Paylaş
Sizi bilmem ama bizim evde babayla benim aramda çocukla ilgili sessiz, sedasız kendiliğinden oluşan rol paylaşımı var.
Oğlum dünyaya geldikten sonra kucağımda ona kitap okuyan, sonrasında eğitici oyunları oynayan hep ben oldum.
Baba ise eğlenceli oyunları tercih etti. Okul zamanı gelip çattığında bu makas aralığı iyice arttı. Ders çalıştırmayı ben, oyun oynamayı o seçti.
Her ikimiz de oğlumuzla paylaştığımız anlardan büyük zevk alıyor, içten içe mutlu oluyorduk.
İlk zamanlar iyiydi, güzeldi ama sonrasında kuralcı, disiplinli ve dahası “kötü” ben, “cici” baba oldu.
Tabii, bütün bunlardan kesin çizgilerle ayrılmış, ciddi bir rol paylaşımı anlamayın. Babanın ders çalıştırdığı, benim de oynadığım anlar da çoktu.
Her ikimizin beraber olduğu, birlikte yerlerde yuvarlanıp eğlenceli anları paylaştığımız anlar hepsinden fazlaydı.
Sadece günlük koşturma içindeki rollerimiz birazcık farklıydı.
Oğlum büyüyünce doğal olarak eğlenceden daha çok hoşlanır hale geldi. Yani babayla birlikte daha fazla zaman geçirmeye başladı.
Bazen ben babayı, bazen de o beni kıskandı.
Doğrusu bu durumu en iyi oğlum kullandı.
Anne Taşları Oluşturur, Baba Modelleme Yapar
Bu süreci yaşadığım, kıskançlığımın tavana vuruduğu anlarda oyun terapisti yaklaşımının yaratıcısı Dr. Byron Norton’la karşılaştık.
Hemen çocuğumuzla ilişkimizi Norton’a anlattım ve cevabının “anne” olacağından emin olduğum ama kafamı yine de kurcalayan bir soruyu ona sordum:
“Çocuğun hayatında anne mi, baba mı daha önemlidir?”
“Şefkat ve sevgiyle çocuğu büyüten anne. Ona ihtiyacı olan her şeyi veriyor. Aralarında güçlü bir iletişim var.
Çocuk doğdu andan itibaren hiçbir şekilde anneden ayrılmıyor. Zamanla anneden ayrılıyor ve dünya ile ilişkisi başlıyor. O zaman baba işin içine giriyor.
Dünya ile olan ilişkiyi, sosyalliğin içinde nasıl olacağını gösteren kişi ise babadır. Ana taşları anne oluşturur, baba da modelleme yapar. Baba, sosyal becerileri gösterir.”
Baba-Çocuk İlişkisi İyi Olan Ailelerdeki Çocuklar Başarılı Olur
Norton, ilk soruda beni şaşırtmıştı. Baba çocuk ilişkisi olan ailedeki çocukların her zaman hayatta daha başarılı olduğunu, bu tür ailelerde babanın çocuğu yargılamadığını, korkutmadığının da altını çizmişti.
Annenin bir insanın hayatında ne kadar büyük rol oynadığını, onun kişiliğinin oluşmasında temel taşları attığını biliyordum.
Ama babanın da bu kadar etkin olduğunu, çocuğun geleceğini şekillendirdiğini doğrusu pek anlamamıştım.
Oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların kendini ifade etmesini sağlayan Dr. Byron Norton, ailelere şu mesajı vermişti:
“Anne ve baba bir şey öğretme gayesinden uzaklaşarak çocukla oynamalılar. Sadece işin keyfini yaşamalılar. Yapılan bir araştırmaya göre baba-çocuk ilişkisi iyi olan ailedeki çocuklar, her zaman hayatta başarılı olur. Bu tür ailelerde baba çocuğu yargılamaz, korkutmaz..”
Norton’un dediği gibi çocuğa iyi bir bakımın ardından asıl verilmesi gereken şey şefkat. Aile ile beraber olmaya çocukların çok ihtiyacı var.
Unutmayın, onları dinlemek, onlara dokunmak kişiliklerinde çok temel değişikliklere yol açıyor.
Paylaş