Paylaş
Ankara’dan mühendislik okumak için İstanbul’a gelen ama her zaman sanata da ilgi duyduğunu belirterek oyunculuğa geçiş yaptığını söyleyen Can Sipahi ile İntikam dizisine uzanan hikayesini konuştuk.
Röportaj: Nilay Uzun İnan
Ana sayfa fotoğraf: Melin Kahraman
“OYUNCULUĞU NEDEN DÜŞÜNMÜYORSUN?” DEDİ
Mühendislikten oyunculuğa geçiş serüveninizden bahseder misiniz biraz?
Ankara’dan Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini okumak için İstanbul’a geldim. Bu eğitimim esnasında Cast 33’ün kurucusu Sumru Hanım’la tanıştım. Mühendislik bölümüne isteyerek girdim ve zevkle okudum ama sanatla her zaman ilgili biriydim zaten. Oyunculuk, müzik daima ilgi alanımda olmuştur. “Hayatımın çoğunu sanat kaplıyor” diyebilirim aslında. 4.sınıftayken görüp öğrendiğim şeylerden sanata yönelmem gerektiğini anladım ve bu sektöre giriş yaptım.
Bu kararı almanızda en büyük etken neydi?
Aslında oyuncu İstemihan Tuna, oyunculukla ilgili düşüncelerime ön ayak olmuştur desem yeridir. Bir gün İstanbul-Ankara otobüs yolculuğunda İstemihan Tuna ile hiç tanışmıyorken tesadüf eseri yan yana oturuyorduk. Yaptığımız işlerden konuşurken ben sanata olan ilgimden bahsetmiştim. “Oyunculuğu neden düşünmüyorsun?” dedi bana ve Sumru Hanım’dan bahsetti. Bu fikir aklıma yattı ve o günden sonra hep aklımın bir köşesindeydi. Bu arada İstemihan Tuna, benim hayatımda ne kadar büyük bir değişiklik yarattığını bilmiyordur (gülüyor). Daha sonra ajansa girdim, birçok reklam filminde yer aldım ve İntikam’dan önce birkaç dizide de oynadım.
“REVENGE DİZİSİNİN SIKI TAKİPÇİSİYDİM”
İntikam dizisine nasıl dahil oldunuz?
Cast Direktörü Mine Güler’i, daha önce sunuculuğunu yaptığım Art Attack programından tanıyordum. Mine Hanım teklifte bulundu ve duyar duymaz çok sevindim. İntikam’ın yabancı versiyonu Revenge dizisinin sıkı takipçisiydim zaten. Bu teklif gelince çok şaşırdım ve çok sevindim.
Revenge dizisinde ne ilginizi çekmişti?
Senaryodaki akıcılığı ve kurguyu çok beğeniyorum. Çok güzel bir matematik var dizide. İntikam mevzusu var ve bu intikamı alan bir kadın, esas ilgi çeken bu diye düşünüyorum.
“KADIN, İNTİKAM ALACAKSA SESSİZCE BEKLEYECEKSİN”
Kadınların intikamı gerçek hayatta da farklı olsa gerek, daha planlı oluyorlar değil mi?
Kesinlikle, bunu yaşamış biri olarak söyleyebilirim ki hiç hoş değil (gülüyor). Kadınların intikamına karşı hiçbir şey yapmayacaksın zaten. Sadece bekle, o yapacağını yapsın, hıncını alsın ve sonra herkes kendi yoluna gitsin.
Dizide Barış karakterini canlandırıyorsunuz, nasıl biri Barış?
Barış, çok iyi bir çocuk. Annesini ufak yaşta kaybediyor. Babasını kaybetmenin sorumluluğunu da kendine yüklüyor. Erken yaşta hem maddi hem manevi sıkıntılar yaşıyor. Abinin de baba figürüne bürünmesi onu biraz rahatsız ediyor. Bu duygu karmaşasında saf bir duygu arıyor ve bunu Cemre’de buluyor. Duygusal boşluğunu Cemre ile dolduruyor. Cemre’nin de böyle bir şeye ihtiyacı olduğundan hem de birbirilerini sevdiklerinden güzel bir ilişki başlıyor.
“BEREN SAAT İNANILMAZ ESPRİLİ”
Dizide çok popüler isimler var; Nejat İşler, Beren Saat ve Mert Fırat gibi ve daha birçok değerli oyuncu var. Özellikle bu saydığım isimlerle aranız nasıl?
Bu sektörde şans da çok önemli ve benim en büyük şanslarımdan bir tanesi Nejat Abi. Onun filmleriyle büyüyen biri olarak onunla aynı sette olmak çok büyük bir şey. Bir tavla oynamak bile yeterdi bana ama dizide kardeşini canlandırıyorum, gerçekten çok heyecan verici. Beren Saat, tam bir profesyonel. Bu konuda ondan öğreneceğim çok şey var. İnanılmaz esprili, çok ince bir zekası var. Mert Fırat ise gerçekten onun için ne söyleyebilirim ki her şey ortada. O kadar profesyonel ki ondan çekim arasında sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, ne kaparsam kâr diye düşünüyorum.
Oyunculuk eğitimi almayı düşünüyor musunuz?
Daha önce Craft Oyunculuk Atölyesi’nde eğitim aldım. Akademik olarak eğitim almak istiyorum, planlarım var. Eric Morris ile çok tanışmak istiyorum. Böyle bir ekiple çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü onlardan iyi bir eğitim aldığımı düşünüyorum. Alaylı olabilirim ama algılarım hep açıktır.
“ANNEM ANKARA’DAN MENAJERLİĞİMİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR”
Anneniz-babanız ne tepki gösterdi oyuncu olmanız konusunda?
Şaşırdılar ama ilk etapta çok desteklediler yalnız ilk şart okulumun bitmesiydi. Annem, entelektüel alt yapısı güçlü bir kadındır ve her zaman beni sanata teşvik etmiştir. Beni müziğe yönelten de annemdir. O kadar heyecanlı ki Ankara’dan menajerliğimi yapıyor (gülüyor). Babam daha garanticidir, iki ayda bir “Ee Can ne yapmayı düşünüyorsun?” diye soruyor. Babam kendi içinde yaşadıklarını ve arkadaşlarıyla paylaştıklarını bana asla söylemez ama çok keyif aldığını duyuyorum.
Tek çocuk musunuz peki?
6,5 yaşında bir erkek kardeşim var.
Abi olmak nasıl bir duygu?
Kardeşimin doğum haberini aldığımda üniversite ikinci sınıftaydım. İlk duyduğumda tepkim sadece “iyi” olmuştu. Tam o duyguyu hissedememiştim ama şimdi Çınar büyüdükçe, birey oldukça aramızdaki iletişim farklılaştı. Şimdi o Ankara’da ben buradayım ama çok görüşemesek de görüştüğümüz zaman o açığı kapatıyoruz.
“MÜZİK GRUBUMUZUN ADINI BRAVO OLARAK DEĞİŞTİRİYORUZ”
Set dışında neler yapıyorsunuz?
Arkadaşlarımla evde vakit geçiriyorum. Müzikle ilgileniyorum. Sosyal hayatım hareketlidir, çok cici arkadaşlarım vardır.
Müziğe sadece ilgi duymakla kalmıyorsunuz, bir de grubunuz var değil mi?
Mojito Band isminde bir grubumuz var ama Bravo olarak ismimizi değiştireceğiz. Ben ritim gitar ve vokaldeyim. Funk, alternatif rock, blues türünde çalıyoruz. Ara ara çıktığımız yerler oluyor. Ama grubumuzdan bazı arkadaşlar okuyor bu yüzden bir araya gelme sıkıntımız oluyor. Ben de biraz birbirini tanımanın verdiği o ruha inanıyorum. Onu yakalamak çok önemli, biz çok eskiden beri birbirimizi tanıyoruz. Ayrıca müzik bir fabrikasyon olayına girdiğinde icra edemiyorum. Düzenli olarak bir yerde çıkma fikrine sıcak bakmıyorum, hevesim kaçsın istemiyorum.
“AŞK İNSANIN PARMAK İZİDİR”
Hayranlarınızdan nasıl tepkiler geliyor, kızlardan çok ilgi görüyor musunuz?
Kız-erkek sağ olsun, herkesten güzel mesajlar alıyorum. İntikam ile beraber teyzeler de “Ne tatlı çocuksun” diye yanıma geliyorlar. Çok mutlu oluyorum, ben nasıl onların hayatına renk katıyorsam onlar da benim hayatıma renk katıyorlar ama sorun şu ki kendim olamıyorum. Utanıyorum bu yüzden ne yapacağımı bilemiyorum. Doğal olmayan bir tavra bürünmeyi istemiyorum asla.
Kız hayranlarınızın merakını gidermek adına soruyorum sevgiliniz var mı?
Aşk ve sevgi insanın parmak izi, kimliğidir diye düşünüyorum. Ben de bir şeyler yaşıyorum tabii ki. Şu anda ilişkim var ama ne olur bilemiyorum, daha çok gencim.
Tüm samimiyetiyle sorularımızı yanıtlayan Can Sipahi’ye çok teşekkür ediyoruz.
Paylaş