Kaşık savaşları

Oğlum doğduğunda pek iştahlı bir bebekti. Ek besinlere geçtiğimizde de bu iştahı devam etti. Ne zaman ayrılık vakti geldi, eve annesinin yerini almasa da yanında uzun süre kalacak bir bakıcı ile karşılaştı işte o zaman kaşık savaşları da başladı. Denemediğim, yapmadığım şey az kalmıştı. Doktorun "Zorlamayın, sakın baskı yapmayın" sözlerine kulaklarımı tıkadım. Yemek saatleri bizim için hep sancılı geçti. Onunla inatlaştığım, direndiğim zamanları şimdi en yanlış anlar olarak hatırlıyorum. Benim kilitlendiğim tek şey onun kemiklerinin, dişlerinin ve kaslarının gelişmesi, sağlıklı büyümesi iken, onun ihtiyaçları bundan farklıymış şimdi uzmanları dinleyince anlıyorum.

İzmir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı öğretim görevlisi Tuba Küçük Doğaroğlu ve Beslenme Diyet Uzmanı Fatma Baysal’dan öğrendiklerim:

Yemiyorsa bir nedeni mutlaka vardır

Çocuk iştahla önündeki yemeği kaşıklamıyorsa mutlaka bir nedeni vardır. Onu anlamak yerine kaşığı ağzına tıkamayın. Özellikle 1-6 yaş arasında size veya çevresindekilere tepki için yemek yemeyebilir. Bu durumda asla onunla inatlaşmayın.
Israrcı olmayın. O zaman da yemek zevk olmaktan çıkar, kural haline dönüşür.

Sizden ilgi görmek istiyor olabilir. Yemek yemediğinde ısrarcı olup, tüm gözleri ona çevirirseniz amacına ulaşmış demektir. Yeterli ilgiyi gören çocuk unutmayın bu yöntemlere pek de başvurmaz.

Eşinizle aranızdaki gerginlik, tartışma minikleri tahmin ettiğinizden daha fazla etkiler. Yeni bir okula başlama, taşınma, hastalanma veya yeni bir bakıcı yemeğe karşı tutumunu da değiştirebilir.

Sorunları hep yemekte konuşmaktan vazgeçin. Çünkü, hatalarının ard arda dizildiği o sofrada oturmaktan pek de hoşlanmayabilir, önündeki yemeği yemeği bu durumda pek de istemeyebilir.

Siz yemek seçiyorsanız, çocuğunuz da aynı davranışı gösterebilir. Unutmayın çocuklar aileleri model olarak alır.

Çocuğa yemek yedirmek için küçük tüyolar

Çocuğun yemek seçme problemini ortadan kaldırmak veya hafifletmek için ailelere birkaç tüyo diyetisyen Fatma Baysal’dan

• Eğer sebze yemiyorsa sevdiği yemeklere, çorbalara, köftelere rendelenmiş sebze eklenebilir bu şekilde çocuk farketmeden tüketmesi sağlanabilir. Bu sebzeleri sevdiği yemeklere çocuğun seveceği şekilde süsleme olarak kullanabilir. Sebzeleri farklı şekillerde pişirerek de yardımcı olabiliriz; ıspanak yemeği yerine fırında ıspanak mücver gibi..

• Süt tüketmiyorsa çocuğun ilgisini çekecek renkli bardaklar kullanılabilir, içine kakao, bal, tarçın ilave ederek tadı değiştirilebilir veya yoğurt tüketimine ağırlık verilebilir.

• Et tüketmiyorsa, köfte şeklinde, makarna üzerine kıymalı sos olarak veya dolmaların çorbalarında içinde de tükettirilebilir.

• Balık tüketmiyorsa, balık köftesi yapılabilir.

• Yemekten önce çocuğa atıştırmalık ( cips, çikolata vb) besin verilmemelidir. Çocuğun sofraya aç oturulması sağlanmalıdır.

• Eğer çocuk bir besini tüketmeyi reddetti ise, başka bir besin tükettirilmeye çalışılmamalı ve sonraki öğüne kadar herhangi bir besin verilmemelidir. Ailede herkes çocuğa karşı tutarlı bir tutum içerisinde olmalıdır. Yemek yemediği için anne kızıyor, baba 'olsun başka bir şey yer' tarzı bir yaklaşım doğru olmayacaktır.

• Çocuğun yemek porsiyonlarını fazla miktarda tutmayın, miktarlar çocuğun gereksinimi kadar olmalıdır. Çoğu annede çocuğum ya aç kalırsa endişesi birlikte fazla miktarda besin tükkettirme eğilimi oluyor. Bu da çocuğun yemekten uzaklaşmasına neden olabilir.

• Çocuğun yemeği kendisinin yemesine izin verin. Tadına bakmasına izin verip ve teşvik edici davranılmalı ve küçük adımlar beklenmeli. İlk seferde sevmediği bir besinin tüm porsiyonunu bitirmesi için ısrar etmeyin.

• Çikolata vb. besinler ödül olarak kullanmayın, ama yanında sevmediği besinler asla ceza olarak göstermeyin.

• Sofrada çok uzun süre kalmayın. Yemek yemiyorsa belli süre sonra tabağı masadan kaldırın. İnatla ve baskıyla çocuğun üzerine gitmeyin.

• Yemek masasında ona özel renkli çatal kaşık ve tabak kullanımı ilgisini çekebilir.