Paylaş
ÖZELLİKLE İLK 3 SENE ÇOCUĞU TEKNOLOJİDEN UZAK TUTUN!
“Konu çocuklar olunca teknolojiye şüpheyle bakmak gerekir” diyen Uzman Pedagog Nilçin Doyran Bengisu, ebeveynlere bu konuda çok iş düştüğünü vurguluyor.
Ebeveynler kararlı ve tutarlı davranarak, çocukla güç mücadelesine girmeden sınır koymalıdır. Burada ölçüt çocuğun tepkisine göre belirlenmelidir. Çocuk teknolojik aleti kullanmadığında mutsuz oluyorsa, eline aldığında bırakmak istemiyorsa ve sonlandıramıyorsa dikkatli olmak gerekir.
Ebeveynler, ilk 3 sene çocuğu teknolojiden mümkün olduğunca uzak tutmalılar. Özellikle 2 yaşına kadar olan dönemde çocuğun sosyal, duygusal ve dil gelişimi açısından tüm teknolojik aletlerden uzak tutulması gerekir.
Okul öncesi dönemde yani 2-6 yaşlarında ise teknolojik aletlerin günlük kullanımı 15-20 dakika ile sınırlandırılmalıdır. Ayrıca bu dönemde yaşına uygun çizgi filmleri, bir yetişkin kontrolünde seyretmesi daha doğrudur. Okul döneminde ise yani 6-10 yaşlarında bilgiye ulaşmak için ve ödevler konusunda, teknolojik aletler kullanılsa dahi mutlaka kısıtlandırılmalıdır. Ayrıca bu dönemde çocuğun akademik başarısı göz önünde tutularak, bilgisayarın hafta sonları kullanımına izin verilmelidir.
ASLA KUCAĞINA ALMASIN!
Gelecek nesillerin sağlığı konusunda duyulan en büyük endişelerden biri elektronik cihazların yaydığı radyasyon ve etkileri olduğuna önemle vurgu yapan Radyoloji Doktoru Neşe Uçar, “Bilgisayar, tablet ve cep telefonları gibi radyasyon ve elektromanyetik alan içeren cihazlara uzun süre maruz kalınması özellikle çocuklarda lösemi riskini artırabilir. Cihazların kendine ait elektromanyetik alanı vardır ve bu durum, radyasyon kadar tehlikeli ve kanser riskini yükseltmektedir” dedi ve radyasyonun etkilerini en aza indirgemek için alınacak önlemleri anlattı.
- Evlerimizde kablosuz internet ağı yerine kablolu internet ağı kullanmalıyız.
- Çocuklarımızın uyuduğu odalarda cep telefonu ve televizyonun açık olmamasına dikkat etmeliyiz.
- Aşırı yakın mesafeden TV seyretmesine ve bilgisayar kullanmasına izin vermemeliyiz. Yapılan çalışmalarda mesafe arttıkça radyasyonun etkisinin de azaldığı ispatlanmıştır.
- Yatak odalarında televizyon kullanılmadığı zaman fişten çekmeliyiz (stand by modunda kalan aletlerin radyasyon yaydığını unutmayalım) ve mümkünse bu odalarda televizyon bulundurmamalıyız. Bu önlemler bebekli aileler için daha fazla önem gösterilerek uygulanmalıdır.
- 15 yaşından küçük çocuklara cep telefonu kullandırmamalıyız. Çünkü bu yaşın altındaki çocuklar radyasyonun etkisine daha fazla maruz kalmaktadırlar. Cep telefonu kullanacağı zaman kulaklıkla kullanılmalı, kesintisiz ve uzun süreli konuşmalardan kaçınılmalıdır.
- Çocuklara tablet bilgisayarları kullandırıyorsak kucaklarına almadan masa başında kullanmalarına izin vermeliyiz. Wi-fi seçeneği gerekli olmadığı zamanlarda kapalı konuma getirmeliyiz. İnternet kullanılmayacaksa uçak modunda tutmalıyız.
YAŞA GÖRE TEHLİKENİN BOYUTU DEĞİŞİYOR
Psikolog Murat Sarısoy, teknolojik aletlerin ve 5-6 yaşlara kadar düşen sosyal medya kullanımının çocuklarımızı zihinsel, sosyal ve ruhsal açıdan nasıl etkilediğine değindi ve ailelere önerilerde bulundu.
• 0 - 2 yaş bebeklik çağı
Her şeyden önce internette anne ve babaları tarafından yayınlanan videolara bakıldığında bebekleri en çok tehdit eden cihazların; iPad, ePad, Android Pad ve başka ticari isimleri olan ve ortak adı “pad” olan cihazlar ve akıllı telefonlar olduğunu görmekteyiz. Hatta belki de 0-6 yaş dönemindeki bebeklerde ve küçük çocuklarda bir iPad bağımlılığı salgınından bahsedebiliriz. Bu cihazlar, halen bu yaş grubu tarafından yoğun bir şekilde pasif ya da aktif olarak kullanılmaktadır. Çocuklara özellikle evde ya da dış ortamlarda yemek yedirmede yardımcı olarak kullanma tarzına pasif kullanım denilebilir. Aktif kullanım ise bebeğin eline oynayabileceği şekilde bu cihazı vermektir. Her iki durumda da bağımlılık nesnesi haline gelen bu cihazlar bebeklerin; derinlik algıları, boyut algıları, şekil zemin algıları daha tam gelişmeyen başka zihinsel becerilerini bozmaktadır. İleride bu algılarda bozukluklar yaşanması, sensory-motor denilen (algısal motor) becerilerde gecikmelere yol açabilir. Bu da renk, şekil, zemin ve hatta ileride harf ve sayı gibi kavramların öğrenilmesini ve gelişimini güçleştirecektir.
• 2 - 6 yaş küçük çocukluk çağı
Günümüzde pek çok okul öncesi eğitim kurumu ve çocuklarını bu eğitim kurumlarına gönderen aileler, okullarda verilen bilgisayarlı eğitimle övünmektedirler. Aslında temel kavram ve dil becerileri gelişmemiş ya da oturmamış çocukların, görsel uyaranlara (3 boyutlu görüntü, efektler, animasyonlar vb.) erken alıştırılmaları, ilerleyen aşamada okul sıralarında dikkat, yoğunlaşma, odaklanma ve öğrenme sorunları doğuracaktır. Çünkü bu uyaran eşiğine alışan beyinler kara kalem, beyaz kâğıdın uyaran düzeyi karşısında çaresiz kalmaktadırlar. Bu nedenlerle bu yaş döneminde bilgisayar kullanımının günde 20 dakika haftada ise toplamda bir saati yani 3 günü geçmeyecek şekilde düzenlenmeli ve bu sınırlamalara sıkı sıkı uyulmalıdır.
• 6 - 13 yaş çocukluk çağı
Yukarıdaki yaş grupları için tehdit unsuru oluşturan nedenler yine aynı şekilde ama aynı şiddette olmasa da bu yaş grubu için de geçerlidir. Bu yaş grubu için en önemli tehdit unsuru ise yetişkin içerikli siteler, sosyal medya siteleri ve şiddet öğesi ya da erken ergenliği uyarıcı içerikli oyunlardır. Ancak bu yaş grubunda daha çok kız çocukları, sosyal medya sitelerine yetişkinlerin davranışlarına benzer şekilde yaklaşırlar; arkadaş eklemek, annenin babanın oynadığı çiftlik oyunlarını oynamak gibi… Erkek çocuklar ise sosyal medya platformları üzerinden macera ve yarış oyunları vb. oyunları tercih etmektedirler. Buradaki temel sorun, erken ergenlik dediğimiz ve günümüzde özellikle psikolojik açıdan uygunsuz internet ve medya kullanımıyla tetiklenen sürece dâhil olmalarıdır. Ayrıca bu yaş grubu, bu platformlarda ya da yetişkin sitelerde kendilerine ruhsal ve fiziksel açıdan zarar verebilecek içeriğe maruz kalırlar. Bu yüzden 13 yaşından küçük çocukların bu ve benzeri sitelere her ne amaçla olursa olsun (oyun vb.) ulaşmaları engellenmelidir.
Ayrıca diğer yandan bu grubun şiddet içerikli bilgisayar oyunlarıyla temas etmesinin, şiddet davranışlarını yüksek düzeyde artırdığı literatür çalışmalarıyla da desteklenmektedir. Bu yüzden 13+ yaş etiketli hiçbir bilgisayar oyunun bu gruptaki çocuklarca oynanmasına izin verilmemelidir. Bu yaş grubu için bilgisayar kullanımı, ödevler haricinde hafta içi kullanımın olmadığı, hafta sonu ise toplamda 4 saati geçmeyen bir kullanım süresiyle sınırlandırılmalıdır. Bu yaş diliminden sonra ise ebeveyn kontrolü yine bırakılmadan gerekirse bir uzmana danışılarak bilgisayarla zaman geçirme hakkı sağlanmalıdır. Bu yapılırken de ilgili site ve programların yasal yaş sınırlarına kesinlikle uyulmalıdır. Akıllı telefon kullanımı ise her ne sebeple olursa olsun engellenmelidir.
TEKNOLOJİ SİZİ KORKUTMASIN AMA TEK BİR ŞARTLA!
“Artık çocuklar doğdukları andan itibaren teknolojiyle karşılaşmakta ve küçük yaşlarda teknolojiyi kullanabilmektedirler” diyen Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Serkan Bengisu, teknolojik aletlerin uygun koşul ve uygun sürede kullanıldığında eğitim ortamını zenginleştirdiğini, çocukların özellikle dil ve bilişsel gelişimlerini olumlu etkilediğini belirtti.
Bu tür cihazların çok uzun sürelerde kullanılması olumlu etkilerinin aksine çocukların dil ve konuşma gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Gerek televizyon gerekse bilgisayar kullanımlarına özellikle 3 yaşından önce çok özen gösterilmelidir. 3 yaşından önce bu teknolojik aletlerin kullanılması tavsiye edilmemektedir çünkü dil gelişimini henüz tamamlanmamış bir çocuk için teknolojik aletler tek taraflı bir iletişim kurulmasına neden olmaktadır. 3 yaşından sonra da teknolojik aletlerin kullanımına dikkat edilmelidir ve sınırlandırılmalıdır.
BİZLER ANNE-BABA OLARAK TEKNOLOJİYİ NE KADAR SAĞLIKLI VE AMACINA UYGUN KULLANIYORUZ?
Bizi hızla içine çeken teknoloji ürünlerinin yarattığı oyunların, çocuklarımız üzerinde ne gibi etkiler yarattığını, Pedagog – Psikoterapist Serap Melek Çavuş Kılıç anlattı.
- Bebeğin doğumu ile beraber başlayan ve 2 yaşına kadar devam eden, duyusal motor dönem olarak adlandırılan dönemde; bebek duyular yolu ile dış dünyayı algılamaya ve refleksif hareketleri takip eden amaca yönelik hareketler sergilemeye başlar. Taklit etme, oyunlar, döngüsel tepkiler, deneme-yanılma gibi becerilerin kazanıldığı bu dönemde teknolojik öğelerle, yani günümüz şartlarında cep telefonları, tabletler veya bilgisayarlarla fazlaca meşgul olan bebeklerde bu becerilerdeki gelişimlerde yavaşlamalarla karşı karşıya kalma ihtimali yüksektir.
- Okul öncesi dönemi yani 2 ile 6 yaş aralığını kapsayan ikinci gelişim evresinde yer alan çocuklarımızda ise; dili kullanmaya başlama ve semboller geliştirme görürüz. Bu dönemde çocuklar, mantıksal olarak sadece tek yönlü düşünürler. Mantık yürütme davranışının görülmediği bu dönemde, teknolojinin aşırı ve kontrolsüz kullanımı, çocuklar üzerinde kısa vadede sorun yaratmıyormuş gibi gözükse de, ileriye dönük olarak sezgisel düşünme, mantık kullanma, olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurma ve çevresinde olup bitenleri algılayıp sınıflandırabilme konularında, dil gelişiminin ve sosyal gelişimin geri kalması gibi sıkıntılar yaşamalarına neden olabilmektedir. Özellikle bilgisayar oyunlarında yer alan ve şiddet, kan, ölüm, yaralanma, doğaüstü olaylar içeren görsellerin, bu yaş grubu çocuklarda kalıcı psikolojik sorunlara neden olduğu da unutulmamalıdır. Benmerkezci oldukları için, bahsettiğimiz bu yaş grubu çocukların, oyunda meydana gelen şiddet sahnelerinin birer hayal ürünü olduğunu kabul etmeleri çok zordur. Bu yaşantıların gerçek olduğuna inanan çocuklarda uyku problemleri, anksiyete, kekeleme, şiddete eğilim gibi spesifik sorunlarla karşı karşıya kalma riski yüksektir.
- İlkokul dönemi ile beraber başlayan ve 6-11 yaş aralığına ait olan somut işlemler dönemi olarak ifade ettiğimiz ve problem çözme becerilerinin kazanıldığı, kurallara uyma ve olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurmaya yönelik alt yapının oluştuğu bu dönemde çocuk, nesneleri belli özelliklerine göre sınıflandırabilir. Yine bu dönemde aşırı kullanımına rastladığımız bilgisayar oyunları ve tabletler çocukların, çevreyi algılama, olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurma ve sosyal beceri kazanmaları konusunda gelişimlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Şiddet içeren görsellerin bulunduğu internet sitelerine giren veya oyunlar oynayan bu yaş grubu çocuklarda henüz soyut kavramlar gelişmediği için hayal ile gerçeği, kurgu ile var olanı ayırt etmek güç olacaktır.
Ebeveynler olarak, çocuklarımızın ihtiyaçları doğrultusunda teknolojiden yararlanmaları ve teknolojik aygıtları kullanmaları konusunda uyarmalı ve bu konuda önlemler almalıyız. “Bizler anne-baba olarak teknolojiyi ne kadar sağlıklı ve amacına uygun kullanıyoruz?” Eğer biz, elimizde akıllı telefonlar varken çocuklarımızla sohbet ediyorsak, bir yandan tabletimize bakıp diğer yandan ona gününün nasıl geçtiğini soruyorsak, o da bir süre sonra kendi bilgisayarının başına geçecek veya akıllı telefonunu eline alarak dünyadan ve bizden soyutlanacaktır.
BİLGİSAYAR EKRANLARI ÇOCUKLARI HİPNOZ MU EDİYOR?
“Kimi ebeveynler, bilgisayara çok bakarsa çocuğumun gözü kayar mı, gözleri bozulur mu veya çocuğum miyop olur mu?” gibi sorularla telaşlanırlar. Sabah kalkar kalkmaz iPad veya akıllı telefonlarını arayan ve bunları saatlerce ellerinden bırakmayan çocuklar doğal olarak ebeveynlerini bu durumun içerisine sokuyorlar. Göz Doktoru Doç. Dr. Zeki Tunç, bilgisayar karşısında fazla kalan çocukların göz sağlığı üzerine merak edilenleri yanıtladı.
Tunç; “Görsel gelişimin en hızlı olduğu dönem, doğuştan 6 yaşa kadardır ve daha sonra yavaşlayarak 10-12 yaşlara kadar devam etmektedir. Biz göz doktorları, bazı göz rahatsızlıklarında gözleri görsel uyaranlar ile tedavi ederiz. Tablet ekranları ve akıllı telefon ekranlarındaki uyaranlar, benzer çift boyutlu rölyefler veya üç boyutlu görsellerdir. Bu görüntü uyaranları bilinçli olarak kullanılırsa gözü tedavi edici olabilir. Ben hastalarımda tablet ve bilgisayarlardan faydalanıyorum. Hatta çocuk filmleri ilgi çekici olduğundan, sıkıcı tedavi programlarından daha etkili olabiliyor ve istediğim sürede uygulayabiliyorum. Yalnız bütün bunların bilinçli olarak yapılması gerekiyor, bunun tam tersi zararlı olabilecek bir durum da yaşanabiliyor. Örneğin, eğer çocuğun sağ gözünde 1 diyoptri (derece)’lik bozukluk, sol gözünde ise 2 diyoptrilik bozukluk varsa, bu durumda çocuk bilgisayarda saatlerce oynarsa sol göz çok daha fazla efor sarf ettiğinden erkenden yorulup pes edecektir. Eğer çocuk oynamaya devam ederse sol gözden beyne gelen görüntüler bozulduğu için beyin sol göze blokaj koyar. Yani sol gözden gelen görüntüyü, beynin arka görsel korteksi işlememeye başlar ve bu durum tekrarlanırsa beyin artık sol gözü çürüğe çıkarır ve bu gözde tembellik dediğimiz ‘ambliyopi’ gelişir. Ardından yine aynı gözde şaşılık ortaya çıkabilir. Bu şaşılık gizli veya aşikar olabilir.”
Bilgisayarla aşırı oynamanın diğer yan etkileri
“Bilgisayar ekranı hipnotik güce sahiptir” diyen Tunç konuya şöyle açıklık getirdi; “Bizler normalde dakikada 30 defa göz kırparak göz yüzeyimizi sağlıklı tutabiliyorsak, bilgisayarın hipnotik gücü ile ekran karşısında gözümüzü dakikada 5 veya 6 kırpmaya indirerek gözyaşı film tabakasının bozulmasına neden oluyoruz. Bir diğer etki ise ekrana bakış pozisyonu, göz aralığının daha fazla açık kalmasına neden oluyor böylece göz yüzeyindeki gözyaşı film tabakası daha fazla buharlaşabiliyor. Bütün bunlar gözün kurumasına, kızarmasına, kanlanmasına ve hatta bulanık görmeye neden oluyor.”
Araştırmalar ne diyor?
Bebek ve çocukların eğer gözlerinde sağlık problemi yoksa iPad, iPhone, akıllı cep telefonları ve bilgisayar faaliyetlerinde gözlerin gelişimi yönünden bir sakınca yoktur. Bu konuda Amerikan Pediatrik Oftalmoloji Derneği ve Fransız Oftalmoloji Derneği’nin açıklamaları normal gözlerde sakınca olmadığı yönündedir.
Ailelere düşen görevler
Çocukların teknolojik aletlerle aşırı oynaması göz probleminden ziyade çocukların beyin gelişiminde problem yaratabilmektedir. Görsel bilgisayar uyaranlarla yetişen bireyin; görsel, dokunsal ve reflekslerin merkezi olan arka beyinde aşırı gelişme olurken, frontal (ön beyin) beyin gelişimi ise daha geri planda kalmaktadır. Ayrıca göz-ekran mesafesi, bilgisayarda 35 cm uzaklıkta, televizyonda ise ekran boyutunun 5 katı uzaklıkta olmalıdır.
SİZİN İÇİNİZ NE KADAR RAHAT?
Artık günümüz çocuklarını evde, tatilde, arabada oyalamak neredeyse imkansız hale geldi. İşte tam da bu sırada dijital dünyanın nimetleri imdadımıza yetiştiler. Kendimiz için aldığımız iPhone, iPod ve iPad’lerimiz çok kısa bir sürede çocuklarımızın elinde birer oyuncağa dönüşüverdi. Tabletlerimizi, akıllı telefonlarımızı ellerine tutuşturup yapmamız gereken işleri rahatlıkla yapıyoruz onlar dijital dünyada kendilerini kaybederken… Peki, çocuğunuz bu aletlerle vakit geçirirken sizin içiniz ne kadar rahat?
İçerik kısıtlamasını nasıl yapacağım?
iPhone içerik kısıtlamasında birçok farklı uygulama ve satın almayı kontrol etmeye yarar. iPhone, iPod touch ve iPad’lerde çalışır.
iPhone, iPod touch ve iPad’leri kullanırken çocuğum ekranda ne görüyor ya da ne yapıyor diye endişelenen aileler IOS’in (iPhone, iPad ve iPod touch'ın temelini oluşturan mobil işletim sistemi) içerik kısıtlayıcısı ile içeriği, uygulamaları ve daha fazlasını kontrol edebilir.
Kısıtlamayı iptal etmek için istediğiniz zaman iPhone ayarlar menüsünden "kısıtlamayı kaldır" seçeneğini işaretleyerek iptal edebilirsiniz.
1. Sınırlama için öncelikle 4 haneli giriş şifresine ihtiyacınız var. Bu şifreyi çocuğunuzun görmesine ve değiştirmesine izin vermeyin. Sınırlama için her seferinde bu şifreyi girmek zorunda olduğunuz için hatırlaması kolay bir şifre seçin.
2. Bu adımdan sonra artık telefonunuzda bulunan istediğiniz uygulamayı çocuğunuzdan saklayabilirsiniz. İçiniz rahat olsun. Telefonu eline aldığında artık bu uygulamayı göremeyecek.
3. Hangi içeriklere telefonunuzdan erişim olup olmadığını kontrol edin ve eğer çocuğunuz için sakıncalı olduğunu düşündüğünüz bir uygulama varsa bu uygulamayı da aynı şekilde gizleyin.
4. İçerik sınırlayıcısını kaldırmak için sınırlama iptali butonuna basıp belirlediğiniz şifrenizi tekrar girin. Bu şekilde sınırlamayı tamamen kaldırmış olursunuz.
Uygulama satın alma
Çocuğunuzun iPhone uygulamalarını güncellemesini ve herhangi bir şey satın almasını istemiyorsanız bunu kapalı duruma getirin. Beklenmedik faturalarla karşılaşmak istemiyorsanız bunu yapmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
BU ÇOCUK TAM BİR iPAD DAHİSİ
[video=hurriyetaile_video/bucocuktambiripaddahisi.flv]
Paylaş