Ders çalışma ve çalıştırma yöntemleri

Sizi bilmem ama ben bizim ergen irisi için ders çalışma ve çalıştırma yöntemleri konusunda tez, hatta doktora yapacak durumdayım. Malum anne babalık deneme yanılma yoluyla doğruyu bulma mesleği. En iyisini, çocuğa en uygununu bulana kadar sabırla devam etmek gerekiyor. Hele de ipin ucunda ders çalıştırma varsa…

Daha önceki yazılarımı okuyanlar bilir. İlgisi hızla dağılan, çabuk sıkılan bir oğlum var. Bunlara bakıp pes ettiğimi düşünmeyin. Bende de sabır ve hırs var.

İlköğretimin ilk yıllarında birlikte hareket ettik. Ona çalışma yöntemleri konusunda rehberlik etmeye çalıştım. Sonraki yıllarda ders tekrarları için yanında oldum. En iyi öğrenme yönteminin öğretme olduğundan hareketle küçük tuzaklar hazırladım.

Odamızda eksik olmayan beyaz tahtanın başında o öğretmen, ben öğrenci oldum.Teşvik etmek için bazen özel hoca muamelesi yapıp, ders başına küçük rüşvetler verdim. Sevdiği bir keki hazırladım, ya da harçlıklarla takviye ettim. Her seferinde işe yaradı. Sıkıldığı derslerde müthiş başarı sağladık. Böylece akşam bana anlatacağı derste daha iyi olmak için sınıfta öğretmenini daha iyi dinlemek zorunda kaldı.

“Annenin fendi, ergeni yendi” eşimin dilinden düşmedi.

Bu yöntemlerden sıkıldığında uygulamalı eğitimlere geçtik. Son zamanlarda atasözleri ve deyimler konusuna kafayı taktık. Sohbetlerimize sık sık atasözleri ve deyimleri serpiştirmeye başladık.

Evde bütçe yaparken , “Ak akçe kara gün içindir”, “Ayağını yorganına göre uzat”, “Sakla samanı, gelir zamanı” nı arka arkaya dizerken, sinirlendiğimde bile “Bak sabreden derviş muradına ermiş” diyerek cümlelerimi tamamlar hale geldim.

Bu da şimdilik işe yarıyor.

Yazılışı aynı, anlamları farklı kelimeler de gündemimizden düşmüyor. Sizler de yaşayacaksınız. Günümüz çocukları bazı yöntem ve maddeleri tanımıyor. Örneğin “kurum” kelimesi. Günlük hayatta kullandığımız anlamın dışında “ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is” olduğunu oğlumuzu anlatmakta zorlanınca onun daha iyi anlaması ve unutmaması için yakında bir bacaya tırmandığımızı görürseniz şaşırmayın.