Paylaş
Teknolojinin üreme tıbbına kattığı gelişmeler ve tedavi protokülüne dahil ettiğimiz Duo Stim (çifte yumurtalık uyarımı) yöntemi sayesinde aynı anda 2 kez yumurta toplama işlemi yapıp kısa sürede iyi kalite embriyolar elde edebiliyoruz. Böylelikle pes etme noktasında olan birçok anne adayına “hamilesiniz” diyebilme mutluluğunu yaşıyoruz.
Aynı adet döngüsünde çifte yumurtalık uyarımı
Düşük yumurtalık rezervi bir kadının yumurtalıklarında bulunan foliküllerin sayısının azalmış olması anlamına gelmektedir. Yumurtalık rezervinin düşüklüğü nedenleri arasında en önemli faktör kadının yaşıdır. Kadın yaşı arttıkça rezerv azalmaktadır. Özellikle 35 yaşından sonra folikül sayısı ve kalitesi hızla azalır. Kimi vakalarda kadın yaşı genç olsa da yaşıtlarına göre az sayıda yumurtaya rastlanır. Bu vakalarda rezerv azlığına sebep olan faktörün kaliteyi de azaltmış olabileceğinin üzerinde durulmaktadır. Yumurta rezervinin azlığı, üreme problemiyle doktora başvuran kadınların %10 ile 30’unda görülmektedir. Yumurtalık rezervi az olan kadınlara yönelik ideal yöntemi bulmak için teknolojinin tüm olanakları değerlendiriliyor. Günümüzde düşük yumurtalık rezervi teşhisi konulan hastalar için benimsenen farklı protokoller ve farklı ilaç kombinasyonları tüp bebek tedavisi sırasında uygulanmaktadır. Ek olarak ilk başarısız tüp bebek tedavisinden sonra bu hastaların oldukça yüksek oranlarda tedaviyi bıraktıkları gözlemlenmektedir. Geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan ilerlemeler yeni ve geleneksel olmayan yumurtalık uyarımı protokollerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu gelişmeler de zayıf yumurtalık rezervi olan hasta popülasyonlarının yönetilmesinde ilerlemelere yol açmıştır. Aynı adet döngüsündeki çifte yumurtalık uyarımı (Duo Stim), günümüzde ilaçlarla uyarıma düşük yumurtalık cevabı veren hastaların tedavisinde en umut verici gelişmelerden biri olarak kabul edilmektedir.
Tedaviye yön verip başarı şansını artırıyor
Rutin tüp bebek tedavilerinde yumurta büyütme adet döngüsünün iki veya üçüncü gününde başlamaktadır. Fakat adet döngüsü beklenmeyen durumlarda örneğin onkolojik tanı almış hasta grubunda doğurganlığın korunması amacıyla adet döngüsünün çoğunlukla ikinci kısmında başlanan tedavilerde de kaliteli yumurta elde edildiği görülmüştür. Bu yüzden Duo Stim (çifte yumurtalık uyarımı) yönteminde de standart tedavimizde yumurta topladığımız günleri takip eden beş gün içerisinde ultrason muayenesi yapılarak mevcutta büyüyebilecek yumurta varsa ilk fazda yapılan uyarıma benzer bir protokol ile bu yumurtalar büyütülmeye çalışılır. İlk fazda ve ikinci fazla oluşturulan embriyolar dondurulur, sonraki aylarda donmuş embriyo transfer yöntemi uygulanır. Yapılan araştırmaların sonucu düşük yumurta rezervi olan kadınlarda üç defaya kadar tekrarlanan geleneksel yumurtalık uyarımı protokollerinin toplam canlı doğum oranlarını artırabileceğini göstermiştir. Şunu söyleyebiliriz ki tüp bebek tedavilerinde başarı iki şekilde ifade edilir, ilki gebelik oranı ikincisi canlı doğum oranı. Gebelik haberi verdiğimiz hastalarımızın süreci sağlıklı bir şekilde tamamlayıp evlerine bebekleriyle birlikte dönmeleri tedavinin gerçek anlamda başarısını ortaya koymaktadır. Bu duruma ek olarak düşük yumurta rezervi teşhisiyle karşılaştığımız hastalarımızın üç tedaviye kadar devam etmesi pekçok açıdan zordur. Aslında tedavi amacıyla bizlere başvuran ve sonuç olarak bebek hayaline kavuşan çiftlerimizde gördüğümüz ortak nokta şu ki hiçbir zaman pes etmemeleri. Duo Stim (çifte yumurtalık uyarımı) tedavisindeki stratejik amaç tedavinin daha kısa süre içinde başarıya ulaşması ve çiftlerin geleneksel tedavi sürecinden vazgeçme ihtimalini azaltmaktır. Bu yöntemle aynı zamanda iyi kalitede embriyo elde edilip canlı doğum oranları da artmaktadır.
Çiftlere hangi durumlarda Duo Stim yöntemi önerilir?
Duo Stim (çifte yumurtalık uyarımı) yönteminin uygulanmasında herhangi bir yaş kısıtlaması bulunmamakla birlikte esas uygulama alanını üç grup hasta profili oluşturmaktadır. Bu yöntemi özellikle şu durumlarda önermekteyiz:
1) Düşük yumurtalık rezervi belirtileri görülen durumlarda (AMH değeri düşüklüğü, düzensiz adet görme, FSH değeri yüksekliği),
2) Geçmişteki tüp bebek denemelerinde yumurta yanıtı düşük olan kadınlarda,
3) İleri kadın yaşında,
4) Tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan anne adaylarında.
Paylaş