Paylaş
Adı önemli değil. İlköğretim 6. sınıfta okuyor. Dört, beş okuldan gönderildikten sonra gittiği son okulda da kapılar ona kapansa belki eğitim hayatı 12 yaşında sona erecekti. Öğrenci okula uyum sağlamakta zorlanıyor, bazı rahatsızlıkları var. Psikolojik sorunlar yaşıyor. Sıkıldığı zaman kapıyı açıp, dışarı çıkabiliyor vs.
Öğrenciyi kabul eden her okul, bir süre sonra kurallara uymakta zorlanan bu öğrenciyi kapı dışarı ediyor. Kimi nazikçe yapıyor, kimi aileyi çağırıp “Alın götürün çocuğu diyor”
Aile perişan. Sonunda umutsuzca bir okulun kapısını çalıyor. Bu kez durumu baştan anlatıyorlar. Okulun sahibi bir kadın. Duyarlı bir anne. “Merak etmeyin, biz elimizden geleni yaparız” diyor. Çocuk gittiği ilk sınıfta tuhaf karşılanıyor. Ancak, öğretmenleri sahip çıkıyor. Arkadaşlarının onu bir süre garipsemeleri üzerine bir gün kızımız öğretmeninden söz alıyor ve şunları söylüyor:
“Arkadaşlar, bana tuhaf tuhaf bakıyorsunuz. Benim bazı rahatsızlıklarım var. Garipsiyorsunuz biliyorum. Ama elimde değil. Ben sizin gibi değilim. Ama beni böyle kabul edin. Bazen çok sıkılıyorum, dersten çıkıyorum. Bazen canım yerde yatmak istiyor. Bunu yapıyorum. Bütün bunların nedeni de rahatsızlığım”
Bir süre önce garipsedikleri arkadaşlarının bütün bunları samimiyetle aktarması adeta bir milat oluyor. Sınıf arkadaşları o günden sonra onu sahipleniyor, kabulleniyor. Artık o da onlardan biri.
Bu kez bu kız arkadaşlarının iyi taraflarını görüyorlar. Yeteneklerini fark ediyorlar. Zaman zaman ondan destek bile istiyorlar. Yaptıkları çantaları, ördüklerini alıyorlar. Okulun tutumu, öğretmenin yaklaşımı bu öğrenciyi eğitime kazandırıyor.
Okulun sahibi ile konuştum.
“Bugün olsa, ya da böyle öğrenci yine karşıma gelse yine alırım. Okulumdaki diğer çocuklar için de bu iyi oldu. Çünkü, onlar da farklılıklarla karşılaştı. Herkesin aynı olmadığını, başkalarına ne olursa olsun saygı duymayı öğrendiler. Üstelik bu kızımız çok yetenekli ve özel biri. Gelecekte sanatta çok ama çok önemli bir yere geleceğini düşünüyorum. Ailesi lise için onu sanata yönlendirecek. Öğretmenlerim ve öğrencilerimle gurur duyuyorum” diyor.
Bize de bu öğrenciye kapısını açan, ona saygı duyan ve en önemlisi öğrencilerine bu konuda da eğitim veren eğitimcilerin sayılarının artmasını dilemek düşüyor.
Paylaş