Paylaş
Oğlum doğdu doğalı doktorla hep barışık oldu. Hiçbir zaman ne doktor ne de iğne korkusu yaşatmadım. Herhalde bu konuda fazla rahat büyüttüm ki, ne zaman ufak bir şeyi olsa hemen doktora koşmak istiyor. Aşılarda sorun yaratmıyor, doktorun her söylediğini dikkate alıyor. Malum ergen irisi demiyorum boşuna. Bizimki sulak yerde büyüdüğü için aldı başını gidiyor. 13 yaşında ama babasının boyunu geçti, bendeniz yanında yer elması kalıyorum. Tabii bu hızlı büyümenin getirdiği sancılar da başladı. Bacakları, kolları ağrıyor, kramplar artıyor. Göz kaslarında zayıflık gün yüzüne çıkıyor. Yani anlayacağınız bebeklik çağında geçirdiği hastalıklar ergenlikte tekrar karşımıza çıkıyor. Reflü yaşamıştık, yine aynı sorun tekrarladı. Gözde kayma problemi, ergenlikte göz kaslarında zayıflamayla karşımızda. İşin iyi tarafı her şeyi unutan, boş veren ergen irisi doktor randevularını, kontrollerini hiç unutmuyor.
Hatta laf aramızda bugünlerde doktor olmak istediğini bile söylüyor. Doktorlarla bu aralar haşır neşir olduğumuz için rahatlıkla onlara meslekleriyle ilgili sorular soruyor. Şu aralar onu en çok korkutan mecburi hizmet. Onun da çaresini buldu, yurtdışına gidip, okuyup, gelip Türkiye’de çalışmak. Hoş ara ara gözü mühendisliğe, şarkıcılığa, müteahhitliğe kaymıyor değil. Neyse ki çok erken. Meslekler konusunda maymun iştahlılığı umarım lise sonda sona erer.
Biz gelelim doktor korkusu ile yetişen çocuklara. Çevremde sosyo ekonomik düzeyi ne olursa olsun bakıyorum hala bu korkuyu yaşatıyorlar.
İstanbul Tabipler Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ümit Şen’le doktor korkusunu konuştuk. Şen, bakın doktor korkusunu nasıl anlatıyor:
“Bebekler için 9-10 aylık olana dek, doktora gitmekle, herhangi bir yere, gezmeye, alışverişe gitmek arasında fark yoktur. Bebeğin belleğinin gelişmesi ile bebek daha önceki muayene deneyimini, tekrar muayene edileceğini, aşı olacağını anımsar ve bunları yeniden yaşayacak olması korku duymasına neden olur. Bebek 6 aydan itibaren yabancılamaya başlar. Bu ayda annesini, babasını ve aynı evde beraber yaşadığı yakınlarını diğer insanlardan ayırt etmeye başlar. İlk kez gördüğü veya daha önceden tanıdığı ancak uzun süredir görmediği insanlarla karşılaşınca ağlar. Hatta uzun bir yolculuktan dönen anne veya babasını ilk gördüğünde de ağlayabilir. Bu nedenle 6 aylık muayenesi sırasında bebek aşırı tepki gösterebilir. Bu durum doktor korkusundan bağımsız olarak, bebeğin yabancılamasına bağlı bir yanıttır.
Altı aylık yaşanan bu yabancılama evresinden üç ay sonra bebek doktorunu tanımaya başlar. Şu anda geçerli aşılama programına göre bebeklere 9 aylıkken aşı yapılmamaktadır. Bir sonraki muayenesi üç ay sonra, bir yaşında yapılır. Bir önceki muayenesinde aşı yapılmamasına ve aradan üç ay geçmiş olmasına karşın, bir yaşındaki bebek, doktoru görür görmez ağlamaya başlar. Hatta bebekler, 1 yaş-15 ay sonrası, doktorunu hastane veya muayenehane dışında başka bir yerde, belki televizyonda görünce bile ağlayarak tepki gösterebilirler.
On sekiz ay, üç yaş arasında bebekler kendilerini dünyanın merkezi olarak görürler, hep kendi isteklerinin olmasını arzularlar. Bu gerçekleşmezse veya istemedikleri bir durumla karşılaşırlarsa ciddi bir tepki gösterebilirler. Bu nedenle bu dönemde doktor korkusu daha yoğun yaşanır. Yuvaya gitmesiyle çocuk, kendisinin dünyanın merkezi olmadığını, kendisinden başka çocukların da olduğunu, her zaman isteğinin gerçekleşmeyeceğini, zaman zaman istemediği durumlarla karşı karşıya kalabileceğini öğrenir. Çocuğun her istediğinin yapıldığı, aşırı korumacı davranan, çocuğun davranışlarına kural koymayan ailelerin çocukları, doktor korkusunu yenemez, daha fazla reaksiyon verirler.”
3 yaşından sonra geçmiyorsa destek alın
Şen, doktor korkusunun 1-3 yaş arasında görülebileceğini, 3 yaştan sonra artması durumunda pedagojik destek alınması gerektiği uyarısında bulunuyor:
“Bir yaş civarında yaşanan doktor korkusu normaldir, bu yaş grubunda bebek korunmaya muhtaç olduğu ve her istediği yerine getirildiği için istemediği durumlarla karşılaşınca bebek ağlayarak tepkisini gösterir. Üç yaşa kadar çocuk bu korku ile başa çıkmayı öğrenir. Ebeveynlerin aşırı korumacı yaklaşımı, bebeğe hiçbir kuralın uygulanmaması, disiplinize edilmemesi, anne veya babanın doktor muayenesi nedeniyle aşırı kaygı duyması, anne ile bebek arasında son derece kapalı bir ilişki olması, çocuğun yuvaya gitmemesi doktor korkusunun artmasına neden olabilir.”
Peki, doktor korkusu olan çocuğa nasıl davranmalı?
“Bebeğin bu tür tepkilerine anlayış göstermek, duygularının mantıklı olduğunu kabullenmek, bu korku ile başa çıkılmasında ilk yapılması gerekenlerdir.
Çocuğun doktor ve muayene konusunda bilgi sahibi olması, daha az korku duymasını sağlayacaktır. Bu nedenle, çocukların doktora gitmesi ile ilgili resimli bir kitap okumak oldukça yararlı olabilir. Bu sırada, fazla açıklama yapmaktan, aşırı karmaşık veya teknik konuşmalardan kaçınmak gerekir. Ana fikir olarak, doktorun işinin çocukların sağlıklı kalmasını ve onların hastalıklardan korunmasını sağlamak olduğu vurgulanmalıdır. Doktor iyi bir insandır ve muayenehane güvenli bir yerdir.
Bir sonraki muayene zamanının hemen öncesinde olmamak kaydıyla, muayenehanenin ne kadar eğlenceli bir yer olduğu, doktorun çocukları hastalanmaktan koruyan ne kadar iyi bir insan olduğu konularında konuşulabilir.
Çocuğa oyuncak doktor çantası alınabilir. Oyuncak doktor aletleri ile oyuncaklarını, evde bulunan kişileri muayene etmesi faydalı olur. Çocuğa, oyuncak aletlerle kulakları ve boğazı muayene etme, kalbi dinleme, tansiyon ölçme öğretilebilir. Bu sayede çocuk muayene sırasında neyle karşılaşacağını öğrenir ve korkusuyla daha kolay başa çıkabilir. Kendisi isterse muayene oyuncakları, doktor muayenesine giderken götürülebilir.”
Paylaş