Paylaş
Son günlerde basında palm yağı zararlı diye haberler çıkmaya başladı. Haberlerden sonra da tüm herkesin endişelenmesini normal bir davranış olarak görüyorum. Ancak yetkili kuruluşlar tarafından açıklanacak ve son noktayı koyacak gerçek verileri beklemek gerekiyor.
Palm yağı, 1970 ‘lerin başından itibaren Malezya ve Endonezya’da yemeklik yağ olarak üretilmektedir. Hatta dünyanın yağ ihtiyacının yüzde 33’ü bu yağdan karşılanmaktadır.
Palm olein ve palmiye yağı olarak da bilinen palm yağı palm ağacının meyvesinden ve palm meyvesinin çekirdeğinden elde edilen bitkisel bir yağ çeşididir.
Palm yağının için de trans yağ var şeklinde konuşmalar gündeme oturmuştur. Bu konuyu netleştirmek gerekli. Palm yağı trans yağ içermez, doymuş ve doymamış yağların birleşmesinden oluşur…
1 yemek kaşığı palm yağı: 120 kaloridir , %50'si doymuş, %40'ı doymamış, %10'u ise çoklu doymamış yağdan oluşur.
Palm yağı diğer bitkisel yağlar gibi sıvı değildir, oda sıcaklığında yarı katı bir haldedir. Bu nedenle de kullanışlı hale gelebilmesi için ısıtılması gerekir. Ancak 80 derecede bir ısıtma sorun yaratmamaktadır.
EFSA’nın (Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu) verdiği rapora göre; Palm yağının sağlık riski yok fakat bu yağın sıcaklığının sürülebilir çikolata haline gelirken 200 derecenin üzerine çıkıyor olması nedeniyle kanserojen madde ortaya çıkıyor. Çalışmalar halen devam ettiği için de bekleyip görmek gerekiyor.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki, tüm yağları 200 derecede defalarca ısıttığınızda oksidasyon oluşur. Daha sonra trans yağ dediğimiz yağlar ortaya çıkar ki bu yağlar da kanserojendir.
Palmiye yağı tüm dünyada margarin, bisküvi, kahvaltılık tahıllar, şampuan, ruj, çikolata, deterjan ve çikolata gibi çeşitli ürünlerin yapımında kullanılan bir yağdır. İşlenmiş gıdalarda kullanımın yanı sıra palm yağı günümüzde pişirme ve kızartma yağı olarak da sıklıkla tercih edilmektedir.
PALM YAĞININ FAYDALARI:
EFSA’nın ay sonunda açıklayacağı raporu ve Tarım Bakanlığı’nın yapacağı araştırma sonucunu beklemek gerekiyor.
Diyetisyen olarak sizlere rapor sonuçları her ne olursa olsun söylemek istediğim ise, lütfen hem kendinizi, özellikle de çocuklarınızı olabildiğince hazır ve paketli besinlerden uzak tutun. Ne kadar mümkün olabilir bilemiyorum ama, doğal ürünler ile beslenin, günlük 2.5 litre su tüketin, açık havada yürüyüş yapın, stresten uzak durmaya çalışın, düzenli ve kaliteli uyuyun…
Diyetisyen Neslihan Aktepe
Paylaş