Paylaş
Oğlumun küçük yaştan itibaren reflü problemi var. Bebeklik çağında ve sonrasında çok sıkıntı çekti. Tedavi gördü, uzun süre ilaç kullandı. Ergenlik çağına geldiğinde bebeklikte yaşadığı problemler yine karşısına çıktı. Apar topar bir doktorun kapısını çaldık. Endoskopi yaptık. Kötü beslenme ve asitli içeceklerle tabii ki çikolata bizim ergen irisinin reflüsünü tetiklemiş. Eski günlere döndük. Bir dizi ilaç vs. kullandık. Oldum olası ilaçlardan pek haz etmem. Mümkün oldukça doğal yöntemlerle tedaviden yanayım. Geçmişte antibiyotik dayayan hekimlerden gına geldiğinden ne olursa olsun tedavinin hep alternatiflerini ararım. Ateşi çok yükselmediği sürece ilaca dayanmam, çok rahatsız olmadığı sürece antibiyotiğe elimi atmam.
Bizimkinde görülen problem aslında bu çocukların doğru beslenmemesinden kaynaklanıyor. Aslında çocuk evden uzaklaşıp, okula başlayınca kötü beslenme ya da fast food ile tanışıyor. Çünkü evde bilmediği şeyleri arkadaşları kullanınca cazip geliyor. Bizimki okul çağına kadar meyve suyu ya da asitli içecekleri pek tatmamıştı. Anaokulunda bazı arkadaşlarından duyunca denemek istedi. Biraz merakı artınca biz de bol sulu o kara içecekten yaptık, hoşuna gitmedi, ama zaman geçince bizim olmadığımız bir doğum günü partisinde o tadı keşfetti. Kaçak göcek kullandı. Reflüsü tekrarlayınca, üstelik onun bu rahatsızlığını tetiklediğini öğrenince vedalaştı. En iyi içeceğimiz su ve ayran.
Beyaz ekmekten de uzaklaştık. Evde tencere yemeklerinden zaman zaman cazibesini yitirdi, dışardaki abur cuburlara kaydıysa da şimdi hem sağlık sorunları hem de birazcık benim dayatmamamla doğru beslenmeye çalışıyor.
Evdeki yiyecekler ne olursa olsun anneler tarafından kontrol edilse de dışarısı için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Özellikle çocukların bulunduğu okul kantinleri onlar için pek cazip. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda karar aldıysa da denetim az olduğu için yine şekerli gıdalar, unlu ürünler ve vitamin ile mineralden fakir besinler hala tezgahları süslüyor.
Çoğu kantinde makarna, pizzanın yanısıra tatlılar boy gösteriyor. Reklamlarda çocukların ağzının suyunu akıtan, ama bedenine zararlı olan obeziteye doğru giden yolda yarenlik yapacak gıdalar en ön sıralarda yer alıyor.
Annelere önerim mümkün oldukça çocuklarına evde hazırlanmış ürünler verin. Bizim son yıllarda keşfettiğimiz önceleri pek de sevmeyip, sonraları alıştığımız kefir özellikle kış günlerinin vazgeçilmezi oldu. Sabahları kahvaltıyı okulda değil, evde çocuğunuza yaptırın. Karnını tok gönderin ki, tezgahtaki cazibeye kapılmasınlar. Okuldan geldiğinde mutlaka masanın üzerinde havuç, salatalık gibi mevsime uygun meyve ve sebzeleri bulundurun ki yemek hazırlanana kadar vakit geçirsin, sonrasında sağlıklı tencere yemekleriyle karnını doyursun. Tabii çocuğu o albenili cazibelerden koparmayı başarabilirseniz.
Paylaş