Paylaş
KISIRLIK SADECE KADIN KAYNAKLI OLAN BİR PROBLEMDİR
Yanlış. Kısırlık çiftlerin ikisini de ilgilendiren bir durumdur. Yumurtlama bozuklukları, çikolata kistleri, polikistik over sendromu, rahimde şekilsel bozukluklar, tüplerde tıkanıklık gibi durumlar kadında kısırlık sebebi olarak sayılabilir. Buna karşılık erkeklerde ise sperm yapısında bozukluk, sperm sayısının az olması, varikosel gibi durumlar da kısırlığa neden olabilir. Son yıllarda bu yanlış inanış ortadan kalkmaya başlasa da günümüzde hâla kısırlığın sadece kadından kaynaklandığı algısı vardır. Oysa ki bu inanış tamamen yanlıştır. Çocuk sahibi olma problemi ile sağlık kuruluşlarına başvuran çiftler için gerekli tetkikler yapıldığında kadından kaynaklanan kısırlık ile erkekten kaynaklanan kısırlık oranlarının birbirine oldukça yakın olduğu görülmektedir.
TÜP BEBEK TEDAVİSİ SON ÇARE OLARAK BAŞVURULMASI GEREKEN BİR TEDAVİDİR
Yanlış. Tüp bebek tedavisi kişiye özel bir tedavi yaklaşımı gerektirir. Bu sebeple yumurta rezervinin azaldığı, erken menopoz riskinin görüldüğü vakalarda ya da kanser teşhisi sebebiyle kemoterapi öncesi yumurtaların dondurulması gereken acil durumlarda hiç vakit kaybetmeden gerekli tedaviye başlanmalıdır. Yumurta sayısı ve kalitesindeki yaşa bağlı azalma 35’ten sonra hızlanır ve 45 yaşına geldiğinde kadınların neredeyse hepsi gebe kalabilme özelliğini kaybeder. Kadınların yaklaşık %10’unda yumurta fonksiyonlarındaki yaşa bağlı azalma daha erken dönemlerde başlar ve rezervlerinin yaşıtlarına göre beklenenden düşük olduğu izlenir. Bu kadınların gebe kalabilme olasılığı yaşıtlarına göre azalmış olabilir ve tüp bebek gibi yardımcı üreme tedavileri tek şansları olabilir. Bu gibi durumlarda tüp bebek tedavisi başvurulması gereken ilk tedavi yoludur.
Azalmış yumurtalık rezervinde erken tanı, gebe kalabilme olasılığını artırmak için büyük önem arz eder. Ne kadar geç tanı konursa o kadar zorlu bir mücadele gerekir. Erkek ele alındığında da sperm sayısı ve hareketlilik azsa, medikal tedavilerle çözüme ulaşılamayacak bir durum söz konusuysa cerrahi müdahaleye başvurulması gerekir . Böyle bir durumda da tüp bebek tedavisi ilk seçenektir. Dolayısıyla çiftler yaş, teşhis edilen problem gibi bazı parametrelerle kendi özelinde değerlendirilmeye alınmalı ve ihmal edilmeden uygun zamanlamayla tedavi adımları atılmalıdır.
DONDURULMUŞ EMBRİYONUN BAŞARISI DÜŞÜKTÜR
Yanlış. Dondurulmuş embriyoların rahime nakil edilmesi sonrası elde edilen başarı en az taze embriyolar ile elde edilen başarı kadar yüksektir. Embriyoların rahime transfer edilmesi sonrası başarı şansını belirleyen temel faktör kadının yumurtalıklarının tüp bebek tedavisine verdiği yanıttır. Tedavide yumurtalıkları düşük veya normal yanıt veren kadınlarda taze ve dondurulmuş embriyo transferlerinin başarı oranları benzerdir ancak yumurtalıkları polikistik over sendromu gibi nedenlerle aşırı yanıt veren kadınlarda dondurulmuş embriyoların transferi sonrası başarı oranları taze transfere kıyasla daha yüksektir. Bu nedenle embriyo transferi protokolünün seçimi hekim tarafından yumurtalıkların tedaviye vereceği yanıta veya başka bazı faktörlere göre yapılmalıdır.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE MUTLAKA ÇOĞUL GEBELİKLER OLUR
Yanlış. Halk arasında tüp bebek tedavisi olan kadınların ikiz gebelik veya üçüz gebelik yaşayacağı yönünde bir inanış var. Önceki yıllarda yapılan tüp bebek uygulamalarında tek embriyo transferi ile gebe kalma oranı oldukça düşüktü. Bu nedenle gebelik şansını artırmak için hastaya iki veya üç embriyo transferi yapılıyordu. Günümüzde bilim ve teknoloji dünyasında yaşanan olumlu gelişmeler, tek embriyo transferi ile gebelik oluşma ihtimalini de oldukça arttırmıştır. 2010 yılında yürürlüğe giren yönetmelik gereği anne adayının 35 yaşın altında olması durumunda birinci ve ikinci tüp bebek denemelerinde yalnızca 1 adet embriyo transferi yapılabilmekte, üçüncü ve daha sonraki denemelerde ise bu sayı 2 embriyo ile sınırlandırılmaktadır. 35 yaşının üstündeki kadınlarda ise bütün denemelerde en fazla iki embriyo transferi yapılabilmektedir.
EMBRİYO TRANSFERİ SONRASI UZUN SÜRELİ YATAK İSTİRAHATİ GEREKİR
Yanlış. Çiftler embriyo transferinden sonra işlemin yapıldığı klinikte yaklaşık yarım saat kadar istirahat edip sonrasında evlerine gidebilir. Şehir dışından gelen çiftlerin transfer sonrasında 2-3 saatlik mesafelere yolculuk etmesinde sakınca bulunmamaktadır. Daha uzun mesafelerden gelen çiftler ise gerekli durumlarda işlemin yapıldığı şehirde bir gün kaldıktan sonra evlerine dönebilir. Transfer işleminden sonra anne adayının 3 gün dinlemesi yeterlidir. Daha sonra günlük yaşantısına dönebilir. Embriyo transferi sonrası ağır egzersizlerden ve uzun mesafeli yürüyüşlerden uzak durulması önerilmektedir ancak katı bir yatak istirahatinin gebelik oranlarını arttırmadığı yapılan çalışmalar tarafından ortaya konulmaktadır. Embriyo transferi sonrası stresten uzak durulması, bol miktarda su içilmesi, sağlıklı beslenilmesi ve ağır egzersizlerden kaçınılması yeterlidir.
Paylaş