretmene yapılmasını gerektiğini açıklayan Selçuk, bir öğrencinin okul başarısında öğretmenin % 30 oranında etkili olduğunu ve bu nedenle öğretmenin öncelikte ilk sırada yer almasının şart olduğunu belirtiyor.
Aile ve akran grubu etkili öğrenmede alt sıralarda
Selçuk, herkesin merak ettiği aile faktörünün de öğrenmede çok etkili olmadığını belirtieyor. Sıkı durun, öğrencinin genetik faktörler ve öğretmen dışında aile faktörünün % 5 ile 10 oranında etkili olabileceğini vurguluyor. Başarıda genetik ve öğretmen dışında kalan % 20’lik dilimde 114 faktör öğrenmeyi etkiliyor.
Ziya Hoca, işte bu nedenle Fatih projesine geçilirken alt yapı ve bilişime yatırım yapmak yerine öğretmene yatırım yapmanın daha doğru olduğunu belirterek, “1 liramız varsa öğretmene yatırım olmalı. Ondan sonra belli niteliğe sahip öğretmeni teknolojiyle değiştirmeli” diyerek ciddi uyarılarda bulunuyor.
Ziya Selçuk’un bu eleştirileri ne kadar dikkate alınır bilinmiyor. Ama Fatih projesine hızla geçiyoruz. 17 ilde 52 okulda 9. sınıflar ile 3 okulda 5’inci sınıflarda tatil sonrası öğrenciler akıllı tahta ve tabletlerini sıralarının üstünde görecek. Sonrasında ise 4 yıl içinde tüm Türkiye’deki okullar akıllı tahta ve tabletlerle donatılacak. Ama bu süreçte bilgisayarın çocuklara zararı olup olmadığı, ergenlik çağındaki çocukları pasifleştirip pasifleştirmediği, üretim aracı yerine tüketim aracı olup olmadığı çok tartışılacak.
Paylaş