Tekrarlayan düşüklerinizin sebebi katil hücreleriniz olabilir

Gerek doğal yollarla gerek tüp bebek tedavisi sonrası oluşan gebeliğin düşükle sonuçlanması çiftleri derinden üzen durumlardan biri. Nedeni belirlenemeyen düşüklerin sebebi bazen bağışıklık sisteminin temel taşlarından olan “katil hücrelerimiz” olabiliyor.

Haberin Devamı

Son yıllarda tedavi programına dahil ettiğimiz CD56 adı verilen test ile bu hücrelerin yoğunluğunu ve gebeliğe engel olup olmadıklarını tespit edebiliyoruz. Gerekli durumlarda bağışıklık sistemi düzenleyici tedavileri kullanarak oluşan gebeliklerin sağlıklı olarak devamını sağlıyoruz.

Bağışıklık sistemini düzenlemeye yönelik tedaviler ile gebeliğin sağlıklı devamı sağlanabilir

Sağlıklı bir embriyonun tutunma aşaması, hormonal ve immünolojik pek çok faktörün aktif rol aldığı mucizevi bir durumdur. Bu aşamada anne vücudunun, farklı genetik yapıya sahip olan embriyoyu yabancı olarak tanımaması ve kabullenmesi gerekir. Bu nedenle bağışıklık sistemimizin kimi dost, kimi düşman olarak değerlendirdiği sağlıklı bir bebeği kucağımıza almak için çok önemlidir. Bağışıklık sisteminin temel taşlarından biri olan 'katil hücreler' vücudumuzu her tür yabancı maddelerden ve kanserden korur. Bu hücreler, vücudu yabancılara karşı korumalarının yanı sıra sağlıklı bir gebeliğin elde edilebilmesi için de aktif rol oynar. Doğurganlık problemi olan, tekrarlayan düşük veya tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan kadınlarda katil hücrelerinin gerek sayısal gerekse fonksiyonel sorunlarına daha sık rastlanır. Rahmin iç tabakasında yüksek katil hücre aktivitesinin varlığı hem embriyoların tutunabilirliğini hem de tutunan embriyonun sağlıkla devamını olumsuz etkileyebilir. Bu aşamada rahim dokusundaki hücre yoğunluğu CD56 adı verilen test ile ölçülür ve gerekli durumlarda bağışıklık sistemi düzenleyici tedavilerin kullanılması ile oluşan gebeliklerin sağlıklı olarak devamı sağlanabilir.

Haberin Devamı

CD56 düzeyinin %5’in üzerinden saptanması artmış katil hücre düzeyi olarak tanımlanır

Gerek doğal bir gebelikte gerekse tüp bebek tedavileri sonrası oluşmuş bir gebelikte en çok korkulan durum ilk üç aylık süreçte yaşanabilecek bir düşük tehlikesidir. Son çalışmalar embriyonun ve rahim dokusunun anatomik, hormonal ve genetik özelliklerinin yanında immünolojik olarak da gebelik için uygun olması gerektiğini ortaya koyuyor. Tekrarlayan gebelik kayıplarında dikkate aldığımız bir konu da annenin bağışıklık sisteminin gebeliğin erken döneminde embriyoyu ne kadar kabul edebildiği. Bazı kadınlarda rahim dokusunda bulunan ve vücudumuzu dışarıdan gelecek patojenlere karşı koruyan bağışıklık sistemi hücrelerimiz beklenenin çok üzerinde bir yoğunlukta olabiliyor ve bu durum da annenin embriyoyu olması gerektiği gibi kabul etmesine engel olabiliyor. Rahim iç tabakasındaki katil hücrelerinin tespit edilmesi, rahim iç tabakasından alınan ufak bir parça (biyopsi) ile mümkündür. Alınan biyopsi ve sonrasında yapılan immünhistokimyasal değerlendirmeler ile rahmin iç zarındaki katil hücre düzeyi belirlenebilmektedir. CD56 bu testler içerisinde günümüzde kullanımı en çok kabul görmüş olanıdır. Adet döngüsünün farklı zamanlarında katil hücrelerinin düzeylerinin farklılık göstermesi nedeniyle testin adet döngüsünün 21-24. günleri arasında yapılması önerilmektedir. Test sonucunda CD56 düzeyinin %5’in üzerinde saptanması artmış katil hücre düzeyi olarak tanımlanmaktadır ve bağışıklık düzenleyici tedavilere başvurulmaktadır.

Haberin Devamı

CD56 testi kimlere uygulanır?

Üremeye yardımcı tedaviler kapsamında uygulanan ve sağlıklı bir gebeliğin devamını sağlamak için yol gösteren CD56 testi özellikle şu durumlarda önerilmektedir;

2 veya daha fazla sayıda düşük yaşamış olan hastalarda,

Daha önce geçirilen tüp bebek tedavilerinde 3 ya da daha fazla iyi kalitede embriyo transfer edilmesine rağmen gebelik oluşmayan hastalarda

Yazarın Tüm Yazıları