Paylaş
Bizimkisi gerçekten bir aşk hikayesi :) Genelde evcil hayvan edinme durumu nasıl olur? Hayvan severler ya gidip barınaktan sahiplenme yolunu seçerler ya sokakta bulup da kıyamadıklarını eve alırlar ya da bir hayvan beslemeye karar verip gidip pet shop’lardan edinme kararı verirler ama bizim durumumuz çok sık rastlanılan şekilde olmadı. Öncelikle bu yazıyı hikayeyi okuduktan sonra bizi takdir edin diye yazmadığımı çok içten duygularımla belirtmek isterim. Tamamen çok duygusal ve değişik bir olayla karşılaştığımız için paylaşmak istedim. Eğer evde hayvan beslemeyle ilgili ön yargılarınız varsa bir parça da olsa kırmak istedim.
Neyse, uzatmadan gelelim hikayemize… Biz eşimle bayram tatili dolayısıyla ailemin yazlığına gittik. Eşim zaten gelir gelmez, daha ilk akşamı (her gittiğimiz yerde yaptığı gibi, sadece köpeklere değil üstelik) evimizin önünde duran bir sokak köpeğini sevmeye ve beslemeye başladı. Ama her gittiğimiz yerde olduğu gibi hayvanlar istediklerini aldı ve gitti :) Ertesi gün denize girmek için sahile gittik, sitemizin bahçesinde güneşleniyorduk ve siyah büyük bir köpek yanımıza doğru yanaştı, eşim hep olduğu gibi onu da sevdi tabii ki. Daha sonra köpek etrafımızda gezinmeye başladı ama yanımızda ne bir yiyecek, ne de bir su vardı. O sırada eve gitmemiz gerekti ve köpeği bırakıp eve gittik. Aradan yarım saat geçti döndüğümüzde hala oradaydı, şezlonglarımıza sahip çıkmış bizi bekliyordu resmen. Bu arada beni soracak olursanız ben hiç yaklaşmıyorum sadece uzaktan sevgi gösterilerinde bulunuyorum. Ama döner dönmez hemen eşimin üzerine atladı ve onu yalamaya başladı derken oyun oynamaya başladılar ve bu iş beraber sarmaş dolaş denize girmeye kadar gitti :) Denizde insanlar geliyor onu seviyor, sahilde yaptığı şirinliklerle hemen herkesin gönlünü kazanıyor bir yandan da eşimin kırk yıllık köpeğiymiş gibi onun bir sözünü dinliyor ki inanılmaz!
Ben de o sırada her zaman eve köpek almayı düşünen eşimle dalga geçiyorum “Haydi bunu alıp İstanbul’a götürelim” diye… Akşamüzerine doğru ben eve geçtim, birkaç saat sonra bir baktım ki “Tarkan ve Kurt” edasıyla eşim ve sokakta bulduğumuz “Kara Kız” beraber geldiler :) O saate kadar sadece su ve sevgi verdiğimiz köpek bizden bir türlü ayrılmadı. Tabii bahçede hemen onun için ufak bir hazırlık yapıldı, su ve yemek verildi, bol bol sevgi gösterildi. O kadar akıllı bir köpek ki evde nereye girip çıkması konusunda öğrettiğimiz her şeyi hemen kaptı, bizi hiç ama hiç üzmedi. Daha önceki sahibi erkek, eğitilmiş, terk edilmiş bir köpek diye düşündük. Gece olunca onu bahçede bırakıp, yattık. Sabaha kadar bekleyeceğini hiç düşünmedik ama bir uyandık ki terasımızda kuyruk ve kulaklarını sallayarak bizi karşıladı hem de gece boyunca gıkı çıkmadan :) Tüm gün özellikle eşimin peşinde hem de tasmasız biz nereye gidersek arkamızdan geldi hatta bir ara sahilde onu kaybettiğimizi düşündük ve eve döndüğümüzde bizden önce eve gelmiş, terasta bizi bekliyordu.
Bu yaşıma kadar her söyleneni böyle anlayan, hemen her şeyi kapan, bu kadar insan seven, etrafa en ufacık zarar vermeyen bir köpek daha görmedim. Akşam onu evin önünde bırakıp başka bir yere gittik ama o döndüğümüzde bizi bekliyordu. Aslında tam anlamıyla sadece bir günümüzü geçirdik onunla ve ertesi gün eşimle Çeşme’ye gitmek için yola çıkmamız gerekiyordu. Sabah içimiz parçalanarak ve eğer bizi gene beklerse onu da İstanbul’a götürme planları yaparak yola koyulduk. Annemle, babam yazlıkta kaldılar, onlara emanet ettik kızımızı. Köpeklerden korkan annem, iki günde onunla sarmaş dolaş oluverdi, öyle sevdirdi yani kendini. İki gün teste tabii tuttuk onu ve sonradan baktık ki o aslında artık hayatımıza çoktan girmişti, ailemizin bir ferdi olmuştu ama bizim haberimiz yoktu. Biz Çeşme’deyken annem ve babam nereye giderse onlarla gitmiş, komşuya gittiklerinde komşu evin kapısında gıkı çıkmadan beklemiş, akşam dışarı çıktıklarında evi sahiplenmiş ve hep beklemiş, beklemiş… Sorarım size böyle akıllı ve sevgi dolu bir köpek nasıl olur da orada bırakılırdı? Tasmasını bile boynunu eğerek sesi çıkmadan taktıran, arabada arkada sessizce oturan, en önemlisi tuvaletini bir kere bile eve ya da arabaya yapmayan, tuvaleti geldiğinde kapıyı işaret eden bu güzel kız tahmin edeceğiniz üzere artık bizimle İstanbul’da :) Labrador kırması güzel kızımızın yeni adı da Oreo! Yeni hayatını çok sevmişe benziyor, sizce de öyle değil mi?
Paylaş