Paylaş
Ekranların en hareketli gezi-belgesel programı ile her pazar Kanaltürk’te bizlere dünyayı gezdiren Özlem Tunca ile röportajlarımıza adım adım devam ediyoruz. İlk röportajımızda programın yönetmeni Yasin Esirgenç ile evlilik hazırlıkları yapıyordu, ikinci röportajımızda sürpriz düğünlerini anlatıyordu, şimdi son röportajımızda ise dünyanın en küçük gezginini kucağında taşıyordu. Bu röportajlar sayesinde Özlem gibi dünya tatlısı bir arkadaş kazanmanın sevinci ile samimi bir sohbet ortaya çıktı gerçekten de.
Programda en doğal haliyle bilmediğimiz ülkelerin, bilmediğimiz yaşamlarını bizlere aktaran Özlem, gezginlerin hamileliğinin de gezerek olduğunu bizlere göstermiş oldu. Hamileliğinin 36. haftasına kadar programını bırakmadığı gibi şimdi de bebeğiyle dünyayı dolaşmaya devam edeceğini açıkladı. Kendisi ile evliliğini, doğumunu ve gelecek günlerde programda bizleri nelerin beklediğini ayrıntılarıyla konuştuk.
En son görüştüğümüzde “Hamile kalırsam bebeğimle dünyayı gezmeye devam ederiz” demiştin. Gerçekten de öyle oldu. Nasıl başardın bunu?
Evet, her zaman içimden öyle geçiyordu ama çok şanslıyım ki hamilelik sürecim çok rahat geçti. 36. haftaya kadar doktorumun da izniyle programa devam edebildim. Dünyanın en küçük gezgini bana hiçbir sıkıntı çıkarmadı, programımıza rahat rahat devam ettik :)
Evlendikten kısa bir süre sonra hamile kaldın. Planlı bir hamilelik miydi yoksa sürpriz mi oldu sizin için de?
Evlendikten 5-6 ay kadar sonra hamile kaldım. Eşim Yasin’le uzun bir geçmişimiz var zaten birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Zaman kaybetmeden bebek sahibi olalım istedik. Tamamen planlıydı. Çok da iyi olmuş, hayatımıza daha da bir güzellik kattı Yakupcan.
Şu an kaç aylık Yakupcan?
Tam 1 aylık oldu.
Neler değişti hayatınızda? Genelde yeni evli çiftler “Şimdi çocuk olursa istediğimiz gibi gezemeyiz” derler ve ertelerler. Tabii bu durum sizin için geçerli değil :) Bu anlamda çok şanslısınız gerçekten.
Doğru, öyle bir sıkıntımız yok :) Çocuk, çok başka bir duyguymuş. Allah isteyen herkese nasip etsin. Annem hep “Anne olunca anlarsın” derdi, bu söz kesinlikle çok doğruymuş. Kendinizden çok, onu düşünmeye başlıyorsunuz. Eskiden “Çocuğum olursa rahat rahat bırakırım annemlere” derken şimdi ondan bir dakika bile ayrılmak istemiyorum. Bu yüzden programa Yakupcan’ı da dahil etmeyi düşünüyoruz. Hamileliğim boyunca konuğumuzdu zaten. Şimdi de pasaportunu aldık, kırkı çıksın onu da yanımıza alıp kucağımda Yakupcan’la programı sunmayı planlıyorum :)
Hamileliğini bu kadar rahat atlattığına göre bunun da üstesinden gelirsin diye düşünüyorum. İzleyicilerden nasıl tepkiler aldın peki?
Çok fazla kilo almadığım için uzun zaman anlayamadılar. 7. ayda karnım yavaş yavaş çıkmaya başladı, o zaman tebrik mesajları almaya başladım.
Az kilo aldın o zaman, toplam kaç kilo aldın hamileliğin boyunca?
7 kilo aldım :) Ama doktor kontrolündeydim.
Yurt dışında beslenmen zor olmuştur. Neler yedin, içtin? Başına ilginç bir şeyler geldi mi?
İlk 3 ay bulantı olurmuş ama bende pek olmadı. Ne baş dönmesi, ne mide bulantısı bunları hiç yaşamadım. Doktorum gezdiğim, kendimi dinlemediğim için büyük ihtimal bunları yaşamadığımı, rahat atlattığımı söyledi. Naz yapmadım valla, bir kere karpuz dışında da hiçbir şeye aşermedim.
Beyaz ekmek yemedim, canım tatlı çektiğinde de sütlü tatlıları tercih ettim. Çok kilo almaktan korktum açıkçası. Ama sağ olsun Yasin o konuda bana çok yardımcı oldu. Porsiyonları hep bölüştük. Yurt dışına çıkarken de yanımda sebze, kepek ekmeği, ton balığı, galeta gibi bazı yiyecekleri götürdüm.
Eşin hamilelikten sonra da yardımcı oluyor mu peki?
Evet, o konuda hakkını yiyemem. İş bölümü yapıyoruz aramızda. Uykusu, banyosu her şeyini birlikte hallediyoruz. Zaten Yakupcan, geceleri üç saatte bir, gündüzleri de iki saatte bir yemek için kalkıyor. Başka saatlerde uyanmıyor. Hatta ben alarmı kurmayı unutuyorum, onun sesiyle kalkıyorum. Onun dışında uyanmıyor, çok uslu. Ama acıktığında yıkıyor ortalığı :)
Doğumu nerede gerçekleştirdin, lohusalık nasıl geçti?
Biz doğumu Amerika’da olsun diye planlamıştık ama ikimizin de ailesi Ankara’da olduğu için onlarla beraber olalım istedik. Tek başıma olmak istemedim açıkçası. İlk bir hafta çok zor geçti. Bebek sürekli ağlıyor, neden olduğunu bir türlü anlayamıyorsunuz. Ailede de herkes doktor sanki :) Her kafadan başka bir ses çıkıyor. Meğerse hiçbir derdi yokmuş sadece sürekli anneye yakın olmak istiyormuş. Temas gerekiyormuş. Lohusalık sıkıntısı da yaşamadım. Şu anda 30. gündeyiz, çok iyiyim. Doktor eve kapanmamamı söyledi. Eve kapanıp, depresyona girmedim.
Doğum sezaryen mi oldu?
Sezaryen oldu. Ben öyle olmasını istedim. Ama neredeyse normal doğuracaktım, Yakupcan beklenenden erken geldi. Doğum 14 Nisan’da olacaktı ama 4’ünde ağrım oldu aslında çok şiddetli değildi, gaz sancısı sandım. Ağrım geçmeyince doktorumla görüştüm ve beni 04.04.2014 tarihinde doğuma aldılar :)
Kız bebek mi, erkek bebek mi hangisini istiyordun daha çok?
Çok şükür sağlıklı olması önemli ama ben hep kız olacak sanıyordum. Çünkü benim tarafımda kız çok fazla. Ablamın da 6 ay önce bir kızı oldu. O yüzden içime öyle doğuyordu. Sürpriz oldu.
Peki, Yakupcan’ın ileride ne olmasını istersin, göbek bağını bir yere gömmeyi düşündünüz mü? Bu kadar seyahat ediyorsunuz…
Bizim gibi gezmesini çok istiyoruz. Mesela pilot olmasını dileriz. Göbeğini, Hava Harp Okuluna mı yoksa havaalanına mı gömeriz bilemiyorum :)
Şimdi programa ne zaman devam edeceksiniz?
Hamileliğimde çok fazla çekim yaptık, stoklu gittik. Program hep devam etti. 26 Mayıs’ta Yunanistan’a bebekle beraber gideceğiz, çekimlere kaldığımız yerden devam edeceğiz. Her pazar saat 14.45’te Kanaltürk’e bekleriz.
Not: Özlem Tunca Esirgenç ve ben, tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyoruz :)
Paylaş