Çocuğunuzla tartışırken

Malum bizimki ergen irisi. Ergenlik denince tartışma da beraberinde geliyor. Tartışma derken öyle büyük sorunlarla uğraşmaya gerek yok. Kapı kapanması, su istenmesi, yemeği beğenmemesi gibi sıradan sorunlar büyük tartışmaların başlangıcı oluyor. Kiminle mi? Tabii ki çoğunlukla benimle.

Anneler her zaman çok çekiyor, bunu bilir, bunu söylerim. Babalar her zaman daha rahatlar. Haksızlık etmeyeyim ama belki de haklılar. Biz kadınlar olayları bu kadar  abartmayıp, onlar gibi bir çerçeveden baksak belki her şey daha güzel olur. Yani daha rahat, olayları ve konuları abartmadan, farklı bir gözlükle babalar gibi görebilsek sorun kalmıyor.

İçimizdeki vahşi yanı ortaya çıkarmadan, karışımızdaki ile empati kurarak, onun bir ergen olduğunu, her şeye ve herkese karşı olduğunu her daim aklımızın bir kenarında tutsak fena mı olur?

Onun için kendime bu konuda sürekli telkinde bulunuyorum. Aldığım dersleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

* Öncelikle ergenle üstünlük yarışına girmeyin. Yok kazayla girdiniz, ya da bu konuda bütün hazırlıkları yaptınız. Yine de boşuna uğraşmayın. Her daim bu maçın galibi onlar olacak.

* Ne fiziksel gücünüze, ne cebinize, ne de yaşınıza güvenin. Küçük fırıldaklar sizi pes ettirecektir unutmayın.

* Tabii ki mümkünse tartışmaya girmekten kaçının ve her daim sakin ve poker surat olun. Sizi kızdırmasına izin vermeyin. Bir şikayetiniz olursa da onları aşağılamadan, elimizi kolumuzu oynatmadan, mimiklerimizle, hele de ses tonumuzla emir verir havaya asla ve asla girmeyin. Çünkü karşınızdaki bir ayna ve sizin kadar olmasa da bir süre sonra aynı şeyleri o da yapmaya başlayabilir.

* Mümkünse tartışmaya girmeyin ama girmeden önce de biraz düşünün, yapılan her neyse bu kadar kötü mü? Başka bir açıdan bakarsanız eminim öyle kötü görünmez.

* Sabırlı olun ve bir süre o ortamdan uzaklaşın. Bir balkonunuz varsa derin derin nefes alın bir süre bekleyin, hava soğuksa bile o soğuk havayı içinize çekin. Bir 10 dakika sonra içeri girdiğinizde her şeye farklı bakacaksınız emin olun.

* Sakın ola bu enerjiyi tartışmaya harcamayın ve mümkünse o anda konuyu kapatıp, ergenin de düşünmesini sağlayıp, daha sonra sakin bir zamanda konuşmak üzere anlaşın.
 
* Benim yaptığım gibi bir mektup yazmasını da isteyebilirsiniz. Ama mektupta kendi eleştirisini de yapsın, sizi de eleştirsin.

* Ondan gelen öneri ve eleştirileri tamamıyle reddetmeyin, haklılık payı olduğunu unutmayın ve mümkünse uzlaşmaya çalışın. Siz ne kadar sakin olmaya çalışsanız, kötü kelimeler kullanmasanız da beden diliniz sizi ele verir ve onlar bunu hemen farkederek aleyhinize kullanabilir.

* Sakın ola başkalarına olan hırsınızı ondan çıkarmayın, ilişkinizi zedelemeyin.

* Gerçekten çok kızmışsanız ve kendinizi kötü hissediyorsanız bence onu da paylaşın.

* Samimi olun, ne olursa olsun ona karşı sevginizin azaldığı gibi kelimeleri asla sarfetmeyin.

* Asla saldırgan olmayın, mesafeyi koruyun.

* En önemlisi hatalıysanız da sonrasında özür dilemeyi göze alın.

* En iyisi mi size baştan söylediğim gibi sakin olun, sakin kalın ve olaylara da konulara da babalar gibi bakın..