Paylaş
Oğlum doğduğu anda en büyük özlemim onu kendiminki gibi geniş bir ailede büyütmekti. Olmadı, ilk zamanlar yapamadım. Eşimin ve benim işim nedeniyle ailelerimizden uzak oturmak zorunda kaldık.
O zamanlar 70 yaşında olan babam oğlumla adeta yeniden hayat buldu. Yaklaşık 2 saatlik yolu üşenmeden torununu görmek için geldi. Onun kokusunu içine çektikçe, onunla boğuştukça ömrüne ömür kattı. Zaten uzaklık sorun olmaya başlayınca biz de 2 yaşından sonra önce onların mahallesine, sonra da bir üst katına yerleştik . Aralarında mesafeler kalkınca babam torunuyla müthiş bir bağ kurdu. Her akşam nerede olursa olsun, oğlumun okuldan geliş saatinde evde olur, onu karşılamaktan büyük zevk alır, sonrasında birlikte planlar yapardı.
Zaten zamanla bu bağ iyiden iyiye arttı. Torunun sevdiği oyuncakları gizli gizli alıp, onun gönlünü hoş tuttukça etrafında bir koruma çemberi de ördü. Kimse onun torununa laf söyleyemez, üzemez oldu. Kaşını kaldırdığı zaman çocukluğumuzda kaçacak delik arayan biz çocukları onun bu halini gördükçe içten içe kıskanıp, hayıflansak, laf soksak da çaresiz bildiğini okuyordu.
Bizi bir gün bile kucağına almayan ama torununu sırtından indirmeyen babam bir kenara, annem yemek menüsünü torununa göre ayarlayınca kim ne derse desin mutlu olsam da ufak ufak kıskanır oldum.
Teyzelerinin kuzusu, büyükbaba ve annesinin minnoşu diyerek büyüyen bizim yumurcağa koyduğumuz kurallar kimi zaman delindi, kimi zaman da hepten yok oldu. Onların işbirliği ile yapmadığı şeyleri yapar gibi davrandı, yaramazlıkların üzeri kapatıldı.
Kavga ettiğimizde battaniyesi ve meşhur çantası ile soluğu onların yanında aldı. Beni ve babasını çekiştirdi. O yaşlarda en büyük hayali büyükleri için “ölümsüzlük ilacı” bulmaktı. Hala da zaman zaman bunu diliyor.
Babam şimdi 86 yaşında, annem 78. Bir yıldır onlardan uzak oturuyoruz. Ergen irisi olan ve boylarını geçen torunlarını her gördüklerinde ikisinin de gözleri yaşarıyor. Geçtiğimiz günlerde uğradığımızda annem çantamı oğlumun sevdiği sandviç ve çikolatalarla doldurdu. Bu kez bende kıskançlık değil farklı bir gurur vardı. Oğlum onlardan çok şey öğrendi, çok hikaye dinledi. Ama onlara da çok şey kattı. İyi ki varlar, iyi ki oğlum onları tanıdı, onlar da torunlarını.
Siz siz olun çocuğunuzu mutlaka ve mutlaka büyükleriyle bir arada mümkün oldukça tutun. Unutmayın bizim veremediğimiz bazı şeyleri büyükler veriyor, aktarıyor. Zamanla anlayacaksınız.
Paylaş